• avrupa birliği ve amerika birleşik devletleri arasında; avrupa birliği'nin karayipler'deki eski kolonilerindeki muz üreticilerine bu ülkelerin ekonomisini güçlendirmek ve dışarıdan daha az yardıma ihtiyaç duymalarını sağlamak amacıyla destek olması ve avrupa marketlerine özel erişimlerini sağlaması, amerika birleşik devletleri'nin bunun serbest ticaret kurallarına aykırı olduğunu iddia etmesi, avrupa'nın satın aldığı muzların çok azı, sadece yüzde 7'si karayipler'den geldiği halde, biraz kendi ekonomik çıkarları için, biraz da amerika merkezli çok uluslu şirketlerin baskısıyla dünya ticaret örgütü'ne şikayet etmesi, 1997'de haklı bulunması ve dünya ticaret örgütü'nün avrupa birliği'nden bu konudaki kurallarını değiştirmesini istemesi şeklinde cereyan eden ve 6 yıl süren ticaret savaşlarına verilen isim. kaynak

    iyi bilen birileri tatlı tatlı anlatır belki diye ukte vermek istedim ama 4 yıl önce verildiği halde kimsenin yazmadığını görünce bari ben bir cümle yazayım dedim.
  • muz savaşları terimi, (ing: banana wars) amerika birleşik devletleri'nin 1898-1934 yılları arasında 36 yıl boyunca orta amerika ve karayipler'deki askeri işgal, askeri eylemleri ve siyasi baskılarından oluşan bir dizi askeri müdahalesiydi.

    ön bilgi: muz savaşları ile bilgiler, türkçe kaynaklarda hep yüzeysel kalmış. konuyla ilgili çeşitli ingilizce kaynaklardan çapraz araştırma yoluyla, çok emek vererek derlediğim bilgilerden oluşan çok uzun bir entry olacak. kısaca muz savaşları'nın etkilerinden bahsettikten sonra, tarihi arka planda 20.yy başındaki amerika siyasi doktrinleri, ekonomik gücü oluşturan united fruid company şirketi, muz savaşlarının başlangıcını oluşturan ispanyol-amerikan savaşı'ndan bahsettikten sonra ülkeler bazında yaşanan olaylar listelenecektir.

    ** muz savaşlarının etkileri:
    bugün çok az hatırlansa da muz savaşları, amerikan askeri doktrininin şekillenmesinde ve 20. yüzyıl boyunca amerika birleşik devletleri'nin komşuları ve diğer dünya devletleri tarafından nasıl görüldüğünün şekillenmesinde ufuk açıcı çatışmalardır. (savaş diyemiyoruz)

    dahası, bu çatışmalar, 2. dünya savaşı'nda görev yapacak amerikalı komutanların çoğunu üretirken, abd'ye karşı çıkan liderlerin de siyasi düşüncelerini şekillendirdi.

    "muz savaşları" terimi, 1983'te yazar lester d. langley tarafından popüler hale getirildi. langley, latin amerika tarihi ve amerikan müdahalesi üzerine birkaç kitap yazdı ve bu terimi ilk kullanan kişi oldu. görsel

    terim, bu araştırmalar aracılığıyla popüler hale geldi ve amerika birleşik devletleri'ni, muhalif tropik ülkeleri, kanunsuz toplumları ve yozlaşmış politikacıları uzlaştırmak için gönderilen bir polis gücü olarak tasvir etti. (yani amerika'nın yaptıklarını aklamaya çalıştı.)

    esasen tropik ticaret üzerinde abd egemenliğinin kurulması hikayesinde, muz savaşları sırasında yüzlerce amerikan askeri ve binlerce sivil yerel halk öldü.

    ispanyol-amerikan savaşı sona erdiğinde 1898'de imzalanan paris antlaşması ile küba, porto riko, guam ve filipinler'in kontrolü amerika birleşik devletleri'ne verildi. (ispanya krallığı teslim oldu).

    bunu takiben abd, küba, panama, honduras, nikaragua, meksika, porto riko, haiti ve dominik cumhuriyeti'nde, amerika birleşik devletleri tropik imparatorluğunu oluşturan müdahaleler yürütmeye başladı. bu müdahaleler, çoğunlukla amerikan deniz piyadeleri (marine corps, 1775'de kuruldu) ile gerçekleştirilmiştir. marine corps dediğimiz de kovboy şapkalı askerlerdir. görsel1, görsel2, görsel3 (not: fotolar muz savaşları dönemine aittir)

    bu çatışmalar, 1934'te başkan franklin d. roosevelt'in iyi komşuluk politikası'nı (good neighbor policy) görsel1, görsel uygulanmaya başlanması ve yönetimindeki birliklerin haiti'den çekilmesiyle sona erdi.

    muz savaşları sırasında edinilen tecrübeler sayesinde, gerilla saldırıları, karşı saldırı taktikleri gibi belirli türdeki askeri operasyonlara katılma taktikleri ve stratejileri hakkında bir kitap 1940 yılında küçük savaşlar el kitabı,(small wars manual) adıyla abd deniz piyadeleri el kitabı olarak basılmıştır. kaynak ve görsel, içerik1, içerik2

    küçük değişiklikler ile 568 sayfalık bu el kitabı afganistan ve ırak'da da kullanılmıştır. tabiri caiz ise, deniz piyadeleri, savaşın kitabını muz savaşları sırasında yazmıştır.

    ** tarihi arka plan:
    abd başkanı james monroe tarafından ilk olarak 2 aralık 1823'te dile getirilen (bkz: monroe doktrini), batı yarımküre'de avrupa sömürgeciliğine ve nüfuzuna karşı çıkan bir birleşik devletler dış politika pozisyonuydu. görsel1, görsel2

    monroe, yeni dünya ve eski dünya'nın belirgin şekilde ayrı etki alanları olarak kalacağını iddia etti ve yeni dünya'ya, avrupa devletleri tarafından müdahale edilemeyeceğini savunuyordu. görsel

    amerika kıtasındaki ülkelerin siyasi işlerine avrupalı yabancı güçler tarafından yapılacak herhangi bir müdahalenin, abd'ye karşı potansiyel olarak düşmanca bir eylem olduğuna karar verdi. görsel

    1902-1903 arasındaki venezuela krizi sırasında, venezuella başkanı cipriano castro'nun dış borçları ödemeyi reddetmesinden sonra aralık 1902'den şubat 1903'e kadar büyük britanya, almanya ve italya tarafından venezuela'ya uygulanan bir deniz ablukası başlatıldı. görsel1, görsel2, görsel

    cipriano castro, monroe doktrini nedeniyle, abd'nin avrupa askeri müdahalesini önleyeceğini varsayıyordu. ancak o sırada roosevelt, doktrini kendi başına müdahaleden ziyade yalnızca avrupa'nın toprak ele geçirmesi durumunda uygulanması gerektiğini savunuyordu. böyle bir el koymanın olmayacağına dair önceden verilen sözlerle, abd, donanmasını küba'da bekletti, resmi olarak tarafsız kaldı ve ablukanın devam etmesine izin verdi. görsel

    bu olayda yaşanan askeri tehdit olmasa bile ekonomik sebeplerle avrupa'nın yeni dünya'ya müdahalesi sonrasında, roosevelt, 1904'te monroe doktrini'ne roosevelt sonuçları'nı (roosevelt corollary) ekleyerek, avrupalı alacaklıların müdahalesini önlemek için "bir latin amerika ulusu tarafından aşikar ve kronik suiistimal" durumlarında latin amerika'ya müdahale etme hakkının sadece abd'ye ait olduğunu ileri sürdü. görsel

    monroe doktrini'nin bu yeniden yorumu, latin uluslarının, avrupa ve abd bankalarına ve ticari çıkarlarına olan borçlarını ödeyemedikleri zaman, ekonomik çıkarları zorla elde etmek için abd'nin bir "polis gücü" olmasını gerektiriyordu. bu, başkan roosevelt'in sık sık alıntıladığı "yumuşak konuş ve büyük bir sopa taşı" ifadesi nedeniyle big stick yani "büyük sopa" ideolojisi olarak da anıldı. görsel

    not: abd başkanı obama'nın erdoğan ile telefonda konuşurken "big stick" imasında bulunması da manidardır. görsel1, görsel2

    roosevelt, bu büyük sopa dış politika tarzını "herhangi bir olası krizden yeterince önce akıllıca öngörü ve kararlı eylemin uygulanması" olarak tanımladı. görsel büyük sopa diplomasisinin beş bileşeni vardı;

    birincisi, düşmanı yakından takibe zorlayacak ciddi bir askeri yeteneğe sahip olmak gerekliydi. bu, dünya çapında bir donanma anlamına geliyordu. diğer bileşenler, diğer uluslara karşı adil davranmak, asla blöf yapmamak, yalnızca "sert vurmaya" hazır olduğunda saldırmak ve düşmanın yenilgide onurunu kurtarmasına izin vermeye istekli olmaktı.

