• (bkz: buyuk taarruz)
  • 1953 yılında moncada kışlası baskını 26 temmuz harekatının, 26 temmuz harekatı da küba devriminin başlangıcı olarak kabul edilir. m-26-7 şeklinde sembolize edilmiştir. bu baskın sonucunda fidel castro ve arkadaşlarının hapse mahkum olmaları sonucu devrim bir süre sekteye uğramış ancak 1957 yılından 1959'a kadar sürdürülen 2. gerilla savaşı sonunda başarıya ulaşılmıştır. bu harekat batista'ya karşı düzenlenen ilk silahlı eylem olması hasebiyle dönüm noktası özelliği taşıdığı gibi fidel castro'nun da omuzlarındaki rütbeler de bu harekatın sembollerinden oluşmaktadır...fazlasıyla anlamlıdır...
  • emperyalizmin her çeşidine karşı olanlar için mühim bir hadisedir.

    "küba devrimi lideri fidel castro öncülüğündeki devrimcilerin moncada kışlasına saldırılarının 60. yıldönümünde meksika parlamentosu castro’ya kişiliği ve hayatı boyunca gerçekleştirdiklerinden dolayı ödül verme kararı aldı.
    demokratik devrim partisi parlamento grup sözcüsü senatör dolores padierna, ilgili takdir belgesini meksika’daki küba büyükelçisi ısmary gonzalez’e takdim etti.
    aynı zamanda meksika senatosu dış ilişkiler komitesi sekreteri olan padierna yaptığı konuşmada 26 temmuz 1953 günü fidel castro liderliğindeki ayaklanmanın 1959 yılında kazanılan gerçek bağımsızlık için önemini vurguladı.
    meksika ve küba devrimleri arasındaki yakın bağlara dikkat çeken padierna, komutan fidel castro ile general lazaro cardenas arasında da benzerlik kurarak iki ülke halklarının bağımsızlık özlemine vurgu yaptı.
    padierna, jose marti’nin de meksika’da bulunduğunu ve granma yatıyla küba’ya çıkartma yapmadan önce fidel ve arkadaşlarının meksika’da olduklarını hatırlatarak meksika halkının bugün sağlık, eğitim ve insan hakları alanlarında örnek bir ülke olan küba ve devrimine her türlü desteği sunduğunu belirtti."
  • üzerinden 64 yıl geçmiş insanlık tarihindeki bir dönüm noktası.

    izlediğim bir belgeselde, baskının zamanlama hatasından başarısızlığa uğradığını anlatıyordu fidel castro. [bir kaç saniye farkıyla]
    1953'te bu baskın yerine siestra maestra'ya çıkmayı düşünmüş castro ama ne gidilecek bölgeyi tanıyorlarmış ne de yanındaki devrimciler istekli olunca bu opsiyonu değerlendirmiş ve 70 yoldaşını kaybetmiş.

    baskından sonra yakalanan fidel'in mahkeme savunmasından bir pasaj:

    " ... en cuanto a mí, sé que la cárcel será dura como no lo ha sido nunca para nadie, preñada de amenazas, de ruin y cobarde ensañamiento, pero no la temo, como no temo la furia del tirano miserable"

    " ... bana göre, biliyorum ki hapishane zor olacak, tehditlere gebe, yıkıcı ve korkak birileri için olmadığı gibi. ama ondan korkmuyorum. zavallı bir tiranın hiddetinden korkmadığım gibi "

    ;)
  • 26 temmuz, fidel'i, che'yi, yoldaşlarını ve küba halkını batista rejimine karşı zafere götüren sürecin önemli uğraklarından birisi. küba halkı 26 temmuz tarihini “ulusal isyan günü” olarak kutluyor.

    26 temmuz 1953 günü 125 kadın ve erkek sabah saat 5:15'de ada'nın 2. büyük askeri garnizonu olan moncada kışlası'na saldırmak üzere harekete geçti. hedef cephaneliği ele geçirerek silah sağlamak ve aynı zamanda cephaneliği ordunun kullanımına kapatmaktı. diğer grup ise radyoyu ele geçirerek halkı ayaklanmaya çağıracaktı. plan en ufak ayrıntısına kadar tasarlanmıştı, ancak santiago karnavalı'nın kalabalığı planlarını gerçekleştirmelerini engelledi. baskın planlandığı gibi gerçekleştirilemedi. çatışmada ölenlerin sayısı fazla değildi ancak isyancıların büyük bir bölümü daha sonra işkenceyle öldürüldüler. dağlara kaçmayı başarabilen fidel ve beraberindeki 18 kişi ise 1 hafta sonra yakalandı.yakalananlar hızla yargılanarak 5 ila 15 yıl arasında hapis cezalarına çarptırıldılar. 100 kişilik asker ablukası altında mahkeme salonunda savunmasını fidel "beni mahkum edin, bunun hiçbir önemi yok. tarih beni haklı çıkaracaktır!" sözleriyle tamamladı.
    . . . "

    http://haber.sol.org.tr/…ada-kislasi-baskini-267334
  • küba devrimi’nin başlangıç noktası olarak kabul edilir. fransız devrimi'ni başlatan bastille baskını gibi, tek başına pek önemli sayılmayan bir eylemdi ancak, bütün küba'yı sarstı yeni bir dönemi başlattı.

