misafire götürülen suyun içine tükürmek ^*

• (bkz: misafire siktir git demenin alternatif yollari)
• anlamsız değil ama eğer misafir doğum yapmaya hazırlanıyorsa dezenfektan olarak faydalı olabilecek makro ölçekte bir davranıştım. görürsem şaşırmam, yaparsam hiç şaşırmam. beni şaşırtmanız imkansız rüyalarım olmasa.
• (bkz: acı ama gerçek)
• genelde askerlerin sevmedikleri komutanlarına çay götürürken yaptıkları iş.
• kökler dizisinde vuku bulan sahne... türk milleti 80lerin başında bu vesile ile öğrendi suya tükürmeyi... oysa örf ve geleneklerimize göre köpüklü kahvenin içine tükürülürdü...
  çok merak edenler için ise sahne şöyle idi: zenci kadın, küçükken canciğer arkadaş olup kendinden ayrılırken tepinerek ağlayan beyaz arkadaşına yıllar sonra rastlıyor ve sevinerek adını hatırlayıp hatırlamadığını soruyordu... beyaz kadın hatırlayamadığında ise götürdüğü suyun içine tükürüyordu...
• benzer bir olay beethoven filminde vardı; kadın, eşinin arkadaşları gösterişli çifte gıcık olup kahvelerine tükürerek öyle sunuyordu.
  
  yapan tarafa sonsuz haz ve gıcıklık hissi; yapılan tarafa bilmediği sürece hiçbir şey vermeyecek eylemdir.
• babamın bir halası vardı. garip biriydi. misafirliğe gelir bardaktan çatala tabağa kadar her şeyini yanında taşırdı. kendisi yıkardı aşırı titizdi. bize geldiği zamanlarda canımızdan bezdirirdi. ne zaman su içmek için bardağını verse mutfakta önce yalar sonra tükürür sonra su koyardım.
• misafirin geldiği güne, saate, karakterine ve sizin o anki ruh halinize göre anlık kararla gerçekleşen eylem.
  bu eyleme şahit olunması, yapan kişinin elinden yiyip içtiğiniz her lokmanın film şeridi gibi gözünüzün önünden geçmesine sebep olur.