• kendisi artık sabanci universitesi ortamlarında karşılaşılan bir kişilik olmuş aramıza hos gelmis sefa getirmistir. bir van gönüllüsü, çocukların mustafa hocasıdır.
  • bir diğer mustafa oğuz da 1983 yılının soğuk bir aralık günü dünyaya gelme gafletinde bulunmuştur. ortaokul ve lise hayatını bendenizle beraber nişantaşı anadolu lisesinde geçirmiş, şu anda da galatasaray üniversitesi uluslararası ilişkiler bölümünde okumaktadır. kendisi daha bir makale yayınlamamıştır ama elbet ilerde bir gün sike sike yayınlayacaktır. kendisi aynı zamanda bir celebrity de sayılabilir, şeref oğuz'un oğludur. biz de kendisinden adaşlarının aksine türkiye'nin yeni muhafazakar karşıtı ideolojisini şekillendirmesini bekliyoruz.
  • tekfen bunyesinde caliscan basarili bir mimar kisi.
  • yeni başladığım işimde beni ziyaret etme nezaketini göstermiş, akıl ve fikir küpü sağlam münazaracı. iyi insan*
  • marmara üniversitesi 'n de saçma bir bölümün saçma sapan dersine (osmanlıca) giren pek sevgili ( ! ) hocamız.
    geçirmek istemediği öğrencilerin listesini sene başından yapan ve onlara fix 20 veren, 'kısmetse seneye' diye 4 yılı geçiren ( duruma göre 5-6 olabiliyor), ders teşviki ve motivasyonu sayesinde dersinde artık arka tarafta gazete yada kitap okuduğumuz, aikonowa ile isim şehir oynadığımız, müzik dinlediğimiz, muhteşem bilgi birikiminden hiç mi hiç faydalanmadığımız, sene başında emekli olduğu rivayetleri dönerken ortalıkta, % 0.1 lik ihtimalin hayalini kurup mutlu olduğumuz, sınav sonrası odasına gittiğimizde 'inşallah 20 kişi kalacak seneye' sözlerinin sahibi muhteşem şahıs (!!!) .
  • osmanlı türkçesi ve paleografya'dan kalanlar için korkulu kabus, dersinden geçmeyi başaranlar için sevilesi sayılası hoca. imam hatip mezunu olmakla beraber kendisi mustafa kemal atatürk'ün hitabet ve dil yeteneğine hayrandır, osmanlıca dersinde nutuk okutmaktadır. ayrıca kalanlar da kabul etmelidir ki sağlam bir espri anlayışı vardır. en inanılmaz özelliği de hafızasıdır. ileri yaşına rağmen yoklama ve notları hafızasında tutabilmekte, sınıfa bakarak isim isim saymadan yoklama alabilmektedir. osmanlıca metinleri sınıfta birebir okumayan öğrencilerin ise sınavlarda ağızlarıyla kuş tutsalar geçme şansı yoktur. genel kanaatin aksine küpe takan, uzun saçlı erkeklere, dekolte giyen kızlara karşı bir önyargısı yoktur. ilginç bir intikam yöntemi olarak paleografya sınavında, birkaç hafta önce öğrencilerin ders bitti diyerek okumak istemedikleri tek metni sormuş ve sınıfı yerlere sermiştir. mustafa bey asla unutmaz, yapılanı unutturmaz!
  • hafizasi artik sadece efsanedir zira isimleri ve derse girip girilmedigini ve hatta bazi insanlarin odev verdigini unutuyor artik. derse gec kalanlari keyfi olarak içeri almaz, kendisine sorulan butun sorulara "eeeeeöö evet tabi tabi!" veya "seneye insallah" diyebilecek kadar piskindir. osmanlica bilgisi gercekten cok ust seviyede olsa da bu bilgileri aktarma konusundaki yetenegi sorgulanmalidir. her cok sey bilenin ogretmen olamayacagi da goz onunde bulundurulmalidir. mustafa oguz, ögrencileri okuldan ve bolumden sogutan bir zat i muhteremdir.
  • dersinden geçebilmek için osmalıcayı sevmeli ve seve seve okumayı bilmelisiniz.
    ayrıca ilk senenin sonunda yaz ödevi olarak verdiği 100 sayfalık metni osmanlıca olarka yazmalı ve sene başında okul başlar başlamaz getirmelisiniz. eğer geç getirirseniz ** ödevi kendi ellerinizle dahi yazsanız size inanmaz ve "bunu sen yazmadın, söyle bakalım kime yazdırdın" diye bütün seneyi sizle uğraşarak geçirir.
    hafızası çok kuvvetlidir. mesela bir arkadaşı sınav sırasında silgi istedi * diye "daha önceki sınavda da silgin yoktu zaten senin" azarlamıştı bir keresinde.
    bölümde alttan ders alanların çoğu onun sınıfında toplanır okuldan 3 sene önce mezun olması gereken tipleri görebilirsiniz onun sınavlarında. hatta final zamanı sınıflarda yer kalmaz iki sınıf birden kullanılır. bir keresinde başka bir arkadaşa "sana 40 vereyim çık zaten geçemiceksin bu sene, `seneye kısmetse`, hem sınıfta da yer açılır" teklifinde bulunmuştu. bu adamla kırk yıl sonra bile karşılaşsanız "sen okuyabiliyosun ama çalışmıyosun fazla" falan gibi şeylerle sizi sıkıştırır.
    kendisi aslında emekli olmuştur ama görevine başka bir şekilde hala devam edebilmektedir.
    aslında prof olacak adamdır, hatta kaç tane doktora yerine geçecek çalışması vardır ama ingilizcesi olmadığı için doktorasını verememiştir bir türlü.
    biz okuldayken efsaneye göre kardak krizi çıktığında kendisi bilirkişi olarak görevlendirilmiştir.
    ayrıca kendisin söylediğine göre okuma yazmayı osmanlıca olarak öğrenmiştir, latin alfabesini sonradan öğrenmiştir.
  • deneme lisesi kimya ogretmenlerindendi eger emekli olup ayrilmadiysa...
    cumlelerinde iiii, seeeey, eeeveeet gibi zaman kazandirici anlamsiz sesler cikarmadan sessiz ve sakince dersini anlatirdir. alcak sesle konusuldugu anlarda ani ses parlamalariyla ogrenciyi uyutmaz, derse katilimi ust seviyede tutardi.
    nursel bayoglu ile birlikte 94-95 yillarinda deneme'de var olmus 2 gercek egitmenden biriydi.
hesabın var mı? giriş yap