miskinlik

• tembelleşmek durumu, yayılmak, uğraşacağı, yapacağı iş, güç olduğu halde yapmamak, yapmak istememek hali...^*
• caresiz peltelesen kaslarin hareketsiz sismis bezgin gozlerle armonisinden olusan hamak senfonisi.
  
  (bkz: bitmemis senfoni)
• final döneminde insanın başına geldiği an, hayatın akışını tamamen değiştiren olay.^*
• vücudun daha fazla uykuyu reddetmesiyle uyandığınız ve günlerin geçtiğini günde bir defa alınan allerji ilacınızın gittikçe azalıyor olduğunu farkettiğinizde anladığınız herhangi bir öğle ertesinde, süreci devamlılığa iten ruh hali.
• beyin faaliyetlerinin hat safhaya vurdugu ya da vurmasi gerektigi anlarda, bunalan ruhun kacis kapisi olarak kullandigi malaklik hali.
• pazar günü konseptinin varlık sebebi.
• ontolojik kaynağı üzerine derin bir araştırma yapılması gereken bir insanlık hali
• su an feci ihtiyac duydugum ama kosullar sebebiyle gerceklestiremedigim durum. duydugum ozlem yeter luan diye bagırma istegi uyandırıyor.
• ruh tembelliği
• gerçek anlamıyla, fakirlikle beraber kanaatkar olma hali. dünyanın cazibesine kapılmayıp kıt kanaat yaşayabilme vasfı. dünyanın, gerçek yurda uzanan yolculukta konaklanan geçici bir durak olduğunu bilip asıl hedeften şaşmama durumu.
  
  hz. enes anlatıyor:
  
  rasulullah (sav) şöyle dua etmişti: "allahım, beni miskin olarak yaşat, miskin olarak ruhumu kabzet ve kıyamet günü de miskinler zümresiyle birlikte haşret."
  
  hz. aişe (ra) atılarak sordu: "niçin ey allah`ın rasulü?"
  "çünkü," dedi, "onlar cennete, zenginlerden kırk bahar önce girecekler. ey aişe! fakirleri sev ve onları gözet ta ki kıyamet günü allah da sana yaklaşsın." (tirmizi, zühd, 2353)