    roosevelt diplomatik politikalarını tamamlamak ve monroe doktrini'ni latin amerika'daki birçok müdahalede uygulamak için yıllar boyunca onlarca askeri güç kullandı.

    buna abd'nin roosevelt'in yönetimi altında yükselen 16 savaş gemisinden oluşan büyük beyaz filo (great white fleet) da dahildi. görsel

    uluslararası siyasette gunboat diplomacy (savaş gemisi diplomasisi) terimi, deniz gücünün yardımıyla dış politika hedeflerinin peşinde koşmayı ifade eder. abd açısından, bir ülkenin, abd şartlarını kabul etmemesi durumunda, deniz filosunun gönderilip doğrudan bir savaş tehdidi teşkil edilmesi veya ima edilmesidir. kaynak

    işte bu 16 savaş gemisinden oluşan büyük beyaz filo (great white fleet) gunboat diplomacy amacıyla görsel1, görsel2, görsel3 her ekonomik/siyasi çatışma bölgesine gönderimiştir.

    sonuç olarak, monroe doktrini, avrupalı güçleri amerika kıtasındaki ülkelerden uzak durmaları konusunda uyarırken, roosevelt doktrini, abd'nin avrupa ülkelerini amerika kıtasına elini uzatmasına izin vermeyeceğinden, bunu kendisinin yani abd'nin yapmakla yükümlü olduğunu ve bunun için latin amerika ülkelerinde askeri güç kullanma hakkına sahip olduğunu söyleyerek uyarıyı daha da ileri götürüyordu.

    bunu yaparken de, big stick yani büyük sopa ile korkutmak ve gerekirse sopayı olabildiğince kuvvetli olarak vurabileceğini belirtiyordu.

    monroe doktrini'nde oluşan bu değişiklik tabii ki çok ama çok önemli hale geliyor çünkü bu tarihten sonraki 15 ila 20 yıl içinde amerika birleşik devletleri, latin amerika'ya askeri güç ile düzinelerce müdahale edecek, öyle bir noktaya gelecek ki; birleşik devletler deniz piyadeleri bölgede "state department troops" yani dışişleri bakanlığı birlikleri olarak adlandırılacaktır. çünkü her zaman orta amerika ve karayipler'deki dışişleri bakanlığı politikasını ve çıkarlarını korumak için hareket edeceklerdi.

    dolayısıyla roosevelt'in burada monroe doktrini'ni yeniden tanımlayarak yaptığı şey çok tarihseldir ve karayipler ve orta amerika'daki halkları, amerikan emperyalizmiyle yüzleşme dönemine götürür.

    sonuç olarak, amerika birleşik devletleri'nin, aleni ve kronik yanlışlar yapmaları halinde latin amerika ülkelerinin "iç işlerine müdahale" edebileceği anlamına gelmektedir.

    bu müdahaleler, yoruma bağlı olarak, doğrudan askeri istila yoluyla savaş gemisi diplomasisi, eşit olmayan anlaşmalar, tercih edilen hiziplerin sübvansiyonu, rejim değişikliği, veya özel şirketler aracılığıyla ekonomik nüfuz, ardından bu -şirketlerin- çıkarları tehdit edildiğinde potansiyel olarak diplomatik veya kuvvete dayalı müdahaleyi içermiştir.

    sonraki yıllarda abd başkanları; küba, nikaragua, haiti, dominik cumhuriyeti, kolombiya, şili gibi ülkere abd'nin müdahalesinin gerekçesi olarak hep roosevelt sonuçlarını gösterdiler.

    ** muz ticareti:
    muz ticareti ilk olarak, 1870 yılında, telegraph adlı yelkenli geminin kaptanı olan lorenzo dow baker denen "iş adamı" görsel tarafından jamaika'dan muz satın alarak, boston'da %1000 kârla satması sonrasında, muz meyvesinin abd'ye ilk kez tanıtılmasıyla başladı. görsel

    lorenzo dow baker, andrew w. preston ve sekiz kişi ile birlikte boston fruit company'yi kurdu. görsel1, görsel2 ve bu, birbirini izleyen birkaç ortaklığa yol açtı. bu ortaklıklar, 1899'da, şimdi chiquita brands ınternational olan united fruit company'nin kurulmasıyla sonuçlandı. tabi bu boston fruit company sadece jamaica'dan muz getirmek için boş gemileri abd'den yollamadı, zenginler için turistik turlar da düzenledi. görsel

    bu kâr oranlarını gören girişimciler ve iş adamları, orta amerika ve karaiblerde, modern muz üretim endüstrisini oluşmasını sağladı.

    başta cuyamel fruit company (1929'da united fruit company ile birleşti), united fruit company (sonradan chiquita brands ınternational oldu) ve standard fruit company (sonradan dole food company oldu görsel) başta olmak üzere meyve ve altyapı şirketine arazi ve önemli muafiyetler verildi.

    abd'li bu muz şirketleri, eline geçirdikleri ülkelerde bir yerleşim bölgesi ekonomisi inşa etti, altyapıyı kontrol etti ve ekonomik büyümeye nispeten az katkıda bulunan kendi kendine yeten, vergiden muaf sektörler yarattı.

    durum o kadar akıl almaz hale geldi ki, 1912'de, cuyamel fruit company adına, amerikan paralı askeri "general" lee christmas honduras'ın sivil hükümetini devirerek yabancı şirketlere dost bir askeri hükümet bile kurdu.

    cuyamel fruit companynin kurucusu samuel zemurray'ın lakabı "sam the banana man" olarak bilinirdi.

    küresel muz ihracatının 2020'de 26.3 milyon ton olduğu tahmin ediliyor. ekvador, küresel ihracatın %26,7'sini oluşturan en büyük muz ihracatçısıdır onu filipinler, kosta rika ve kolombiya izliyor. abd, 2019 yılında dünya ithalatında %16,7'lik bir payla muz ithalatında lider oldu.

    ** united fruit company:
    united fruit company, orta amerika tarlalarında yetiştirilen ve abd ve avrupa'da satılan tropikal meyvelerin (özellikle muzların) ticaretini yapan 1899 yılında kurulmuş çok uluslu bir amerikan şirketiydi. görsel1, görsel2

    20. yüzyılın başlarında gelişti ve orta amerika, kolombiya'nın karayip kıyıları ve karayib adaları'ndaki geniş tarım bölgelerini ve ulaşım ağlarını kontrol etmeye başladı. görsel1, görsel2 bir asırdan fazla bir süre united fruit company'nin buharlı gemileri, karayipler ve abd limanları arasında muz ve yolcu taşıdı. görsel1, görsel2, görsel3, görsel4

    şirketin etkileri o kadar büyüktü ki, faaliyet gösterdikleri ülkelerde, özellikle de honduras, nikaragua, kosta rika, guatemala gibi belirli bölgelerde "tekel" oldu ve hızla bu ülkelerin hükümetlerinden daha güçlü hale geldiler.

    honduras'ın zayıf ve yozlaşmış hükümetini tanımlamak için kullanılan "muz cumhuriyeti" teriminin kökeni buydu.