    fulgencio batista'ya karşı ilk tepkinin üniversitelerde yükselmeye başladığı dönemde, fidel castro, juventud ortodoxa (ortodoks gençlik) içinde direniş yanlılarını etrafında toplamaya başladı. bunlar kendilerim sadece movimiento (hareket) diye adlandırıyorlardı. heyecanlı ve atak davranışlarından dolayı fidel'e üniversite çevrelerinde loco (çılgın) diye ad takılmış. çevresindeki gençlerden abel santamaría ve jesús montané, kendi paralarıyla hemen bir baskı pedalı alıp, son los mismos (bunlar da aynı) başlıklı bir illegal gazete çıkarmaya başladılar. fidelin önerisi ile gazetenin adı el acusador (suçlayıcı) olarak değiştirildi. gazetenin müdürlüğünü raul gomez garcia üstlendi. baskı, ya onun ya da abel'le kızkardeşi haydee’nin evinde yapılıyordu. bu arada elda perez, ve melba hernandez adlı iki kadın daha harekete katıldı. melba ve haydee, moncada baskını eylemine da katılacaklar ve bu baskında haydee hem erkek kardeşini hem de nişanlısını yitirecekti. 16 ağustos 1952’de eduardo chibás’ın ölüm yıldönümünde, el acusador'un özel sayısını, el pedalı ile 10 bin adet basmayı başardılar. ama batista'nın gizli polisi sim atölyeyi basarak hem makineleri tahrip etti, hem de bütün sayılara el koydu. fidelin kadrosunun önemli bir bölümü hapse girdiyse de kısa sürede serbest kaldılar. polis “dört delikanlı” ile “iki genç kızın" el pedalı ile yürüttükleri bu basın faaliyetini pek önemsemedi.ancak fidel'le arkadaşları bu olaydan ders çıkararak, muhbirlere karşı hücre tarzında gizlilik kurallarına uygun biçimde örgütlenerek silahlı mücadeleye hazırlanmaya karar verdiler.

    27 kasım 1932’de, ispanyollar tarafından öldürülen, sekiz tıp öğrencisinin anısına düzenlenen toplantıdan sonra movimiento'ya katılanların sayısı arttı. oluşturulan küçük gruplar, uygun yerlerde gizlice silah kullanma talimleri yapmaya başladılar. 28 ocak'ta jose marti'nin 100. doğum yıldönümü için gece meşalelerle üniversiteden, jose marti heykelinin bulunduğu yere yürüyüş düzenlendi. gösteriye katılan bin kişiden dört yüz kadarını yirmişerlik sıralarla düzgün biçimde yürüyen fidel’in arkadaşları oluşturuyordu .

    movimiento anlamlı bir çıkış yapmak, hem de silah ele geçirmek amacıyla bir kışla baskını düzenlemeye karar verdi. bu eylem için en uygun yer olarak havana'nın 900 km doğusunda yer alan ve isyancı adı verilen oriente eyaleti seçildi; ayın zamanda fidel'in memleketi olan oriente birçok direnişin başlangıç yeri olmuştu. 26 temmuzda santiago kentinde karnavalın yarattığı fırsattan da yararlanılarak moncada kışlası basılacaktı. bölgede gözden uzak bir çiftlik kiralanarak buraya silah ve giysiler taşındı. daha sonra da gençlerden oluşan 150 kişilik vurucu güç, küçük gruplar halinde santiago'ya ulaştı. gizli polis teşiklatı sim'in dikkatini çekmeden bu kadar insan ve silahın santiago'ya aktarılması aslında inanılamayacak bir başarıydı.

    yapılan plana göre 120 kişi moncada kışlasına, 20 kişi ise 50 kilometre ötesinde başka bir kışlaya saldıracaktı. fidel, harekatın başarıya ulaşmasından sonra santiago radyosundan okunacakları bile hazırlamıştı, önce la marseillaise çalınacak, movimiento manifestosu okunduktan sonra, raul gomez’in devrimci şiirleri ile eduardo chibás'ın son konuşmasına sıra gelecekli. bu arada moncada baskıncıları arasında hastane ve adliye sarayını ele geçirmek üzere iki grup daha ayrılacaktı.

    mancada, ispanyollara karşı verilen bağımsızlık savaşı sırasında tartışılmaz bir üs görevi görmüştü. ayrıca havanadaki kışla 20 bin asker tarafından korunurken, moncada sadece bin askerce korunuyordu . başkentten gönderilecek takviye güçleri dağlık bölgelerden geçip 900 km katetmek zorunda kalacaktı ki bu da büyük bir zaman kazanmak demekti.

