• bir ulkenin ekonomik sikintilar yuzunden borclarini odemeyecegini ilan etmesi.
  • ayrıca:
    '...bu işe gerekli dikkati veremeyecek kadar dalgındım, heyecanlıydım; birkaç gün üst üste, planıma uygun çalışmak için çabaladıktan sonra, sonunda bu proje üzerinde 'moratoryum' ilan ettim.'
    < yanılsamalar kitabi s:81, paul auster, çev:ilknur özdemir >
    şeklindeki cümle içersinde ilk olarak karşılaştığım, günlük hayatta da bu türlü kullanımı da* mümkün olan kelime.
  • ekonominin ölüm ilanı, evlerden uzak.
  • dilimize gecikme,erteleme olarak aktarılabilecek latince bir deyimdir.genel anlamda,kişi yada firmaların vadesi gelmiş borçlarını kanun,mahkeme kararı yada antlaşma yolu ile ertelenmelerine bu ad verilmektedir.
    öte yandan,uluslar arası alanda devletlerin iç ve dış borçlarına ilişkin olarak da moratoryum söz konusu olmaktadır.günümüzde özellikle az gelişmiş ülkelerin uluslararası finans kuruluşlarına olan borçları dolayısıyla sık sık bu yönteme baş vurdukları görülmektedir.
  • rusya tarafından 1998'de ilan edilip cümlemizin belini kıran hadise.
  • çoğu kişi tarafından borcun reddiyle karıştırılır bu kavram.. borcun reddinde devlet üstün emretme gücüyle dağılın lan, yok para falan size der alacaklı kişilere.. moratoryum'daysa devlet ben borçları ödeyemeyecek duruma geldim canlarım, hadi gelin yeni bi ödeme planı yapalım, ona göre halledelim şu para işini demektedir..
  • (bkz: mort olmak)
  • ergenlerin siklikla icine dustugu gecici bosluk. bir baska anlatimla, "boyle gelmis boyle gider" gibi bastan kabullenmislik ve mucadelesizlik icerisinde bulunan halet-i ruhiyenin resmini pasif olarak yansitan savunma kesitidir.
  • - çok bunalımlı dönemlerde bir ülkede, bölgede, bir bölüm veya tüm borçlardaki ödeme zorunluluğunun geri bırakılması.
    - resmî geciktirme*..
hesabın var mı? giriş yap