    şirketin özel çıkarları ne zaman tehdit edilse, abd'den yardım istediler. örneğin honduras'ta amerikan şirketlerinin ülkenin muz ihracatını kontrol altında tutmasını sağlamak için `1903 ile 1925 arasında abd honduras'ı 7 kez işgal etti`.

    1901'de guatemala hükümeti ülkenin posta hizmetini yönetmesi için united fruit company'yi tuttu ve 1913'te united fruit company, tropical radio and telegraph company'yi kurdu. görsel bu şirket, 1930'a gelindiğinde, 20'den fazla rakip firmayı bünyesine katarak -o tarihte- 215 milyon dolarlık bir sermaye elde etti ve orta amerika'nın en büyük işvereni oldu.

    şirket, 1928'de kolombiya'da ve 1934'te kosta rika'da büyük muz grevi olmak üzere, güney ve orta amerika'da iki büyük işçi grevi ile karşı karşıya kaldı.

    united fruit işçilerinin en kötü şöhretli grevlerinden biri 12 kasım 1928'de kolombiya santa marta yakınlarında patlak verdi. muz katliamı olarak bilinen çok sayıda ölümün yaşandığı bu olayın detayları aşağıda kolombiya olaylarında anlatılmıştır.

    1930'larda şirket, orta amerika ve karayipler'de 14.000 km2 araziye sahipti ve guatemala'da en büyük tek arazi sahibiydi.

    şirketin işçileriyle toplu sözleşme imzalaması dönemlerinde, kosta rika'da etkili sendikaların oluşumuna yol açtı. muz üreten ülkelerin çoğunda iş kanunları 1930'larda sıkılaştırılmaya başlandı.

    united fruit company, reformların özellikle hedefinde olduğunu gördü ve sık sık yeni yasaları ihlal etmesine rağmen, grevcilerle müzakere etmeyi reddetti.

    1952'de guatemala hükümeti, kullanılmayan united fruit company topraklarını topraksız köylülere kamulaştırmaya başladı.

    şirket, müdahale etmesi için abd hükümetine yoğun bir şekilde lobi faaliyeti başlattı, guatemala hükümetini komünist olarak göstermek için bir yanlış bilgilendirme kampanyası düzenledi.

    1954 yılında cia, 1950'de seçilen guatemala hükümetini devirdi ve iş dünyası yanlısı bir askeri diktatörlük kurdu.

    united fruit company şirketi, bir dizi birleşmeler sonrasında 1984 yılında chiquita brands international adını aldı, çikita muz adı buradan gelmektedir. çikita (chiquita) muzları turgut özal döneminde ülkemize gelmiştir. görsel

    neyse, tarihten devam edelim;

    ** ispanyol-amerikan savaşı:
    21 nisan - 13 ağustos 1898 tarihlerinde, ispanya krallığı ile abd arasındaki 3 ay 3 haftalık savaş dönemiydi. görsel

    josé martí tarafından ispanyol egemenliğine karşı başlayan küba bağımsızlık savaşı sırasında, abd savaş gemisi uss maine, görsel amerikan çıkarlarını korumak için küba'ya gönderildi.

    ancak geldikten kısa bir süre sonra gemi, havana limanında "kendi kendine" patladı. hızla battı ve mürettebatın yaklaşık dörtte üçü öldü. görsel1, görsel2

    bir soruşturma ardından geminin batmasının nedeni ve sorumluları belirlenemedi.

    basın tarafından körüklenen abd'deki popüler görüş, ispanyolların suçlu olduğu sonucuna vardı ve harekete geçilmesini talep etti. bu sayede ispanyol-amerikan savaşı başladı. görsel1, görsel

    abd, guánica'ya çıkarma yaparak porto riko'yu işgal etti. sonrasında abd'nin küba bağımsızlık savaşı'na müdahalesine yol açtı.

    savaş sonunda, abd'nin karayipler bölgesinde baskın hale gelmesine yol açtı ve abd'nin ispanya'nın pasifik'teki mülklerini satın almasıyla sonuçlandı.

    amerika birleşik devletleri'nin filipin devrimi'ne ve daha sonra filipin-amerikan savaşı'na dahil olmasına yol açtı.

    savaş sonunda imzalanan 1898 paris antlaşması ile ispanya, küba üzerindeki egemenlik hakkından feragat ediyor, abd'ye küba'nın geçici kontrolünü veriyordu.

    ayrıca, porto riko, guam ve filipin adaları'nı amerika birleşik devletleri hakimiyetine bırakıyordu.

    filipinlerdeki ispanya'nın sahip olduğu altyapı için abd tarafından ispanya'ya 20 milyon dolar ödenir. (ispanya krallığı pasifikte sahip olduğu diğer adaları da almanya'ya satar ve ispanyol imparatorluğu'nun sonu gelir)

    ** ülkelere yapılan müdahaleler

    ** panama:
    abd'nin panama'daki kıstağa müdahaleleri 1846 mallarino-bidlack antlaşması'na kadar uzanır ve sözde 1856 karpuz isyanı'ndan (watermelon riot) sonra yoğunlaşır.

    o tarihlerde panama, kolombiya hakimiyetindeydi, yeni granada cumhuriyeti olarak birleşik bir ülkeydi. görsel

    mallarino-bidlack antlaşması, kolombiya'nın panama eyaletinde "tarafsızlığı" korumakla abd'yi yükümlü kıldı ve kolombiya adına panama kıstağı geçişini korumak abd'ye verildi.

    tabi o dönem çok ilginçtir. 1846'da kaliforniya altına hücum başlamıştı. (bkz: california gold rush) ve 25 gün ömrü olan kaliforniya cumhuriyeti (california republic) abd'ye bağlı değildi. kaliforniya amerika birleşik devletlerine 9 eylül, 1850 tarihinde katıldı, altına hücum 1855 yılına kadar sürdü.

    işte bu altına hücum nedeniyle new york, boston gibi şehirlerden ya da avrupa'dan kaliforniya'ya akınlar başladı.

    new york gibi doğu kıyısından ve avrupadan yola çıkan toplam 300.000 kadar insan yığınları, panama'nın batıdaki atlantik kıyısındaki limanlara (colon limanı gibi) buharlı gemiler ile geliyor, trenlerle doğuya, pasifik kıyısındaki limanlara (panama city gibi) taşınıyordu. buradan yine buharlı gemilerle san fransisco gibi şehirlere ve altın bölgelerine giderlerdi. san fransisco denen yerin nüfusu 500 kişiden, altına hücum sonrası 150.000'e çıkmıştı.

    neyse uzatmayayım, panama eyaletinin başkenti panama city'de, karpuz isyanı 15 nisan 1856 akşamı meydana geldi.

    san fransisco'ya gidecek kadınlar ve çocukların da olduğu 1000 kadar amerikalı yolcular içindeki jack oliver adında bir amerikalı, bir sokak satıcısından bir dilim karpuz alıp parasını ödemeyi reddettikten sonra, sözlü bir tartışma başladı ve ardından amerikalı silahını çıkardı. arbede sırasında silahtan ateş edildiğinde olaylar hızla tırmandı. la cienaga denen bu bölge, serbest bırakılmış kölelerin oluşturduğu yoksul ve fakir yerlilerden oluşuyordu. öfkeli bir kalabalık bölgede toplandı ve amerikalılarla çatışmaya başladı, la cienaga'daki amerikalıların sahip olduğu işletmelere saldırılar oldu. görsel

    bu olaylar sırasında 15 amerikalı öldürüldü ve en az elli kişi yaralandı. ayrıca iki panamalı öldürüldü ve on üç kişi yaralandı.

    abd dışişleri için olayı araştıran diplomat amos corwine, raporunda "kıstağın derhal işgal edilmesini" tavsiye etti. 19 eylül'de, 160 kişilik bir deniz piyade müfrezesi panama city tren istasyonunu ele geçirdi. üç gün sonra askerler tek bir el ateş etmeden geri çekildi.

    abd'ye göre, bu kısa işgal, panama'nın tarafsızlığını ve kıstak bölgesindeki serbest geçişi korumak için mallarino-bidlack anlaşması'nın 35. maddesi uyarınca haklıydı. nihayetinde bu olay, panama'daki çoklu abd müdahalesinin ilki oldu.

