*

  • efenim bu merkezin diğer adı da "ulusal verimlilik merkezi"dir. merkezi ankara'dadır. şu işleri yapar:

    1. yurt ekonomisinin verimlilik ilkelerine uygun olarak gelişmesine yarayacak önlemleri araştırır, bu önlemlerin uygulamaya konulmasını sağlayacak çalışmalarda bulunur.
    2. kamusal ve özel kesimdeki müessese ve işyerlerinde verimi artıracak ve israfı önleyecek yöntemleri tespit eder ve bunların uygulama olanaklarını araştırır, uygulamaları izleyerek gerekli önerilerde bulunur.
    3. verimlilikle ilgili teknik yardımları sağlar, gerekli eğitim ve danışmanlık çalışmaları yapar.
    4. çeşitli araçlarla verimi arttırıcı bilgileri ve modern yöntemleri yayar.
    5. devlet daireleri, kamu ve özel kesime ait işyerleri, işçi ve işveren kuruluşları, meslek kuruluşları, her türlü eğitim ve öğretim kurumları, üniversiteler ve diğer bilim kurumları ve yabancı ülkelerde aynı amaçla oluşturulmuş kuruluşlar ile temas ve işbirliği sağlar.
    6. ulusal verimliliği ölçmeye yönelik gerekli çalışmaları ve bu konu ile ilgili kurum ve kurullar ile işbirliği yapar ve sonuçlarını yabancı ülkelerin sonuçları ile karşılaştırır, bunları belirli zamanlarda yayınlar.
    7. verimlilik ile ilgili dernekler kurulmasını teşvik eder, kurulan dernekler ile temas ve işbirliği sağlar.
  • elle tutulur hiçbir yayını istanbul müdürlüğünde bulunmayan kurum..çalışanların da pek bir şeyden haberdar oldukları söylenemez.
    http://www.mpm.org.tr/
  • geçen yıllarda fakültemize seminer amaçlı gelen vakıfın merkezi. ismiyle amacı arasındaki çatışma nedeniyle baştan kaybetmiş bir oluşum.hem milli hem de prodüktivite olarak iki adet yabancı kelimeyi isim olarak kullanan bir oluşumdan birşey bekleyemiyorum açıkçası.madem ulusal çerçevede bir amacın var, o zaman önce dilini koru.aksi takdirde ulusal düşünceden hareket edildiği savına kimse inanmaz!
  • vaktiyle trt'de yayınlanan kısa programcıklarla bize akıl veren kurum.
    önerilerinden biri şuydu yanlış hatırlamıyorsam: yemek sofrasını hazırlarken tabak, çatal, kaşık, tencere.. ve saireyi sofraya bir servis masasıyla götürün. böylece zamanı ve enerjinizi "prodüktif" kullanmış olun. lakin tuhaftır bu öneri bence, çünkü;

    1) servis masası hani? bu her evde olan birşey midir ki? acaba bu programcıklar servis masası satışını arttırma ümidi taşıyor muydu? servis masası!! tepsi filan deseler neyse!
    2) hakikaten yurdum insanını malzemeleri eldeki imkanlar ölçüsünde topluca taşımayı akıl edemeyecek kadar saf sanan birileri yaşıyor mu bu memlekette?
    3) aslında bu programcığın varlığı bile toplamda milli prodüktiviteyi düşürmüyor muydu? zira zannımca;
    a : programdan akıl alıp uygulayan insanlar sayesinde tasarruf edilen enerji miktarı
    b : küçükken bu tür trt prpogramcıklarıyla beyni zorlanmış kişilerin çevirdiği geyiklerle sarfedilen enerji
    c : programı yapmak için harcanan enerji
    olmak üzere
    (a-b)/(c)
    en iyi ihtimalle <<1 olmak üzere sıfıra oldukça yakın bir pozitif sayıdır. negatif olması bundan daha kuvvetli bir ihtimaldir.
  • ozellige endustri muhendisligi kapsaminda pek cok ucuz ve duzgun kitaplar basan kurum/kurulu$.
  • yıllar öncesinden hatırladığım tv. programlarından sonra epey süre aklıma bile gelmeyen, "sol frame" denen başlık akışkanlığı içinde kayıp geçerken görüp hatırladığım bir kurum. o zamanki reklamlarında ekrana büyükçe bir "verimlilik" yazısı çıkıyordu yanlış hatırlamıyor isem.
  • istanbul müdürlüğüne şişhane durağında inildikten sonra merdivenlerden çıkıp sağa 100m kadar gidilerek ulaşılabilen kurum. bu şirin büroyu balkonunda asılı olan mikroskobik boyutlardaki flamadan da bulabilirsiniz, bulmaya çalışıp zevkli dakikalar geçirebilirsiniz
  • sanayi ve ticaret bakanlığı'na bağlı resmi bir kurumdur, kısa adı mpm'dir, büyük ihtimalle kısaltmadaki simetriyi sağlayabilmek için, sığ bir zihniyetle güzel türkçemizde var olan "ulusal verimlilik" karşılığı kullanılmamıştır.
    bugün bu kurumun duygusal zeka konulu bir seminerine katıldım.* anlattıkları şeyler tamamen fasa fisoydu. türkiye'de bulunan gereksiz kurumlardan biri diyebilirim.
  • gecen gün kurtulusta gordugum şey. bedenin anatomo-politiği ile nufusun biyopolitiğine kafayı takmış zevattan olusuyor olsa gerek. veya tavla atıyor da olabilirler.
hesabın var mı? giriş yap