• buradaki "kemal" hakkında herkesin çocukluğundan beri öğretilen bir replik vardır, matematik öğretmeni atatürk'e (o zamanki mustafa'ya) der ki ;

    - oğlum, senin adın da mustafa, benim adım da mustafa. adlarımız karışıyor, bundan sonra senin adına bir de "kemal" ekleyelim de "mustafa kemal olsun"...

    şimdi insan yaş ilerledikçe kendi kendisine soruyor, sorguluyor, yahu hocam sen her adı "mustafa" olan öğrencine aynı muameleyi yaptın mı? herhalde dönemin "selanik askerî rüşdiyesi"nde hatırı sayılır derecede "mustafa" isimli öğrenci vardır. bu isim döneme göre "muttalip" vs. şeklinde ender bulunan bir isim değil, günümüzde de en çok kullanılan isimlerden birisi "mustafa".

    hal böyleyken o dönemde o hocanın dersine giren birçok mustafa'nın şöyle isimleri olmuş olmalıdır ;

    - mustafa hüseyin,
    - mustafa veli,
    - mustafa ali,
    - mustafa cemal vs.vs...

    böyle midir bilinmez, ama bir sorun daha var ki bu ismi koyan hocanın psikolojisi. şimdi aynı isimdesin diyelim, neden ayırt etmek için o öğrencinin belirteci olabilecek bir sıfat vs. koymak varken kalkıp da gayet normal başka bir isim koyarsın? aslında insan davranışı bu durumda ayırt edici bir özelliği sıfat olarak kullanır.
    uzun hasan, kara murat gibi...

    haydi böyle oldu diyelim, atatürk neden hayatının sonuna kadar aynı ismi gayet barışık bir şekilde kullandı. cumhuriyet kurulduğunda herhalde hocası çoktan hakkın rahmetine kavuşmuştu? size kendi iradeniz dışında bir isim koyulsa durumun şartlarına göre göz yumacağınız bir ismi sonrasında o şartlar ortadan kalksa bile hayatınızın sonuna kadar kullanır mısınız? sevmiş de olabilir elbette...

    okul kitaplarında yıllarca anlatılan bu durum 2006 yılındaki kitaplarda ekleme yapılarak iyice rayından çıkartılmış ve şöyle olmuş ;

    (2006) millî eğitim bakanlığı ilköğretim 6 türkçe kitabının 2. teması atatürk konusu ;
    "...bu okuldaki matematik öğretmeni "oğlum senin adın da mustafa, benim adım da mustafa. sana, kemal ismini de verelim. çünkü senin kemale ereceğini görüyorum." dedi. ( s. 34)"

    "senin kemale ereceğini görüyorum????" matematik hocası aynı zamanda medyum sanırım...

    "kemal" isminin tam olarak nasıl alındığı bilinmemekle birlikte en akla yatkın kaynak atatürk'ün yaşadığı dönemde basılan, kuvvetle muhtemel kendisinin de haberi olduğu "ziya" isimli bir gazetenin 19 temmuz 1922 tarihli nüshasında yer almaktadır ki makul ve mantıklıdır. şöyledir;

    ".ibtidaî tahsilinden sonra selanik askeri rüşdiyesine dahil olan (mustafa efendi) az bir zaman zarfında gösterdiği harikalarla muallimlerinin nazar-ı dikkatini celp etti ve riyaziyatda, fransızca ve edebiyatta birden bire yükselen müşarünileyhin ismine muallimleri tarafından şehid-i hürriyet namık kemal bey'e izafeten bir de (kemal) namı verildi."

    görülüyor ki atatürk'e "kemal" ismi edebiyat ve yabancı dillerdeki başarısına istinaden namık kemal'e izafen verilmiştir.

    akla yatkındır, en azından matematik öğretmeninin "nostradamus" moduna sokulup, "senin kemale ereceğini görüyorum" demiş olmasından daha makuldur :))

    not : bu açıklama kaynakta 2006 tarihli m.e.b kitaplarından alınmış, bu tarihe kadar düzeltildi mi bilemiyorum, konuya ait bilgisi olanlar varsa ve paylaşırsa entry'i de düzeltelim.

    lakin "ihtimallerden birisi" olarak da olsa kanımca belgeli olan bu namık kemal'e izafen "kemal" isminin verilmesi konusundan m.e.b kitaplarında da bahsedilirse konu daha bir elle tutulur olur, zira insanın çocukluk anılarında saçma bir şartlama yapıyor aslında şöyle geçmesi gereken bu konuşma ;

    - oğlum benim adım da mustafa,
    - memnun oldum hocam,
    - senin adın da mustafa,
    - eee ??
    - karışıyor, senin adın bundan sonra mustafa kemal olsun,
    - hocam siz isminizi değiştirseniz, durup duruken neden ben "kemal" olayım???

    kaynak

    illuminatinin basindaki adam hatırlatmasıyla ayrıca (bkz: #6934872)

    z.ö.g.e. : yuh lan bilgi paylaşırken bile etiketliyorsunuz, valla bravo, helal olsun.
    bilgi bu bilgi, ne bir propaganda var, ne bir yerme var, ne bir övme var, safi bilgi ve nüktedan paylaşım...
  • sözde matematik hocasının lütfudur. bu hikayeyle matematikten çakmayan bi neslin bilinçalına sen aptalsın mesajı verdiler. çünkü onlara matematiksel zeka lazımdı. diğerleri şimdilik gereksizdi. peki neden? çünkü en iyi memurlar, düzen adamları bu zekadan çıkar.

    (bkz: en iyi memurların matematiksel zekadan çıkması)
  • yalnız geriye dönüp bakınca işin enteresan kısmı adamın hayatı boyunca isminin büyüp gelişmesi. önce mustafa sonra mustafa kemal en sonunda da mustafa kemal atatürk. hayatı boyunca başarılarıyla her level atlayışında bir isim eklenmiş.

    (bkz: hayatım rpg)
hesabın var mı? giriş yap