    1885 panama krizi:
    o zamanlar kolombiya'nın bir parçası olan panama'daki ayrılıkçı bir isyanı desteklemek için abd'nin müdahalesi ve ardından şili'nin güç gösterisi yaşandı.

    1885 kolombiya iç savaşı sırasında, panama'da bir isyan çıktı. birleşik devletler donanması, 1846'da imzalanan anlaşmaya göre yükümlülüklerini yerine getirmek ve düzeni sağlamak için oraya gönderildi.

    uss shenandoah gemisi panama şehri'ne ulaştı ve üç gün sonra uss tennessee ve uss galena gibi
    diğer amerikan gemileri panama'ya doğudan ve batıdan ulaşmaya başladı.

    tuğamiral james edward jouett komutasındaki sekiz gemi ile, denizci (sailors) ve deniz piyadesinden (marines) oluşan 2648 kişilik silahlı bir deniz kuvveti bulunuyordu.

    kalifornia'ya hizmet sağlamak için kurulmuş pacific mail steamship company adındaki amerikan ticari firması, panamalı isyancılara verilmek üzere colon limanına silah taşıyordu.

    colon'daki pacific mail steamship company'yi temsil eden kaptan john m. dow, panama dışişleri bakan yardımcısından kendisine isyancılara yönelik herhangi bir silahın boşaltılmasının kesinlikle yasak olduğunu bildiren bir mektup aldı.

    trenler için serbest geçişi yeniden sağlamak için deniz piyadeleri karaya çıktı, kıstağı geçerek ilerlerken, belirli bölgeler, colon gibi kasabalar korunmaya çalışıldı ancak colon kasabası isyancılar tarafından yakıldı.(burning of colón)

    bu sırada, amerikan müdahalesine yanıt olarak şili, o dönemin en güçlü zırhlı kruvazörü olan esmeralda'yı panama şehri'ne gönderdi.

    esmeralda'nın kaptanına, panama'nın abd tarafından nihai olarak ilhak edilmesini durdurması emredilmişti.

    şili ne alaka diyecekler için
    -- ek bilgi --
    bolivya ve peru'da, abd ekonomik çıkarları ve yatırımları bulunuyordu ve şili, amerika'nın arabuluculuk tekliflerini red ediyordu, abd'nin bölgede olmasından rahatsızdı.

    peru'nun 1881'de chimbote körfezi'ndeki bir deniz üssünü abd'ye devretme girişimi, anlaşmayı öğrenen şili'nin chimbote'u işgal etmek için deniz gücü göndermesiyle engellendi.

    şili'nin bölgedeki etkisi, pasifik savaşı'ndaki zaferi takip etti. bu savaşta şili, bolivya ve peru'yu yendi ve her ikisinden de geniş topraklar alarak bolivya'nın denize erişimini ortadan kaldırdı.
    -- ek bilgi --

    panama kanalı:
    başlarda abd, orta amerikada açılacak deniz yolu için nikaragua kanalı'nın yapımını düşünüyordu.(nikaragua başlığında detay verdim)

    ancak fransa, panama'da kanal yapımı üzerinde çalışmaya 1881'de başladı. dolayısıyla panama kanalı inşatının başlamasıyla abd askeri müdahalesi yetki kazandı.

    fransızların inşa etmeye başladığı panama kanalı, mühendislik sorunları ve yüksek işçi ölüm oranı nedeniyle yatırımcıların güven eksikliği nedeniyle 1889'da iflas etti ve inşaat durdu.

    1899-1902 yılları arasında gerçekleşen ve 1130 gün süren bin gün savaşları (thousand days' war) sonrasında; o sırada kolombiya`ya bağlı bir eyalet olan panama, 1903'te abd hükümeti destekleriyle kolombiya cumhuriyeti'nden ayrıldı.

    yeni cumhuriyet'in bağımsızlığını tanıyan ilk ülke olan amerika birleşik devletleri, abd donanmasını yeni cumhuriyetin ilk günlerinde kolombiya'nın toprakları geri almasını engellemek için gönderdi.

    amerika birleşik devletleri kanal projesini devralmaya çalıştığında, kolombiya hükümeti ile çalışmanın zor olduğunu anladı ve fransız finansör philippe-jean bunau-varilla'nın işbirliğiyle panama, aynı anda kolombiya'dan bağımsızlığını ilan etti ve abd ile hediye gibi bir anlaşma müzakere etti. hay–bunau-varilla anlaşması (treaty) ile abd kanalı inşa etme hakkı kazandı. (not anlaşmanın adı; amerikan dışişleri bakanı john hay, ve philippe-jean bunau-varilla'nın soyadlarından gelir.)

    fransız finansör ve aynı zamanda panama'nın amerika birleşik devletleri büyükelçisi olarak bunau-varilla'ya başkan manuel amador tarafından tam yetkili yetkiler verildi. tabi, philippe-jean bunau-varilla' bu işi bedavaya yapmadı, kanal üzerindeki haklarını, o günün parasıyla 40 milyon dolara, abd'ye sattı. görsel

    anlaşmanın ilk üç maddesi:
    madde1: amerika birleşik devletleri, panama cumhuriyeti'nin özgürlüğünü garanti ediyor.

    madde2: panama cumhuriyeti, söz konusu kanalın inşa edileceği araziyi, çevredeki inşaat amaçlı araziyi ve bölge sınırları içindeki tüm adaları abd'ye veriyor.

    madde 3: panama cumhuriyeti, amerika birleşik devletleri'nin söz konusu toprakların ve suların bulunduğu bölgenin hükümdarı olması halinde sahip olacağı ve kullanacağı, belirtilen bölge içindeki tüm hakları, gücü ve yetkiyi birleşik devletler'e vermektedir. panama cumhuriyeti tarafından bu tür herhangi bir egemenlik hakkı, güç veya yetkinin kullanılması olamaz.

    anlaşma, panama kanalı bölgesi'nin her iki tarafında 16 km genişliğinde ve 80 km uzunluğunda (16 kilometreye 80 kilometre) bir arazi şeridi üzerinde bir kanal inşasına ve abd egemenliğine izin verdi.

    bu bölgede abd bir kanal inşa edecek, ardından onu yönetecek, güçlendirecek ve "ebediyen" savunacaktı.

    burada tabi anlatılacak çok şey var ama uzatmak istemiyorum. gunboat diplamacy, siyaset, gizli müzakereler falan yapılıyor.

    1901-1903 yılları arasında, yukarıda bahsettiğimiz amerikan dışişleri bakanı john hay,
    birleşik krallık ile hay–pauncefote antlaşması'nı, kolombiya ile hay–herrán antlaşması'nı ve en son da panama ile hay–bunau-varilla anlaşması'ni müzakere ederek, bir şekilde abd'nin panama kanalı'nı inşa etmesine ve kontrol etmesini sağlıyor.

    sonuçta, 1903'te abd, panama kanalı bölgesi üzerinde egemenlik kurdu. 4 mayıs 1904'te projeyi devraldı. görsel ve 15 ağustos 1914'te kanalı açtı.

    kanalın devredilmesi:
    1977 yılındaki torrijos–carter anlaşmaları ile abd başkanı jimmy carter, 31 aralık 1999'da kanalı amerika birleşik devletleri'nden panama'ya devretmeyi kabul etti.

