• beni güzel insanlarla, güzel ötesi sarkilarla, güzelüstü duygularla tanistiran kisidir mithridate. biraz pocahontas, biraz çakil'dir. görünce istemsiz gülümsemelere yol açan, serefine kadeh kaldirilandir. parçam degildir, eksikligim degildir, tek basina bir tam sayidir mithridate. two shots of happy,one shot of sad tadinda paralel hayatlar yasanmasindan midir nedir, farkli yerlerde farkli kisilerle farkli zamanlarda ayni çakirkeyif ruh haliyle hayati harcayip çöpe attigim ve asla ama asla pisman olmadigim ruh aynamdir.
  • çift taraflı yürüyen en güzel insan ilişkisinin bir o tarafı, bir bu tarafı.
    mahremimi çalan en sessiz hırsız.
    çaldığım tek kelime.
    alakalı olarak (bkz: hep dinleyen taraf olmak)
  • "sende var mi yok mu gene bilmiorum.ama guzel oldu mu bir sarki,hele hele dokunakli bi kadin sesi kaybolmus,kendi aksinden bile korkan bi kadindan bahsetti mi, o sarkiyi sen de dinlemeden ben yarim dinliyorum."

    sağ kulağım.
  • bir the evpatoria report eseri. post-rock için "her parça sanki birbirinin aynısı ama aslında değil" denir ya, bu şarkı diğer post-rock parçalarından ayrıdır. kendine has bir ritme, tek başına koca bir bütünlüğe, birbirinden bağımsız da koca koca bölümlere sahip. post-rock'ta pek olmayan insan sesi de mevcut şarkı da ama neyin sesi?

    1963'te ingiliz ordusu askerlerine lsd'yle deney yapar. merak edilen şey, askerlikle ne derece uyumlu olabileceği. ordu lsd'den ümitli, ama yolunda gitmez elbet. bir asker düşmanın sınırını ihlal eder, diğeri roketatarı tutamaz, hatta 50. dakikadan itibaren telsizi bile kullanamazlar. kullanabilen de zaten konuşamaz. komutan ise diğer taraftan askerlerin dirayetini korumaya çalışır. eh... en son, 70. dakikadan sonra bir başka asker kuşlarla konuşmak için ağacın dallarına tırmanınca komutan da ne kendiyle ne de askerlerle baş edemeyeceğini anlar. kendini gülerek otların üstüne bırakır.

    şarkıda geçen sözler de bu deneyin raporu: https://www.youtube.com/watch?v=upea-0h6-7y

    rapor mithridatismin tersini anlatır.
  • enva i çeşit şifalı bitkinin ve özlerinin bal içinde konsantre edilmesiyle elde edilen ve zehirlenme halinde mevzu bahis konsantrenin bir nohut tanesi miktarında şaraba karıştırılıp içilmesi şeklinde bir kullanımı bulunan antik panzehir.

    adını mucidi olan pontus kralı vı. mithridates'ten almıştır,bir rivayete göre kral mithridates bu ilacı o kadar çok kullanmış ki kendisini zehirleyip intihar etmek istediğinde bunu hangi zehri denediyse de becerememiş ve en sonunda bir askerinden onu kılıçtan geçirmesini istemiştir.

    kara vebanın yaygın olduğu karanlık zamanlarda ise vebaya karşı ilaç olarak kullanılmıştır.
  • mithridaticum olarak da bilinir ve pontus kralı mithridates'ten gelir. mö 63'te ölen mithridates, oğulları tarafından zehirlenerek öldürülmekten korktuğu için panzehir araştırmalarıyla yakından ilgilendi. bu uğurda kobayları zehirli hayvanlara ısırtarak ve onlara zehir vererek deneyler yapan kralın bulduğu panzehir terkibine mithridaticum adı verildi. romalılara uzun zaman direnen kral, pompeius'a yenilince zehirlere bağışıklığı bulunduğundan kendini kılıçla öldürdü. pompeius, ölen kralın sarayında bulunan belgeleri ve kitapları roma'ya götürdü ve italyan hekimler, mithridates'in keşfettiği panzehiri yapmaya başladılar. manisa'da darüşşifa kuran kanuni'nin annesi hafize sultan, bu hastanede kullanmak üzere venedik'ten her derde deva olduğu iddia edilen mithridaticum terkibini de getirtmişti.

    manisa'da yapılan mesir macununun adının da pontus kralı mithridates'ten geldiği söylenir.

    kaynak: gülbeşeker türk tatlıları tarihi, priscilla mary ışın
hesabın var mı? giriş yap