• bugün nükleer güce sahip bir ülke binlerce eli silahlı ve on binlerce fazla güdümsüz roket atar ile basıldı.

    israil sayısı tam olarak bilinmese bile kimi kaynaklara göre ortalama 100-150 adet nükleer başlığa sahip bir ülke. ve bu ülke bugün karadan, denizden ve havadan topyekün bir saldırıya uğradı.

    tabanca, tüfek ve roket demeye artık çok alışmıştık ama ukrayna savaşı ile artık nükleer silah sözü çok dillendirildi.

    elbette ülkenin cephaneliğinin nerede olduğunun bilinmesi korkutucu bir devlet sırrıdır diye düşünüyoruz ama israil gibi koridor ve dar bir ülkede bu silahların emniyeti böylesine distopik bir manzarada nasıl sağlanır tedirginlik verici.

    israil devleti bu kendisine yapılmış ve tamamiyle ortadan kaldırma hareketini meşru bir savaş sebebi saydı. bugün bunu ilk ağızdan duyduk. ''artık bu bir savaştır'' dedi netahyahu.

    peki bu içeri sızmalar ve durdurulamaz mahalle ve gerilla savaşları tüm israil-filistin coğrafyasına yayılır ise ve devlet aygıtının yıkımına karşı, kendi varlığının sonlanmasına karşı israil bu silahları kullanmakta tereddüt eder mi? sanmıyorum.

    tahran, şam aklıma gelen iki başkent. 2 nükleer başlık kullanıldı. peki kalan farzümal 148 başlık nereye atılır? bağdat, kabil, islamabad ? artık o başlık silodan çıktığı zaman bu kıyamet durdurulamaz.

    bu sebeple bugün yaşadığımız olaylar çok tehlikelidir. bu yazıyı bu sebeple bu başlıkta açarak yazmak istedim.

    keza konvansiyonel olarak nefesi kesilen rusya, ukrayna yenilgisini nasıl kabul edebilir. silosunda bekleyen kullanılmaya hazır binlerce nükleer başlığı neden kullanmaktan çekinsin. şuan rusya'da tüm bu çerçevede kendisine karşı oluşturulan cepheyi bir kuşatma ve yok etme manevrası sayıyor.

    bugün putin ile biden görüşmüyor. bugün abd ile rusya konuşmuyor. oysaki dünya'nın en büyük ideolojik savaşında kennedy-kruşçev bile küba krizinde birbirleri ile konuştular ve diplomatlar sık sık temas halindeydi.

    bugün bu iki devlet ise birbirinden habersiz tamamen yanlış anlaşılmaya müsait bir kapasitede kör ebe oynayarak hareket ediyorlar.

    çehov'un silahı tiyatro'da çok kullanılan dramatik bir metod. sahnede dekor olarak asılan ilk perdede seyirciye gösterilen bir tüfek son perdede muhakkak patlar.

    çehov'un bir rus olduğunu düşünürsek kremlin'in bu beyin kimyasına sahip olabileceğini düşünmemek yanıltıcı olur.

    putin ve kurmayları keza diğer nükleer güç sahipleri ilk perdede bunu dillendirmeye başladılarsa artık son perdede bunu patlatmamaları için sebep görmemektedirler.
  • günümüzde ne yazık ki kanıtlamıştır ki bir ülkenin egemenliği için şart olan kitle imha silahı.

    savaşa dair görüntüleri gördükçe bir ülkenin kendisini bir savaş durumuna karşı savunabilmesinin en kesin yolu nükleer güçtür.

    en azından bir savaş olsa dahi karşı taraf kazanamayacağını bilecek, savaş hiçbir şekilde tek taraflı olmayacaktır.

    en basit örnekle şu anda ukrayna nükleer başlıklara sahip olması halinde bu savaşın yine olacağını düşünen var mı?

    sadece 1 tane nükleer başlık dahi, bir ordu grubundan tek başına daha güçlü ve caydırıcıdır.

    bir ülkenin kendini savunamaması kadar korkunç bir durum yok.

    pakistan'a ve tarihine dair tek saygı duyduğum olay da bu nükleer silahlanma sürecinde verdikleri mücadele. pakistan-hindistan'ın yakın tarihine bakarsanız iki ülkenin de pek çok kez savaşın eşiğinden döndüğünü göreceksiniz. yemeyip içmeyip adamlar bu silahı üretmeye uğraşmışlar, çünkü hindistan'dan her şekilde güçsüz olduklarının ve egemenliklerinin tehdit altında olduğunun farkındalar. bu konuyu bir ara araştırmanızı öneririm. zira pakistan-hindistan mücadelesi nükleer silahın caydırıcılığına dair tam manasıyla müthiş bir örnektir.
  • bugün israil denilen mahluk ülke bu kadar savruk hareket edebiliyorsa denizaltindan firlatabilecegi nükleer bombaları olduğu içindir.

    turkiye'nin pakistan ile bu konuda ciddi bir ilişki kurması gerekmektedir.
hesabın var mı? giriş yap