    ** küba:
    ispanyol-amerikan savaşı sırasında, abd kuvvetleri küba'yı işgal ettiler. bu sırada ispanyollara karşı bağımsızlık mücadesi veren küba ve kübalılar abd varlığının bağımsızlık mücadelelerine yardım edeceğini düşünüyorlardı ve amerikan kuvvetlerine destek oldular.

    savaştan sonra, küba hakimiyeti geçici olarak abd'ye verildi ve aralık 1899'da abd başkanı william mckinley, bir abd ordusu generali olan leonard wood'u küba'da üstün güce sahip "vali" olarak ilan etti.

    bununla birlikte, 1901 yılında hazırlanan platt yasa değişikliği abd senatosu tarafından kabul edildi ve başlangıçta küba meclisi tarafından reddedilmesine rağmen, değişiklik sonunda 16'ya 11 oy ve dört çekimser oyla kabul edildi ve 1901 küba anayasası'na entegre edildi.

    bu yasa değişikliği ile küba'da (ve karayipler'de) abd'nin rolünün ana hatlarını çizerek küba'nın diğer uluslarla anlaşma yapma hakkını ve küba'yı dış politika ve ticari ilişkilerin yürütülmesinde kısıtlama getirdi. ve küba'nın, kömür veya abd deniz kuvvetlerinin gelişimi için gerekli olan toprakları abd'ye satması veya kiralaması gerektiğini de belirledi.

    bu yasa değişikliğinin dayatılması ve abd'nin ekonomik ve askeri manipülasyonu ile küba'nın amerika birleşik devletleri'ne yönelik duyguları kutuplaştı ve birçok kübalı, devam eden amerikan müdahalesinden hayal kırıklığına uğradı.

    1898-1902 yılları arasında askeri vali leonard wood'un yönetimi altında
    kalan küba, 20 mayıs 1902'de küba cumhuriyeti olarak abd'den resmi bağımsızlığını kazandı. ancak, küba'nın yeni anayasasına göre abd, küba iç işlerine müdahale etme ve maliyesini ve dış ilişkilerini denetleme hakkını elinde tuttu.

    sonraki abd müdahaleleri:

    - 1906-1909 arası, (2.küba işgali)
    1906 yılında, küba devlet başkanı tomás estrada palma hükümeti çöktüğünde, abd başkanı theodore roosevelt abd askeri güçlerinin küba'ya girmesini emretti. görevleri kübalılar arasındaki kavgayı önlemek, oradaki abd ekonomik çıkarlarını korumak ve yeni ve meşru bir hükümet kurmak için serbest seçimler yapmaktı. kasım 1908'de josé miguel gómez'in seçilmesinin ardından, abd'li yetkililer küba'daki durumu abd'nin birliklerini geri çekmesi için yeterince istikrarlı buldular ve bu süreç şubat 1909'da tamamlandı.

    - 1912 yılında:
    ancak abd küba işlerine müdahale etmeye devam etti. 1912'de afrika kökenli kübalılardan oluşan partido ındependiente de color, partisi, oriente eyaletinde ayrı bir siyah cumhuriyet kurmaya çalıştı.

    isyancı hareket, platt yasa değişikliği'ne dayanarak huzursuzluğu bastırmak için abd hükümetinden destek isteyen ve abd'ye ait mülkleri, demiryollarını, trenleri ve madenleri korumak için hareket eden abd deniz piyadelerinden destek alan general monteagudo tarafından şiddetli bir baskıyla karşılandı ve önemli ölçüde kan dökülerek bastırıldı. bazı kaynaklar afrika kökenli siviller de dahil olmak üzere toplam 6.000 kadar ölümden bahsetmektedir.

    1924'te gerardo machado başkan seçildi. yönetimi sırasında turizm belirgin bir şekilde arttı ve turist akınını karşılamak için amerikalılara ait oteller ve restoranlar inşa edildi. turist patlaması küba'da kumar ve fuhuşta artışa yol açtı.

    1895 küba bağımsızlık savaşında çarpışan gerardo machado adındaki genaral 1917 yılına gelindiğinde patlak veren "şubat 1917 küçük savaşı"nda (chambelona war) liberal parti tarafında las villas eyaletinde partinin savaş lideriydi.

    bir dizi çatışmalar sonucunda gerardo machado teslim oldu ve sonucunda liberaller kaybettiler.

    başkan mario garcía menocal, çatışmayı kesin olarak kazanmıştı. teknik olarak bu savaşa abd müdahalesi olmadı.

    ancak, takvimler 1917 yılını gösteriyordu ve ilk dünya savaşı çıkmıştı ve liberallerin alman yanlısı olduğu söyleniyordu.

    liberaller tarafından başlatılan savaş, menocal'ın yakın arkadaşı ve müttefiki olan frederick funston'ın ölümüyle sonuçlandı. başkan menocal, 7 nisan 1917'de almanya'ya savaş ilan etti.

    1929'daki wall street çöküşüyle şeker fiyatındaki düşme, siyasi huzursuzlukta ve baskıda bir çöküşe yol açtı. 1930 kuşağı olarak bilinen protestocu öğrenciler, giderek popülerliğini yitiren machado'ya karşı şiddete yöneldiler. bir genel grev (komünist partinin machado'nun yanında yer aldığı), şeker işçileri arasındaki ayaklanmalar ve bir ordu isyanı, machado'yu ağustos 1933'te sürgüne zorladı.

    - 1917 ile 1922 yılları arasında, işgal etti ve küba, 1934'e kadar küba-amerikan ilişkiler anlaşması'nın (1903 tarihinde imzalandı) şartlarına tabi olmuştur.

    1903 anlaşmasıyla, buharlı gemilere kömür ikmal noktası olarak kullanılmak üzere bir deniz üssü olan guantanamo körfezi deniz üssü üzerinde "kalıcı" bir kira sözleşmesi imzalanmıştır.(yıllık $2000 karşılığı altın, 1974 sonrası yıllık $4085 kira bedeli. küba 1959 yılından beri kira bedeli almıyor ve üssün iadesini talep ediyor)

    (not: bu anlaşma ile abd, ayrıca küba honda körfezi bölgesinde bir başka deniz askeri üssü de "kalıcı" olarak kiraladı. ancak bu üs, guantanamo üssünün genişletilmesi karşılığında 1912 yılında terk edildi.)

    ** dominik cumhuriyeti:
    abd, 1903, 1904 ve 1914'te müdahalelerde bulundu ve 1916'dan 1924'e kadar ülkeyi işgal altında tutmuştur.

    dominik cumhuriyeti, 1902'den itibaren, kısa ömürlü hükümetler ve kötü yönetim sonucu ülkenin iflası ve avrupalı alacaklılara olan borçlarını ödeyemediği için fransa, almanya ve italya'nın askeri müdahale tehdidiyle karşı karşıya kaldı.

    abd başkanı roosevelt, panama kanalına giden yolları korumak için avrupa'nın bu müdahalesini engellemeye çalıştı, ve küçük bir askeri birlik ile abd'nin ilk müdahalesini gerçekleştirdi. uss detroit, kasım 1903'ten itibaren deniz piyadelerini dominik'e indirmişti, ancak durum istikrarlı göründüğünde geri çekildiler.

    santo domingo krizi, ile 1904'te abd ve dominik cumhuriyeti'ndeki dominik milis güçleri tekrar karşı karşıya geldi.

    uss yankee'den bir denizcinin ölümünden sonra, abd ordusu dominik kuvvetlerini bozguna uğratan bir cezalandırma seferi başlattı.

    başkan roosevelt, koruma kruvazör uss columbia ve uss newark'a dominik adalarına gitmelerini ve dominik hükumetine özür diletmelerini emretti.

