• nagaputrika kadıköy/moda'da geleneksel, kaliteli, adil ve temiz üretilmiş ürünler üzerine kurulu bir kahvaltı&kafe işletmesidir.

    kahvaltı ve kafe konsepti ile çalışan mekan, tarihi moda iskelesi'ne inen yokuşun hemen başında, solda yer almaktadır
  • süt kaymağında biber ve patates yiyebileceğiniz bir kahvaltıcı. kahvaltıyı, çayı kahveyi hazırlayan, sunan genç insanlar da pek sevimli.
  • mekan mı, menü mü, işletenler mi daha şirin bilemediğim yer.

    gidin anam babam, gidin görün.
  • güzel mekan, kahvaltı iyi, kaliteli bir kahvaltı ediyorsunuz. ama pazar günleri yakınından geçmeyin, en az 2 saat beklersiniz, karmaşadan çalışanlar error vermiş oluyor, berbat bir servis için saatlerinizi harcamış oluyorsunuz. istanbul'da pazar günü dışarda kahvaltı etmek zaten aç karna 2 saat sigara içip kuyruk beklemeyi gerektiriyor, bunun için mekanı suçlayamıyorum. haftaiçi ise tereddüt etmeden gidin, fiyatlar biraz tuzlu ama hakkını veriyor.
  • bir cumartesi sabahı erkenden gidip, en güzel köşeyi kaptığımız mekan.

    duvardaki süslemelerin güzelliği, mekanın ışıklandırmasının tam kıvamında oluşu, eşyaların ve insanı yormaması sade oluşu, söz konusu kahvaltılık ürünlerin yerel üreticiden alınıyor olması mekanı daha da sıcak yapan unsurlar ama işletenlerin nedense daha sıcak ve konuşkan olacağı algısı oluşmuş olacak ki bende çıktığımızda aklımda kalan öncelikli şey bu oldu.

    yine de, gidiniz görünüz yiyiniz efendim.
    kaymaklı baddis, mmm enfes!
  • erkek arkadaşımı, köpeğiyle birlikte avrupa yakası'ndan "bak çok güzel bir yer var, hem de hayvan dostları" diyerek moda'ya sürükleyip bin pişman olduğum yer.
    gittik, "yer var mı?" diye sormak için ben aşağıya doğru indim. dedim "iki kişi bir de köpeğimiz var, kahvaltı etmek istiyoruz." onlar da üst ve alt masalara alabileceklerini -ki oralar doluydu- söylediler. o sırada orta masadan birileri kalkıyordu, oraya geçip geçemeyeceğimizi sordum. yetkili hanımefendi sesini kısarak "oraya oturabilmeniz için yan masaya sormamız lazım" dedi. "nası yani, burası hayvan dostu bir mekan değil mi? yan masaya neden soruyoruz?" dedim. "işte yemeğe kıl gidiyor, bazen şikayet ediyorlar. o yüzden izin almamız lazım." diyerek beni hem güldürüp hem düşündürdü. teşekkür ederek ayrıldım.
    şimdiiiiii.
    sen moda gibi evcil hayvan cenneti bir yere mekan aç, sonra da "yimikliri kil gidiyi" diyerek bahane uydur. hayır yan masada sadrazamın sol uzvu mu oturuyordu acaba? onlar kimdi ki ben onlardan otur deyince oturan, yat deyince yatan dünya uslusu köpeğimiz için izin alacaktım pardon?
    gözümden dev hızla düştün naga putrika.
    umarım başkalarına da aynı terbiyesizliği yapmazsın.

    edit: şikayetime sonunda ünlemler bulunan, bir de iftira atmışım gibi olayı bambaşka açıklayan şekilde döndüler. puhh. bravo!!!! (nası iyi oldu mu böyle?)
  • porsiyonlari kucultmus olan kahvaltici. calisanlar cok iyi, urunler kaliteli ama 40 lira vermeye degmiyor malesef. bir tatli kasigi koyuyorlar her seyden. menemeni, muhlamasi, ceviz receli on numara bes yildiz.
  • yaklaşık iki yıl kadar önce öğlen vakti gidip istediğimiz masaya oturabileceğimiz bir mekanken, artık öncesinde rezervasyon ihtiyacı duyulan ve kahvaltılarının da eski tadı kalmayan bir yer haline dönüştü. check-in kültürü mü başka şeyler mi bu dönüşümü hızlandırdı bilmiyorum ama el birliğiyle burayı bitirdik.
  • ortamı güzel, kahvaltısı güzel ama porsiyonları çok küçük mekan. ayrıca ekmek çeşidi de oldukça az. bu tarz konsept bir yerin ekmek sepeti içinde sadece beyaz ekmek görmeyi beklemiyordum açıkcası
  • sanskristçe yılanın kızı anlamına gelen moda sahilde varlık gösteren hafif yüksek fiyatıyla ve olağanüstü kalitesi ve lezzetiyle dikkat çeken kahvaltı evi.

    ayrıca hindistan’ın en doğusunda burma sınırındaki dağlık naga diyarının kızı anlamına da gelebilir. ama kahvaltıları daha ziyade orta doğu ve balkan esintisi taşıyor.

    paket servise geçtiklerini duydum, umarım bu pandemiyi en az zararla atlatabilirler
hesabın var mı? giriş yap