• ing. erkek hakları savunucuları. kısaca mra.

    şu videoyla haberim oldu. kanada ve abd'deki gösterilerde feministlerin karşısına dikilirler. tabi bu dikilme, diklenmeye dönüşmeyip amerikan protesto kültürüne uygun şekilde karşılıklı atışmalar şeklinde sürüyor genellikle. kuzey amerika dışında bu kadar ciddi örgütlenmeleri var mıdır bilemiyorum. bizdeki bir örneği (bkz: boşanmış babalar grubu), (bkz: mağdur boşanmış babalar derneği)

    pozitif ayrımcılığın erkekleri dezavantajlı duruma getirdiğini, ebeveyn davalarında yasaların kadınların yanında olduğunu, zorunlu askerlik ve nafakanın adaletsiz olduğunu, sosyal güvencelerin/refah yardımlarının* kadınlara öncelik gösterdiğini savunurlar.

    feminizme tepki olarak doğmuş, karşı argüman üretmek için biraraya gelmiş gibi duruyorlar. yani benim ilk gözlemime göre erkeklere hak kazandırmak değil de, feminizmin yasal ve toplumsal alanda kapladığı alanı erkeklere geri kazandırma gayreti içerisinde gibiler.

    feministlerce çoğu zaman tecavüzü meşru göstermeye çalışmakla suçlanıyorlarmış. ayrıca;

    (bkz: maskülizm)

    (bkz: maskülinizm)
  • men's rights movement özellikle son yıllarda giderek farkına varılan ve bolca sansürlenmesine rağmen büyüyen bir hareket.

    bu hareket, ön yargılı feminist okumalar bir tarafa bırakılmadan anlaşılamaz. ön yargı meselesini başlıktaki ilk entry üzerinden örnekleyeyim.

    "yani benim ilk gözlemime göre erkeklere hak kazandırmak değil de, feminizmin yasal ve toplumsal alanda kapladığı alanı erkeklere geri kazandırma gayreti içerisinde gibiler"
    bakın feminist lensle okuma dediğim ön yargı budur. diyor ki yani "feminizm cinsiyet eşitliği olduğundan buna karşı çıkan gerici cephe üstün cinsiyet olmamaya katlanamıyor". bu zannetmeleri bir yana bırakmadan mra nedir öğrenemezsiniz, sadece taraftarı olduğunuz takımın amigoluğunu yapma vasıfsızlığını göstermiş olursunuz.

    "pozitif ayrımcılığın erkekleri dezavantajlı duruma getirdiğini, ebeveyn davalarında yasaların kadınların yanında olduğunu, zorunlu askerlik ve nafakanın adaletsiz olduğunu, sosyal güvencelerin/refah yardımlarının* kadınlara öncelik gösterdiğini savunurlar."
    bakın bu paragraf da baştan aşağı çarpıtmaya yönelik, mevcut feminist kabulleri ve toplumun şartlanmışlıklarını kullanmaktan ibaret. akp medyasındakine benzer şekilde "iddia edildi" haberciliğinde çokça kullanılan yöntem şudur: önce bir gerçekliği yazarsınız (yukarıdaki alıntıdaki cümleler son kelime hariç fiili gerçekleri yansıtıyor) sonra hemen sonuna "savunurlar" yazarsınız, "iddia ettiler" dersiniz ki o gerçeklik kıymetsizleşsin. çünkü bu paragraf sonrası ilk sorulacak soru "peki ama kim iddia ediyor" olacaktır. el cevap olanca zorba gücüyle medya tarafından algı oyunları ile verilir: "men's rights activists denen faşist, ırkçı, dinci, yobaz karışımı annelerinizi döven erkekler söylüyor". böylece elinizi bile oynatmadan, yani men's rights activists'lerin argümanlarını tartışma konusu yapma zahmetine bile girmeden güvenilirliğini/inandırıcılığını zedelemiş olursunuz.

    erkek hakları diye bir şeyden bahsedilmesini bile yadırgayan bu fularlı tayfaya bakınca gynocentrism endoktrinasyon merkezleri iyi iş görmüştür denebilir.
    (bkz: gender studies/@toroslardir benim yurdum)

    sjw olmakla övünen ssg'nin şu yazdığı satır herhalde bu fularlı takımın zihniyetini göstermesi açısından akılda kalıcı bir örnek oluşturur:
    (bkz: #62658305)
    "erkekler bu eşitsizliğin kaymağını yiyen taraf olarak bu vaziyet düzelmeden "kadını erkeği mağdur etmekle" itham edemezler."