    karaya çıkan deniz piyadeleri ile eski ozama kalesi'ni üs olarak kullanan silahlı milisler arasında çatışmalar yaşandı ve kale ele geçirildi. santo domingo'da ölen deniz piyadesi için bir anıt mezarlık yapıldı ve daha sonra ölen piyadeler de buraya gömüldü. dominikli milislerin kayıpları bilinmiyor ancak kalede 100 ilâ 300 kadar milis olduğu tahmin ediliyor.

    bu müdahaleler sonucunda, 1905 yılındaki dominik anlaşması (dominican agreement) imzalandı ve dominik hükümetinin başlıca gelir kaynağı olan gümrük gelirleri abd yönetimine bırakıldı.

    bu anlaşma ile 50 yıl süresince abd, gümrük gelirlerinin "bir kısmını" dominik cumhuriyeti'nin muazzam dış borcunu ödemek için kullanmayı kabul etti ve söz konusu borcun sorumluluğunu üstlendi.

    sonraki yıllarda, başkan ramón cáceres 1911'de suikaste uğradı. sonuç, birkaç yıl süren büyük siyasi istikrarsızlık ve iç savaş oldu.

    siyasi çıkmaz, 1914 yılında, abd başkanı woodrow wilson'ın dominiklilere bir başkan seçmelerini veya abd'nin bir başkan dayatmasını göreceklerini söyleyen bir ültimatom sonrasında kırıldı.

    geçici bir başkan seçildi ve daha sonra aynı yıl nispeten özgür seçimler eski başkan juan ısidro jimenes pereyra'yı yeniden iktidara getirdi.

    daha geniş bir şekilde desteklenen bir hükümet elde etmek için jimenes, kabinesine muhalif kişileri atadı. ancak bu barış getirmedi ve eski savaş sekreteri desiderio arias'ın onu görevden almak için manevra yapmasıyla ve abd'nin arias'a karşı askeri yardım teklifine rağmen jimenes 7 mayıs 1916'da istifa etti.

    bunun sonucunda abd başkanı wilson, abd'nin dominik cumhuriyeti'ni işgal etmesini emretti. abd deniz piyadeleri 16 mayıs 1916'da karaya çıktı ve iki ay sonra ülkenin kontrolünü ele geçirdi. amiral yardımcısı harry shepard knapp liderliğindeki abd tarafından kurulan askeri hükümet, dominikliler tarafından geniş çapta reddedildi ve dağlık doğu bölgelerindeki caudillo gerillaları abd kuvvetlerine karşı gerilla kampanyalarına öncülük etti.

    makineli tüfekleri veya modern topları olmayan arias'ın kuvvetleri, geleneksel savaşlarda abd deniz piyadeleri'ni ele geçirmeye çalıştı, ancak guayacanas savaşı'nda (battle of guayacanas) ve san francisco de macoris savaşı'nda (battle of san francisco de macoris) yenildiler.

    abd işgal rejimi, dominik yasalarının ve kurumlarının çoğunu elinde tuttu ve genel nüfusu büyük ölçüde pasifleştirdi.

    işgale karşı muhalefet devam etti ve ı. dünya savaşı'ndan sonra abd'de de muhalefet sesleri arttı. bu noktada, başkan wilson'un halefi olan başkan warren g. harding (1921–23), kampanyası sırasında söz verdiği gibi işgale son vermek için çalıştı. abd hükümetinin yönetimi ekim 1922'de sona erdi ve seçimler mart 1924'te yapıldı.

    seçimin galibi, abd ile işbirliği yapmış olan eski başkan horacio vásquez'di. 13 temmuz 1924'te göreve başladı ve son abd kuvvetleri eylül ayında ayrıldı.

    1916'dan 1924'e kadar abd tarafından işgal edilen ülke içinde, deniz piyadeleri en az 370 çatışmaya katıldı, 950 "haydut" milis eylemde öldürüldü veya yaralandı. ve deniz piyadeleri'nin 144'ü öldü.

    ** nikaragua:
    aralıklı çıkartmalar ve önceki on yıllardaki deniz bombardımanları sonrasında abd tarafından neredeyse kesintisiz olarak 1912-1933 yılları arasında işgal edildi.

    nikaragua'daki amerikan askeri müdahaleleri, amerika birleşik devletleri dışında herhangi bir ulusun nikaragua kanalı inşa etmesini engellemek için tasarlandı.

    abd başlangıçta atlantik ve pasifik okyanuslarını birbirine bağlamak için bir “nikaragua kanalı” inşa etmeyi planlamıştı. görsel 1, görsel 2

    san juan nehri ve nikaragua gölü, iki okyanusu bağlamalarını engelleyen sadece 12 millik bir kara boşluğu ile mevcut su yollarıydı. abd, panama hükümetini kanal bölgesinin kontrolünü onlara bırakmaya zorladı ve ardından kısmen inşa edilmiş ancak iflas etmiş panama kanalı'nı fransa'dan satın alan abd, bu ilk planı terk etti. panama kanalı, 1914 yılında tamamlandı.

    1909 yılında, abd"nin nikaragua'da yaşayan amerikan vatandaşlarını ve çıkarlarını korumak için bluefields kıyılarında devriye gezen yalnızca bir abd donanması gemisi ve sınırlı askeri varlığı vardı.

    estrada isyanı (estrada's rebellion) sırasında iki amerikalı, isyana katıldıkları ve mayın döşedikleri iddiasıyla yakalandılar ve suçlandılar. nikaragua başkanı zelaya, iki amerikalı'nın idamını emretti. ve bu abd ile ilişkileri kesen hamle oldu.

    meksika ve kosta rika açıklarında bekleyen abd deniz savaş gemileri pozisyon aldı.

    uss des moines, uss tacoma, uss hannibal, uss prairie gemileri nikaragua'nın atlantik kıyısındaki bluefields, limanına,

    uss yorktown ve uss vicksburg savaş gemisi nikaragua'nın pasifik kıyısındaki corinto limanına geldi.

    başkan zelaya istifa etti ve kendi seçtiği halefi jose madriz, 20 aralık 1909'da liberal nikaragua ulusal meclisinin oybirliği ile seçildi.

    abd dışişleri bakanı, nikaragua başkanı madriz'in, nikaragua'nın amerikan vatandaşlarına yapılan "yanlışları tazmin etmeye hazır ve sorumlu bir hükümet" olduğunu gösterene kadar, diplomatik ilişkilerini yeniden başlatmayacağını söyledi.

    mena's rebellion:
    estrada yönetimi, başkan william howard taft ve dışişleri bakanı philander c. knox'un dolar diplomasisi veya mermi karşılığı dolar "dollars for bullets" politikasını uygulamalarına izin verdi.

    amaç, amerika'nın kıstağa bir kanal inşa etme çıkarlarını tehdit eden bölgedeki avrupa'nın mali gücünü baltalamak ve aynı zamanda nikaragua'nın doğal kaynaklarının geliştirilmesine yönelik amerikan özel yatırımını korumaktı.

    politika, amerikan bankalarının nikaragua hükümetine borç para vermeleri için kapıları açarak abd'nin ülkenin maliyesi üzerinde kontrol sahibi olmasını sağladı.

    (yazar notu: bu noktada kafam patlamak üzereydi, olayları takip edemedim. nikaragua tarihini detaylı okumak gerekir.)

    ** meksika:
    abd'nin bu dönemdeki askeri müdahaleleri, yine genel ticari ve siyasi nedenlerle ilgilidir, ancak çok daha öncesine dayanan bir durumdur.

    (not: yani texas eyaleti, californiya falan niye yoğun latin nüfusu vardır, bu döneme dayanabilir. meksika tarihini okumaya başlayınca, `muz savaşları''na nasıl bağlarım bilemedim. burada bunu irdelemek sayfalar sürer, bugün bile abd'nin meksika sınırına berlin duvarı gibi bir duvar örmesini başka bir başlıkta irdelemek gerekir.)

    ** haiti:
    1915-1934 yılları arasında abd tarafından işgal edildi ve 1917'de haitililer dışında toprak sahibi olma yasağının kaldırıldığı bir anayasa oluşturuldu.