    26 temmuz sabahı erken saatlerde fidel, moncada harekatını başlattı . çünkü kışlanın olduğa kentte 25- 26 ve 27 temmuz’da bir karnaval vardı . civar bölgelerden gelen kalabalığın anısında kaybolmak çok kolay olacaktı, castro baskına katılacakların asker üniforması giymesini önerdi ve askeri hastanede hemşire olarak çalışan biri üniformaları temin etme görevim üstüne aldı. baskın için her hin özel görevli üç grup oluşturdu. abel santamaria yönetimindeki ilk grup pencereleri kışlaya bakan sivil hastaneyi almakla görevliydi. 6 kişiden oluşan raul castro'nun yönetimindeki ikinci grup moncada kışlasının çatısına geçmek üzenre adalet sarayını ele geçirecekti. 90 kişiden oluşan ve castro'nun yönetimindeki üçüncü grup ise kışlanın içine girecek, askerleri etkisiz hale getirdikten sonra silahlarını toplayacaktı. ama işler planlandığı gibi gelişmedi. santamaria ve raul costro'nun grupları görevilerini kolayca tek bir kurşun atmadan yetine getirdi. ama costro ve arkadaşları kışlanın içine giremeden kendilerini farkeden bir nöbetçiye ateş uçmak zorunda kaldıklarından, askerler verilen acil alarmı üzerine dışarıya fırlamışlardı. kışladaki askerler kısa sürede toparlandılar. çatışmalar boyunca baskın grubu ona yakın ölü verdi. eylem baskın niteliğini yitirince de asker kalabalığı ve ateş gücü ağır bastı. fidel geri çekilme komutu verdi, ama çiftlik evine ancak kırk kişi ulaşabildi. moncada komutanı albay, baskın sırasında büyük korkuya kapılmış, evinden çıkamamıştı. büyük bir öfkeyle yakalananların öldürülmesini emretti. bu emir kaçaklar için de geçerliydi. kışlada ele geçenler, işkence ve kafaları dipçiklerle ezilerek öldürüldüler, kurşunlandılar. teslim olmak zorunda kalıp tutuklananlardan 68’i korkunç işkencelerden geçirildikten sonra yargılanmaksızın kurşuna dizildiler. 60 kadar kaçıp kurtulmayı başaran üye latin amerika ülkelerine sığınmayı başarmıştı.

    baskın olayı havana’da bomba gibi patladı. olayın çapını bilmeyen batista derhal çok iyi korunan colombia kışlasına çekildi. radyo ve gazetelerden yalan haberler yayınlandı. bakanlar kurulu tutukluların hayatından gardiyanları sorumlu tutan cezaevleri tüzüğünün ilgili maddesini derhal yürürlükten kaldırdı. batista yanlısı basın, fidel ve arkadaşlarının nöbetçilerin kafalarını kestiklerini; hastanede yaralıların karınlarını bıçakla yardıklarını, kübalı değil meksikalı, kızılderili, venezuelalı ve polonyalı maceracılar olduklarını, para kaynağının ise eski başkan olduğunu yayıyordu. bir yandan da eylemin ardında komünistlerin olduğu ileri sürülüyordu. bu arada komünist partisi yasa dışı ilan edildi, partinin yayınladığı gazetenin binası işgal edildi, yöneticiler tutuklandı. küba’nın her yanında askerler şüpheli görülen herkesi tutuklamaya başladı. santiago'daki birçok havanalı da baskınla ilgileri olmadığı halde öldürüldü ve bunların adları baskın sırasında ölmüş gibi ilan edildi. sonunda santiago'daki katolik başrahibi, albaya giderek idamların durdurulmasını istedi. bir rahip ayrıca -kan dökülmesine son- başlıklı bir makale de yayınladı.

    fidel’in çevresinde kalan 12 kişi de gran piedra dağına çıktılar. sonunda fidel iki kişiyle birlikte kıyıya inerek, bir sandal bulmayı ve körfezin karşısına geçerek, sierra maestra dağlarına çekilmeyi kararlaştırdı. ama üç gün devam eden yağmur bu planı da engelledi. bir kulübede uyurlarken yakalandılar. bir teğmen, askerlerin fidel ve arkadaşlarını öldürmesini engellediği gibi, fideli de kışlaya götürmeden doğrudan sivil makamlara teslim etti. albay chaviano, derhal oraya gelerek neden bu eyleme kalkıştığını sordu. fidel’in neden ihtilal istediklerini açıklamasından etkilenen albay, bu kez aynı açıklamaları radyodan yapmasını isledi. tabii ki fidel de bu fırsatı kaçırmadı . fidel eyleme katılanlardan ayrı olarak yargılandı. fidel mahkemede ünlü, tarih beni aklayacaktır - tarih beni beraat ettirecektir başlıklı savunmasını yaptı. bu savunmanın dışarı çıkarılması, yayılması yasaklandığı halde, kısa süre sonra kitap halinde basılarak bütün küba'ya dağıtıldı. moncada eylemi ve yargılaması fideli tüm küba’nın tanımasını sağladı.

    yargılama sonucunda fidel 15 yıl hapse mahkum oldu. üç yıl hapis yattıktan sonra, çıkarılan genel af sonucu 5 mayıs 1955’de tahliye oldu. çıktıktan sonra hareketin, 26 temmuz hareketi adını alması kararlaştırıldı.
hesabın var mı? giriş yap