    yani hazret diyor ki, kendi tariflediği erkek egemen düzen, kendisinin beklediği şekilde değişmeden, erkeklerin mağdur olabileceği hiçbir durum kabul görmemelidir. bu kafanın ne kadar sakat olduğunu örneklemeye gerek olduğunu sanmıyorum ama sözlükte ideologically possessed yani ideolojisine iman etmiş tipler nedeniyle aşağıda erkek çocukların öldürülmesine verilen tepkilerdeki çifte standardı gösterir bir örnek yazacağım.

    bu arada, erkek hakları hareketinin öncüleri arasında pek çok eski feminist vardır; janice fiamengo, erin pizzey gibi. yeri gelmişken; erin pizzey, ilk “aile içi şiddet barınakları”nı kuran kadındır. “şiddet erkeğe karşı da olabilir, bunu da önlemeliyiz” diyerek feminist dogmasını reddettiği için feministler tarafından aforoz edilmiştir. dahası, “şiddet çift taraflı olabilir” dediği için pek çok ölüm tehdidi almıştır vs.

    cassie jaye, feminist olarak başladığı ve kendi çektiği belgeseli boyunca yaptığı araştırmalar sonucunda "artık kendimi feminist olarak tanımlamak istemiyorum" demişti. cassie jaye'in bu dönüşümüne sebep olan neydi sorusunun cevabı sadece ideolojik körlük yaşamayanların öğrenebileceği bir cevap.

    ilgili belgeselin sonlarına doğru nijerya'daki islamcı terör örgütü boko haram'ın eylemleriyle ilgili bir kısım yer alıyor. kanlı terör örgütü boko haram, 2014 yılında 300 civarında kız çocuğunu kaçırdığında başta michelle obama olmak üzere tüm dünya birlik olup günlerce süren tepki vermeyi başarmış ("bring back our girls" kampanyası), tüm kamuoyunu bu terör örgütüne karşı bilinçlendirmişti. benzer bir hassasiyet ve kampanya; bu olaydan iki ay önce gerçekleşen, 100'den fazla erkek çocuğun okullarında uyurken vahşice öldürüldüğü toplu katliamlar sonrasında ne yazık ki organize edilmedi. mra’nin tepkisi neden kız çocukları önemseniyor değildi, neden erkek çocukları önemsenmiyor idi. organize edilse belki nisan'daki kaçırma vakası da gerçekleşmeyebilirdi. medyanın bu terör olaylarına dair verdiği haberlerin dilindeki çifte standart için ilgili belgeseli izleyebilirsiniz.

    turan dursun, islam'ı çocukluktan itibaren çok iyi öğrenmiş bir din bilginidir. sonradan müslümanlıktan çıkan ve islam'ı eleştiren kitaplar yazdığı için 1990'da öldürülmüştü. bu noktada, turan dursun'un durumuna benzer bir kişiyle ilgili bilgi vermem gerekli.

    70'lerde 2. dalga feminizmin önemli isimlerinden olan ve national organization for women yönetim kurulunda yıllarca görev alan dr. warren farrell, yaptığı çalışmalar sonrasında ortaya koydukları nedeniyle erkek hakları hareketinin babası sayılmaktadır. sağduyulu ve gerçeği araştıran tüm insanlara istisnasız saldıran feminist elit camia ve akademi tarafından taşlanan farrell'in alttaki cümlesi ve söyleşi videosu hareket hakkında fikir sahibi olmak isteyenler için ideal.
    "there should be neither a women's movement blaming men, nor a men's movement blaming women, but a gender liberation movement freeing both sexes from the rigid roles of the past toward more flexible roles for their future"

    absence of fathers, radical feminism, and ıdentity politics are hurting our boys—dr. warren farrell

    edit: referans entry görseli eklendi
  • abdden çıkmış.erkeklerin sorunlarının konuşulmadığı ve ezildiği tezi üzerinden ortaya çıkar.(bence haklılar)
hesabın var mı? giriş yap