    ( not: bu muz savaşları dönemindeki olaylar ile ilgili internette yeterli kaynak bulamadım. tarihçi değilim sonuçta, gidip ispanyolca olarak haiti arşivlerini okuyamam. kim takar haiti'yi şeklinde bir tutum var internet ortamında anlaşılan. ya da 1915-1934 yılları arasında abd tarafından işgal edilen bu ada ülkesinde olan olaylarla ilgili tüm bilgiler internetten -bir şekilde- silinmiş de olabilir)

    ** honduras:
    united fruit company ve standard fruit company'nin ülkenin muz ihracat sektörüne, arazi sahiplerine ve demiryollarına hakim olduğu yerlerde, 1903, 1907, 1911, 1912, 1919, 1924 ve 1925 yıllarında amerikan birlikleri yerleşti. yukarıda bahsettiğim gibi yazar o. henry, honduras'ı tanımlamak için 1904 yılında muz cumhuriyeti tanımını kullanmıştır.

    (not: bu ülke tarihi, o kadar karışık ki, meksika gibi derin bir araştırmayı hak ediyor, burada yazmayı denemek abes olur, meksika ve honduras tarihini yazsam doktora tezi olur, tarih profesörü olurum zaten)

    ** kolombiya:
    muz katliamı
    united fruit işçilerinin en kötü şöhretli grevlerinden biri 12 kasım 1928'de kolombiya'nın karayip kıyısındaki santa marta yakınlarında patlak verdi. 6 aralık'ta, general cortés vargas komutasındaki kolombiya ordusu birlikleri, ciénaga'nın merkez meydanında bir grevci kalabalığına ateş açtı.

    ölü sayısı tahminleri 3.000 civarında değişmektedir. ordu, grevin yıkıcı olduğunu ve örgütleyicilerinin komünist devrimciler olduğunu iddia ederek bu eylemi haklı çıkardı. kolombiya kongre üyesi jorge eliécer gaitán, ordunun united fruit company'nin talimatları doğrultusunda hareket ettiğini iddia etti.

    general cortés vargas, daha sonra abd gemilerinin amerikan personelini ve united fruit company'nin çıkarlarını savunmak için kolombiya kıyılarına asker çıkartmaya hazır olduğu bilgisini alması nedeniyle ateş etme emrini verdiğini, abd'nin kolombiya'yı işgal etmemesi için emir verdiğini bildirdi.

    olaylar sırasında, abd bogota büyükelçiliği'nden abd dışişleri bakanı'na gönderilen telgraflardaki mesajlar şöyledir:

    * 5 aralık 1928 tarihli telgraf:
    "ı have been following santa marta fruit strike through united fruit company representative here; also through minister of foreign affairs who on saturday told me government would send additional troops and would arrest all strike leaders and transport them to prison at cartagena; that government would give adequate protection to american interests involved." görsel

    * 7 aralık 1928 tarihli telgraf:
    "situation outside santa marta city unquestionably very serious: outside zone is in revolt; military who have orders 'not to spare ammunition' have already killed and wounded about fifty strikers. government now talks of general offensive against strikers as soon as all troopships now on the way arrive early next week." görsel

    * 29 aralık 1928 tarihli telgraf:
    "ı have the honor to report that the legal advisor of the united fruit company here in bogotá stated yesterday that the total number of strikers killed by the colombian military authorities during the recent disturbance reached between five and six hundred; while the number of soldiers killed was one." görsel1, görsel2

    * 16 ocak 1929 tarihli telgraf:
    "ı have the honor to report that the bogotá representative of the united fruit company told me yesterday that the total number of strikers killed by the colombian military exceeded one thousand." görsel

    muz katliamı ardından gelen skandal, başkan miguel abadía méndez'in muhafazakar partisinin 1930'da görevden alınmasına katkıda bulundu ve kolombiya'daki 44 yıllık muhafazakar yönetime son verdi.

    álvaro cepeda samudio'nun ilk romanı la casa grande bu katliam olayına odaklanır ve yazarın kendisi olayın yakınında büyümüştür. garcía márquez'in yüzyıllık yalnızlık (one hundred years of solitude) adlı romanının doruk noktası muz katliamı sırasında ciénaga'daki bu olaylara dayanmaktadır.

    ** porto riko:
    ispanyol-amerikan savaşı çıkmadan önce, abd'nin porto riko ve küba'yı satın almak için önerdiği 160 milyon dolarlık teklifi ispanya krallığı tarafından red edildi.

    1898'de porto riko'nun ilk, ancak kısa ömürlü özerk hükümeti, ispanya'nın bir "denizaşırı eyaleti" olarak örgütlendi.

    25 temmuz 1898'de, ispanyol-amerikan savaşı sırasında abd, guánica'ya çıkarma yaparak porto riko'yu işgal etti. abd savaşta galip geldikten sonra ispanya, porto riko'yu filipinler ve guam'la birlikte 11 nisan 1899'da yürürlüğe giren paris antlaşması uyarınca abd'ye bıraktı. (ayrıca ispanya, küba üzerindeki egemenliğinden feragat etti, ancak bunu abd'ye bırakmadı.)

    porto rikolulardan oluşan ilk askeri birlik, abd işgalinden sonraki bir yıl içinde abd ordusuna katıldı.

    bu tarihten sonra porto riko, abd başkanı tarafından atanan vali de dahil olmak üzere üst düzey yetkililer ile birlikte abd ordusu tarafından yönetiliyordu.

    1900 tarihli foraker yasası, porto riko'ya halk tarafından seçilmiş bir temsilciler meclisi de dahil olmak üzere belirli bir miktarda sivil halk hükümeti veriyordu ancak, üst meclis ve vali abd tarafından atanıyordu.

    1906'da porto riko yasama meclisine yaptığı bir konuşmada başkan theodore roosevelt, porto rikoluların abd vatandaşı olmasını tavsiye etti.

    1914'te porto riko delegeler meclisi oybirliğiyle amerika birleşik devletleri'nden bağımsızlık lehine oy kullandı, ancak bu abd kongresi tarafından "anayasaya aykırı" olduğu ve 1900 foraker yasasını ihlal ettiği gerekçesiyle reddedildi.

    1917'de abd kongresi, 25 nisan 1898'de veya sonrasında doğan porto rikolulara abd vatandaşlığı veren jones-shafroth yasasını (popüler olarak jones yasası olarak bilinir) kabul etti.

    porto riko delegeler meclisi (oybirliğiyle jones yasası'na aleyhte oy kullandılar) dahil olmak üzere, tüm muhalifler, bu yasanın, porto rikolu erkekleri aynı yıl patlak veren 1.dünya savaşı'na giren abd ordusu için toplamak üzere çıkarıldığını savundu.

    1918'deki büyük deprem ve tsunami ve birkaç kasırga ve 1929'da başlayan büyük buhran gibi doğal afetler, ilk birkaç on yıl boyunca abd yönetimi altındaki adayı yoksullaştırdı. porto riko milliyetçi partisi'ne liderlik eden pedro albizu campos gibi bazı siyasi liderler, abd ile ilişkilerde değişiklik talep etti.

    1935'te porto riko üniversitesi'nde dört kişinin polis tarafından öldürüldüğü bir protesto düzenledi.

    21 mart 1937 günü, ponce-porto riko'da, ponce katliamı, olarak bilinen olay yaşandı. barışçıl bir sivil yürüyüş sırasında, abd'nin porto riko valisi olarak atanan general blanton winship, polis şefi guillermo soldevilla'ya protestoculara ateş açmasını emretti. 19 sivilin ve iki polisin öldürüldüğü ve 200'den fazla sivilin yaralandığı bir polis saldırısına dönüştüğü bir olay yaşandı.

    sivillerin hiçbiri silahlı değildi ve ölenlerin çoğunun sırtlarından vurulduğu bildirildi. yürüyüş, porto riko'da köleliğin 1873'te ispanyol ulusal meclisi tarafından kaldırılmasını anmak ve abd hükümetinin parti lideri pedro albizu campos'u isyana teşvik suçlamalarıyla hapse atmasını protesto etmek için porto riko milliyetçi partisi tarafından organize edilmişti.

    bu ve polisin karıştığı diğer olaylar, porto riko bağımsızlık hareketini ateşledi ve 1950'de polis karakollarının ve postanelerin yakılmasına ve jayuya isyanı'na yol açtı.

