• tayvanorijinli bir bilgisayar markasi. gordugum en dandik bilgisayarlara sahip olan marka.
    ayrica bana, laptopun ekranini silikonla saglamlastirmak, uzerine elektrik bandi yapistirmak gibi amelelikler yaptirdigi icin ayrica nefret ederim.
  • laptop lcdleri aslinda gayet guzeldir, hatta sahip oldugum bilgisayarin en guzel yani! parlak bir lcdsi var. cozunurlugu de 1024x768...
  • minta monitörümle ilgisi oldugunu dusundugum ama bu ilgiyi bir türlü kanitlayamadigim marka.
  • 1990'larda pc olarak cok fazla yerde gorulebilen ama zaman icinde hp, ibm gibi vendorlara boyun egmek zorunda kalan marka...

    "welcome to mitac" diye acilirdi aletin arabirimi...
  • elimdeki exper eqrt laptop'ı esasen bunlar yapmış, demek ki son birkaç yıldır değişik markalara noname laptop yapıyorlar. kasa kalitesi muhteşem, alüminyum, sağlam, hafif, munis, kedi gibi. klavye su geçirmez ama istediğim yumuşaklıkta ve tuş diziliminde değil. toşiba daha iyiydi.

    (bkz: getac)
  • sahip olduğum 2. bilgisayarın markası. pentium 3 450 mhz işlemcisi vardı. bildiğiniz kart gibi takılan bir işlemciydi. s3 virge ekran kartı falan vardı. hey gidi be. zaman nasıl hızlı geçiyor.
  • çocukluğumda küçük bir fantezim vardı.
    karşı komşumuz vardı, ben henüz 6-7 yaşlarındayım. bilgisayarları vardı, onlara bir bahane bulup da gidebilmek için yapmadığımı bırakmazdım, tek nedeni bilgisayara bir şekilde dokunabilmek, şanslıysam da bilgisayarı açtırıp volfied, kick off, veya fox oynayabilmekti, o zamanlar dos ortamı tabi, öyle mouse falan yok o zamanlar.

    işte o zamanlardaki en büyük zevkim, evdekilere gazete aldırmaktı. öyle okuyacağımdan falan değil, bir bilgisayar reklamı varsa bakıp iç geçireyim diye. boy boy resimlerle, yanında bisiklet hediye edenler, mavi parlak ekranlar, inanılmaz bir gözalıcılığa sahip kasalar, adeta bakıp da hayal kurmam içindi sanki. benim için bir gazetenin üstünlüğü, verdiği bilgiasyar reklamı ile doğru orantılıydı.

    işte o zamanlar hayalini kurduğum iki bilgisayar vardı, birincisi acer aspire, ikincisi de mitac'tı işte. ram'dir cpu'dur gpu'dur falan anlamazdım fazla, benim için önemli olan göze güzel gözükmesiydi bilgisayarın. işte bu bilgisayarlar benim için birer transformers'tılar adeta sanki, kasasına aşık olmuştum, hayatımdaki en büyük amacım bunlardan birine sahip olmak, dokunmaktı, araştırıp van'daki satış noktasına gitmiştim kıç kadar boyumla, dokunmuştum, fiyatını sormuştum, hatırlıyorum.

    şu anda bu giriyi bir macbook air ile yazıyor olabilirim, ama hep içimde bir ukte olarak kalmıştır mitac, hep sahip olamamanın üzüntüsü vardır içimde.
  • 90'larda zarif tasarımlı ve göreceli sessiz bilgisayarlar üretirlerdi. sonra onların hepsi ölür biter.
  • 286'ları boldu bunların sahiden. monitör altı slim kasaları her yerdeydi.
hesabın var mı? giriş yap