*

  • bi sikime yaramadigi icin okuyanlarin iplemedigi, derslere girmedigi, zaten genelde devam zorunlulugu olmayan okulumsu...
  • ara eleman/ara iş gücüyetiştirdiği için avrupa'da çok önemsenen eğitim kurumları. mesela inşaat mühendisi işin mühendislik kısmını, meslek yüksek okullarından mezun inşaat teknikeri de mühendislik dışında kalan kısmını hallediyo, orman ne güzel ne güzel oluyo. "aman evladım bu yıl da dersaneye git dört yıllık olmazsa halanlar ayıplar" denmesin, iki yıllıkların karizması ve maaşı türkiye'de de git gide artıyo.
  • kimi bölümlerinin lisans programlarından daha fazla iş bulma şansı olan ama erkekler için askerlik te pek işe yaramadığı için pek tercih edilmeyen genelde 4 yıllık mı 2 yıllık mı sorusuna maruz kalındıgında cevabın 2 olmasıyla küçümsenen sınavsız geçiş denen hedeyle egitim kalitesinin düşürüldüğü zamanla tercih sebebi olacak önlisans programlarının okutuldugu yüksek ögretim kurumuna baglı meb programı.
  • ara eleman yetiştirmek için kurulmuş sistemdir. ara eleman lafı bile yeterince rencide edicidir. zira son eleman olmak bile daha işe yarar bir durumdur. sonuçta işi bitiren son elemandır. ama ara eleman zavallıdır. ne iş bitirir ne de işi başlatan ilk elemandır. öyle arada sıkışmış kalmıştır. ara eleman olmanın ezikliği bir yana, bu okulların genelindeki eğitim sisteminin savsaklığı, okuyanların önemsenmemeside ayrı bir koyar insana. nitekim okula başlayan öğrenci mevcudu ile bitiren öğrenci mevcudu arasında büyük farklar vardır.
    son çare olarak gidilmesi gereken okuldur. giderken ise büyük hayaller kurulmaması gereken okuldur.(bkz: neden geldim istanbula)
  • genel iki tarz öğrencinin bulunduğu fakülte yavrusu.
    1-zeki ancak haylaz
    2-kalın kafa üstelik haylaz.

    bu entrynin ana fikri öğrencilerin haylaz olmalarıdır. aslında saygılı çocuklardır fakat gelin görün ki gözleri hep dışarıdadır. hep ders bir an evvel bitsin hatta hiç ders yapmayalım isterler. bununla da kalmazlar daha önceden sınavda soracağınızı söyleyip verdiğiniz 20 soruyu da sınavda yapamazlar.
    meslek yüksekokulları mantıken ara eleman yetiştirme kaygısı güderler. ancak bu kaygı hiç bir öğrencide yoktur. bu okullardaki tüm öğrenciler ya dikey geçiş yapmak isterler ya da açıköğretimden lisansa tamamlamak isterler. fakat çoğunlukla istemekle kalırlar.

    (bkz: isteyenin bir yüzü kara vermeyen zenci)
  • ikinci öğretim öğrencilerinin birinci öğretimdekilere göre ciddi anlamda kaliteli olduğu okul.
  • sayıları azaltılıp kapsamlarında değişikliğe gidilecekmiş.
  • öğrencilerinin çoğunu 4 işlem yapamayan meslek lisesi öğrencilerinin oluşturduğu ve ismimin aksine meslek eğitimi verilmeyen yüksek okul. her niyeyse bu okulların teknik bölümlerinden mezun olan elemanlar ailesine, etraflarına mühendisim derler. idari bilimlerden mezun olanlar ise okuduğu bölümün 4 yıllık olduğunu söyler. sağlık üzerine okuyanlar, mesela radyografi teknikeri bir eleman doktor olduğunu söyleyebilir. tabi bu durum buralarda okuyan öğrencilerin suçu değil, ailelerin, toplumun suçudur. çünkü myo okuyan adama okumasaydın iyiydi gözüyle bakılır. (bkz: 2 yıllık)

    eskiden, yani buralara sınavla girilirken hem iyi öğrenci buralara giriyordu. hem de bugüne göre nispeten daha iyi eğitim veriliyordu. şimdi her köşe başında açılan myo' lar ve sınavsız gelen öğrenciler bu eğitim kurumlarını boş diploma dağıtan kurumlara çevirmiştir.
  • döneminin sistem ve öss mağduru olarak (ana-babamın da katkılarını es geçemeyeceğim ) okuduğum , okurken de , sonrasında da ''ay 2 yıllık mı , bla bla bla'' laf sokuşturmalarına maruz kaldığım , içimde bazı şeylerin ukte olarak kalmasına sebebiyet verse de girdiğim kpss nin de yardımıyla her ay net 1.950 tl olarak aldığım maaşın sebebiyeti olan okuldur.
hesabın var mı? giriş yap