*

  • eskilerden, bir radyoda maç anlatma klişesi. aynı anda süren maçlardan herhangi birisinden gol-penaltı-sahaya giren taraftar gibi uç bir olay haberi yoksa ani bir bağlantı yapılmaz. bu esnada farz-ı misal samsun 19 mayıs stadındaki maç anlatılmakta ve maç ölü tempoda gitmekte ise merkez stüdyo devreye girer. kulaklıktan samsun 19 mayıs'taki spiker'e ulaşır, "son cümlelerini bağla ve bana gönder yayını" mesajı verir. spiker "samsunspor'un bu atağından sonra merkez stüdyoya döneceğiz" diye bizi hazırlar önce, sonra da "sayın seyirciler, samsun'da 62. dakika da golsüz geçiliyor, mikrofonlarımız merkez stüdyoda" der...

    tabi, bu cümlede ben çeşitli illerdeki futbol maçı sunucularının bir serzenişini de görürdüm. hani "bizim kaderimiz de merkez stüdyonun iki dudağının arasında" der gibi. "ah be abi. bizim işin de derdi bu. mikrofonlarımız merkez stüdyoda. ağzını açıp da bişey mi diyebileceksin. al işte beni sürdüler samsun'a. e, ne yapçan işte. devlettir diye dayadık sırtımızı ama..."

    yoksa unuttuklarından mı diyorlardı ya, bak onu düşünmedim..."ben murat ünlü. alsancak stadı'ndan yaptığımız bir yayının daha sonuna geldik. maç sonucunu tekrar ediyorum. altay : 1 boluspor:0, gol dakika 36 reha. mikrofonlarımızı izmir'e gelirken merkez stüdyoda unuttuğumuz için kemeraltından aldığımız dandik mikrofonlarla yaptığımız yayında emeği geçen tüm arkadaşlarım adına sizlere iyi günler dilerim. evet, mikrofonlarımız merkez stüdyoda..."
  • (bkz: dakika ve skor almak)
    (bkz: dakika ve skor alinan spikerler)
  • ...dolayisi ile burada mikrofonumuz yok, ve siz bu dediklerimin hic birini duymadiniz!
  • (bkz: spor spikerlerinin türkçeye kazandırdıkları)
  • (bkz: merkeze dönmek)
  • bazen maçlar bu cümle söylenmeden de kesilebilir. merkez stüdyo spikerinin sesini hemen tanırız, o da bizi aciliyet arzeden maça "samsun'dayız", "inönü'deyiz" gibi cümlelerle yönlendiriverir. heyecan verici bir deneyimdir.
  • (bkz: söz sende x)
  • şimdi efendim saf değildim, salak hiç değildim. zehir gibi bir çocuktum fekat gelin görün ki bu cümleyi her duyuşumda üç beş mikrofonun bir yerden başka bir yere nakledilmesini tahayyül eder ve "ulan nası oluyo ki" derdim. ilahi trt...
hesabın var mı? giriş yap