    ** filipinler:
    her ne kadar pasifikte bulunan filipin adaları, muz savaşları kapsamına dahil olmasa da, abd'nin aynı dönemde etkisi altındaki ülkelere bakış açısını göstermesi nedeniyle önemlidir.

    5 mayıs 1902 tarihli new york journal gazetesi manşetindeki karikatürde görüleceği üzere,

    "on yaşın üzerindeki herkesi öldürün." - general jacob h. smith.

    alt başlık: "filipinler'i almadan on yıl önce doğdukları için suçlular".

    tuğgeneral jacob h. smith, 1898 ispanyol amerikan savaşı'ndan sonra abd hakimiyetine bırakılan filipinler'deki devrimin bastırılması sırasında abd deniz piyadeleri birliğine komuta etti. "tutsak istemiyorum. öldürüp yakmanızı diliyorum, ne kadar çok öldürür ve yakarsanız o kadar memnun olurum. birleşik devletler'e karşı fiili düşmanlıklarda silah taşıyabilecek tüm insanların öldürülmesini istiyorum." ifadelerini kullanmıştı.

    filipinler halkının "ellerinde bıçakla" doğduğunu da belirterek, 10 yaşından büyük tüm erkeklerin idam edilmesini emretti.

    bu, birleşik devletler'de bir tepkiye yol açtı. bir duruşmadan sonra emekli olması emredildi, ancak nispeten hafif bir şekilde tasviye edildiği için kamuoyu hala ona karşıydı.

    karikatürde, amerikanın sembolü kel kartalın yerine, bir akbaba, amerikan kalkanının üzerinde tasvir edilmiştir. döneme ait bir görsel

    ** iyi komşuluk politikası ve muz savaşlarının sonu:

    politikanın ana ilkesi, latin amerika'nın iç işlerine müdahale etmeme ve karışmama ilkesiydi. aynı zamanda abd'nin "iyi bir komşu" olacağı ve latin amerika ülkeleriyle karşılıklı alışverişlerde bulunacağı fikrini güçlendiriyordu.

    4 mart 1933 tarihinde abd kongresi'nde konuşan roosevelt artık latin amerika ülkelerine yönelik farklı dış ilişkiler kurulacağından bahsetti. bu iyimser anlayış amerikan kamuoyunda ülkenin latin amerika ülkelerine karşı yürüttüğü geleneksel baskıcı politikanın son bulacağı şeklinde yorumlandı.

    bu görüşler amerika birleşik devletleri dışişleri bakanı cordell hull'in latin amerika ülkelerinin aleyhinde olan düzenlemeleri sona erdirmesiyle desteklendi.

    aralık 1933'e gelindiğinde montevideo konferansı ile daha önceden abd ile yapılan anlaşmalar gereğince abd'ye tanınan "içişlerine karışma hakkı" son buldu.

    1934'te abd'nin küba içişlerine müdahil olmasına imkân veren platt ek maddesi de son buldu.

    aynı zamanda amerikan gemileri haiti'den ağustos 1934'te ayrıldı.

    izlenen bu politika 2. dünya savaşı'nda latin amerika ülkelerinin müttefikler safında yer almasına etki ettiği şeklinde yorumlandı. fakat 2. dünya savaşının bitiminde ise latin amerika ülkeleri arasında abd'ye karşı olan güvensizlik ivme kazandı.

    politika, amerikalıların latin amerikalıları algılama biçimini yeniden tanımlamaya çalışırken, aynı zamanda yarıküresel birliği de korumaya çalıştı. bunu başarmak için başkan roosevelt, ağustos 1940'ta amerika kıtası ilişkileri koordinatörlüğü'nü (`office of the coordinator of inter-american affairs` - ociaa) kurdu ve organizasyonun başına nelson rockefeller'ı atadı.(evet meşhur rockefeller ailesinin üyesi)

    kaynaklarda muz savaşları'nın bitişi iyi komşuluk politikasıyla birlikte 1934 yılı olarak belirtilse de, görsel1, görsel abd'nin orta amerika ve karaibler üzerindeki müdahaleleri fiilen hiç sonlanmadı ve güney amerika'ya da yayılarak 2000'li yıllara kadar devam etti. görsel

    kendi adıma yorumum: bretton woods konferansı, petrodolar döngüsü falan amerika'yı amerika yapan şeyler sanırdım ama işin aslı muz savaşlarına dayanıyor(muş). muz savaşları sayesinde abd, yeni dünya'nın mutlak hakimi ve şerifi olmuş, eski kıtadaki ingiliz, fransız ve ispanyol emperyalizmini durdurmuş, (tabi bu emperyalizme kendisi sahip olmuş) atlantik ve pasifik okyanuslarının tek hakimi olmuş, 2. dünya savaşı sonrasında da petrol kaynağı arapları bir şekilde ele geçirmiştir. (nerede okudum bilmiyorum ama, abd, aslında bir pasifik imparatorluğudur)

    1914-1918 yılları arasında, avrupa'da birinci dünya savaşı vardı, hatırlatırım. biz tabi 1910-1930 yılları arasında osmanlı imparatorluğu'nun batışı, kurtuluş savaşı ile meşgulken amerika bambaşka boyuttaymış. tabi bizim okullardaki müfredat bu muz savaşları'ndan falan bahsetmez.

    son olarak, 1917 yılında rusya'da ekim devrimi olurken, o tarihlerde abd, yeni dünya'yı hallaç pamuğu gibi atıyormuş sayın okurlar. bakınız monroe doktrini'nin çıktığında tarih 1823! sovyet devrimi ise 1917! rusçulara, avrasyacılara da selam olsun. amerikan hayranı değilim de (amerika kötü diye sovyetler de iyi değil maalesef) yani sovyetler falan abd'nin dengi değildir bana göre. soğuk savaş döneminde, abd' de biliyordu sovyetlerin ne olduğunu, (ya da ne olmadığını) ama bir düşman gerekiyordu o dönemde. türkiye'de demiryolu ağının olmaması da bu yüzden bana göre, demiryolu komünist işidir diye yıllarca türk siyasetçilerin beyni yıkanmış (olabilir diyeyim de başım belaya girmesin.) yani bu işleri iyi okumak gerekir.

    neyse işte, muz savaşları sayesinde 20.yüzyılın başından beri amerika kendini tam olarak bu karikatürdeki şekilde görmektedir. tüfeğin süngüsüne yakın biraz aşağıda sağ taraftaki, -diğerleri gibi- domalmış pozisyonda resmedilen yeşil parkalı olan da sovyetler(rusya)'dır. öyle rus ayısı şeklinde resmedilmemiştir. beğensek de beğenmesek de, amerika sonuçta küresel bir mıknatıstır her şeyi kontrol etme gücü vardır.

    yani bugün, rusya ukrayna savaşını yorumlarken, abd'nin alaskayı rusyadan parasını verip aldığını bilmek gerekir. abd çin ekonomik savaşını falan yorumlarken, bu muz savaşları'nı da bilmek gerekir. dünya haritasına bakınca abd haritanın sol tarafında, çin ise sağ tarafında kalır, görsel ne kadar uzaklar değil mi? ama çin ile abd, pasifikte deniz komşularıdır. görsel ne demiştik, aslında abd bir pasifik imparatorluğudur.

    bu entryi sonuna kadar okuyanlara da helal olsun. sevgiler, saygılar.
hesabın var mı? giriş yap