*

  • türkiede çok az tanınan , soft rock yapan , müthiş mütevazi insan.
    ayrıca harika besteleri var. tek bi kez dinlenip peşine düşülcek bi insan.
  • "peradaki yasli dilenci" ve "yagmurlar yagiyor duygularima" adli iki albume sahiptir bu muzisyen kisi.
  • ayrica ..
    (bkz: kerem köseoğlu)
    (bkz: whitesaint)
  • 1960’da izmit’te doğdu.

    80’lerin başında ingiltere’de çeşitli puplarda çalan sanatçı, bu dönemde ingilizce sözlü besteler yaptı.

    84’de türkiye’ye dönerek müzik çalışmalarını sürdüren murat köseoğlu, 1995’de soft rock çalışmalarından oluşan “yine yağmurlar yağıyor” adlı ilk albümünü çıkarttı. 1998’de çıkan “pera’daki yaşlı dilenci” adlı ikinci albümün ardindan üçüncü albümün kay1tlari da serdar öztop tarafindan tamamlanmistir... bu albüm henüz yayinlanmamistir
  • türkiyede degeri bilinmemis harika bir müzik adamı..
  • (bkz: esirin olsam) adlı parçası mükemmeldir. kendine esir eder resmen.
  • kalan müzik sitesinden alınan biyografisi şöyle:

    murat köseoğlu, izmit, kocaeli doğumlu. izmit lisesini bitirdi. marmara üniversitesi işletme bölümünden mezun oldu sırf annesini ve babasını mutlu etmek için. ama hayatında sadece müzik oldu. abilerinin dinlediği beatles, rolling stones, bob dylan türü müziklerle rock müziğine olan ilgisi canlandı. bir yandan da, küçük yaşta aldığı mandolin ve piyano dersleriyle klasik batı müziği çalarak büyüdü. 8-10 yaşları civarında belli başlı bütün klasik batı müziği eserlerini biliyor ve dinliyordu. bu arada kendisi de mandolin konçertoları ve piyano sonatları besteledi. babası, tanburi refik fersan'dan tanbur dersleri almıştı. evde sürekli türk sanat müziği havası vardı. annesi de türk sanat müziği eserlerini söylerdi. murat babasıyla mandolin ve tanbur eşliğinde saz semaileri çalardı. iki abisi de gitar çalıyordu ve grupları vardı. murat da gitara merak saldı ve bir daha da hiç bırakmadı. gitar çalmayı kendi yaptığı besteleri sayesinde ilerletti.

    ingiltere cambridge'de bir yıl kaldı. dilini ilerletip kurslara giderken hafta sonları kendi kurduğu gruplarla publarda çaldı, söyledi. burada ingiliz rock tarzından etkilendi ve bu kendi müziğine de yansıdı. türkiye'ye dönüşte asteğmen olarak askerliğini ankara genelkurmay'da yaptı. 1986-1989 arası divan otelinde, resepsiyonda çalışırken bile boş zamanlarında beste çalışmaları devam etti. 1989'da profesyonel müzisyen olmaya karar verdi. fethiye'ye bir barda çalışmak üzere giderken istanbul'da bir stüdyoda ilk türkçe-rock albümünün kaydını bitirdi ama hiçbir zaman bu albümü piyasaya sürme şansını elde edemedi. etseydi, albümün adı "şişli'den çin'e" olacaktı. 1995'e dek güneyde yabancılara, istanbul'da türklere eğlence müziği yaptı. 1995'te ilk albümü "yağmurlar yağıyor duygularıma" trikont müzik'ten çıktı. ahmet güvenç'in stüdyosu spectrum'da kaydı yapılan albümün kayıtlarını da mikslerini de serdar öztop yaptı. bununla da kalmadı elektrik gitarları çaldı, düzenlemelere yardımcı oldu. çıkarıldığı yıl birkaç müzik adamı tarafından son on yılın en iyi albümlerinden biri olarak tanımlanmasına rağmen tanıtım eksikliği ve maddi yetersizlikler yüzünden istenilen satışlar gerçekleştirilemedi.

    ikinci albümü "pera'daki yaşlı dilenci" kalan müzik'ten çıktı. aynı rock anlayışına bağlı kalınmasına karşılık "unplugged" tarzı bir albüm olmasına karar verildi. akustik sazlar ön plana geçti. zaman zaman tek bir gitar eşliğinde çalınan parçalar oldu. sanatçı, buradaki bazı parçaları ilerde bir grup anlayışıyla, rock öğelerini ön plana çıkararak yeniden canlandırmayı düşünüyor.

    bugünlerde üçüncü albümünün kayıtlarını ve mikslerini bitiren murat köseoğlu'na bütün şarkılarda vokaliyle zeynep özkal eşlik ediyor. ayrıca şarkıların söz ve müzik yazma aşamalarında murat köseoğlu'na yardımcı oluyor. üçüncü albümün nereden çıkacağı henüz belli değil. bütün şarkılarda gerçek olaylardan yola çıkılmış ve şarkılar gerçek insanlara ithaf edilmiş. temelde davul, bas, elektrik ve akustik gitarlar var. bunların yanısıra keman, çello, trompet, flügel horn ve mandolin gibi bazı batılı aletler de ön planda. ayrıca bazı şarkılarda kaval, kanun ve bağlama gibi aletler bu parçalarda ilginç ve mistik bir hava yaratıyor.
  • super insan, kendisine attigim maile karsilik bana telefon ederek mutluluga bogmustur.
    -* oglum, kos seni ariyorlar...
    -* kim?
    -* murat köseoğlu'ymuş.
    -* hueahahuehahuahehueieheiehieiee(yaklasik bir dakika heyecandan konusamamak)
  • böyle güzel müzik yapan bir insan neden bu kadar az tanınır,neden kasedi bulunmaz derim kendisi için ve yeni keşfettiğim için de pişmanımdır ayrıca.
hesabın var mı? giriş yap