• namaz vakitlerini size gösterip, vakti geldiğinde sizi uyaran program.

    http://ferruh.mavituna.com/article/?546
  • sabahın körü: sabah namazı
    saat 10ish: lan sabah kıldık mıydı ya uyku da vardı neyse kaza kılalım da sakata gelmeyelim namazı
    saat 12 ish:öğle namazı
    saat 14ish: hızımı alamadım devam namazı
    saat 16ish: ikindi namazı
    saat 18 ish: öğle namazını eksik mi kıldıydım ya neyse ben kılayım iyidir iyidir namazı
    saat 20ish:akşam namazı
    saat 22ish:yatsı namazı
    saat 22:30 ish teravih namazı
    saat 23ish: lan yatsı namazı adı üzerinde yatmadan önceki namaz erken kılmışız kaza kılalım yerimiz garanti olsun namazı
  • http://diyanet7.diyanet.gov.tr/…thes_namazvakti.asp
    ama şu daha güzel, takvim şeklinde. gayet bilgilendirici de; yalnız günün fıkrası ile bugün doğan çocuklara isimler kısmı yok, uyarayım*: http://diyanet7.diyanet.gov.tr/…amazvaktigunluk.asp
  • sabah namazı:* gece karanlığının bittiği; tan yeri denen yerde ufuk çizgisinde güneşin kızıllığının belirmeye başladığı andan (bkz: imsak), güneşin doğmaya başladığı ana kadar geçen sürede (bu aralık bir buçuk iki saat arasında değişir) kılınır.

    öğlen namazı: *güneşin ışınlarının yeryüzüne en dik geldiği anın (bkz: istiva) geçmesinden itibaren (yani bir nesnenin gölgesinin en kısa olduğu noktaya ulaşıp gölgesinin uzamaya başladığı an (bkz: zeval)), güneşin bir cismin gölgesinin cismin yüksekliğinin bir buçuk katı olacak kadar eğik açıyla ışınlarını gönderdiği zamana kadarki zaman diliminde kılınır. bazı mezhepler gölgenin boyu cismin boyuna eriştiğinde öğlen namazı vakti bitmiş olur der; bu kısmı tartışmalıdır. (bkz: asr-ı evvel) (bkz: asr-ı sani)

    ikindi namazı: *öğlen namazı vaktinin sonundan güneşin tamamen battığı ana (bkz: mağrib) kadar kılınır. bu vaktin bitişi aynı zamanda iftar vaktidir.

    akşam namazı: *güneşin batmasından itibaren gökyüzünde, ufuk çizgisinde güneşin battığı yerdeki kızıllığın yok olduğu ana (bkz: işa) kadar kılınnır.

    yatsı namazı: *akşam namazı bitiminden sabah namazının vaktinin başladığı ana kadar kılınır.

    not1: namazlar namaz vaktinde herhangi bir anda kılınabilir. yani vaktin girdiğini gösteren ezan'dan hemen sonra cemaatle kılınması tavsiye edilen (çok sevaplı) ama elzem olmayan bir şeydir.
    islamiyet güneş dini olarak algılanmaktan imtina ettiği için, sabah ve ikindi namazlarının "kılınımını"* sırasıyla güneşin doğmasına ve batmasına uzak tutmak da şiddetle tavsiye edilir.

    not2: şimdi norveçte yazın oruç tutmak başlığında verdiğim amatör fetva sonrasında; derli toplu verilmediğini gördüğüm için buraya aklımda kaldığı kadarıyla yazdım vakit dilimlerini. bu vakit dilimleri değişik coğrafyalada tamamen oluşmaz; denildiği gibi kuzey bölgelerinde bazı mevsimlerde güneşin battığı yerdeki kızıllık hiç kaybolmaz. yani akşamın vakti sona ermeden yatsının vakti oluşmadan güneş doğar. akşamın vakti çıkmadığı için esasen sabahın vakti de başlamaz denebilir. öğlenin vaktinin çıkması ile ilgili bir anomali var mıdır bilemedim mantıken her yerde bir cismin gölgesinin kendi boyunun bir buçuk katına ulaşması lazım gün içinde ama güneş hiç batmıyorsa o kısmı da karışıyor. bu durumlarla ilgili fetva için:

    (bkz: norveç'te yazın oruç tutmak/@poturgilinpotur)
  • google-map üzerinden adresinizi bularak, bulunduğunuz yere ait namaz vakitlerini hesaplatabileceğiniz program sitesi,

    http://vakitler.net/

    her türlü cep telefonunuzda namaz vakitlerine erişim ve hatırlatma sağlayabileceğiniz windows mobile pda, blackberry ve tüm cep telefonlarında çalışan yazılımların üretim gaye ve sebebi...
  • insanın en depresif hissedebileceği vakitlerde yapılması buyrulmuş bir ibadet olması da manidardır bence... (bkz: akşam namazı vakti)
  • nasıl bir biyolojik saat olgusu varsa, nefsin zikir, rüku, secde edişininde buna denk gelen ruhi vakitleri vardır. bu zahir planında namaz vakitleri ile tayin edilmiştir. her şeyin öncesinde bu senkronizasyonu iyi sağlayıp, daha sonra arttırılması tavsiye edilenlere uymak güzel neticeler verir. gece kalkışları ise apayrı dengeleri tesis eder. nefs üzerine kurulacak hakimiyet katlanır.

    tabi hepsindeki en önemli husus zahirde olanın içsel şuurunda seyre durmaktır; yani arayışta, bekleyişte olmak.
  • kurana göre, öğlen namazı dışında güneşin hareketlerine göre değil gece ve gündüze göre belirlenen vakitlerdir. (bkz: #91893714)

    güneş ile gündüz 45 derece enleme kadar senkron hareket etmektedir. 45 dereceden sonra aralarındaki senkronizasyon ortadan kalmaktadır. büyük din alimleri 45 derece enlem altında yaşadıkları için vakitlerin tayini için güneşi kullanmış ve külliyat o şekilde oluşmuştur. örneğin isra 78'deki "ğasak" kelimesini "zulumat" ile eş anlamlı gibi düşünmüş ve sadece "karanlık" yönünden ele almışlardır. bu hata sebebiyle kutuplara yakın bölgelerde aydınlık gecelerde namaz vakitlerini tayin etmede sorun yaşanmaktadır.

    kutuplara yakın bölgelerdeki bu durum, kuranın namaz vakitleri ile ilgili ayetlerde (ör: isra 78) güneş yerine gündüz kavramını dikkate almasının hikmetini ortaya çıkarmaktadır. kuran'da namaz vakitleri ile ilgili tek bahsedilen güneş olayı güneşin batıya sarkmasıdır. ki kutuplarda karanlık gündüzlerde bile tek gözlenebilen güneş olayı güneşin tepeden batıya sarkmasıdır. hesap kuran'a göre yapıldığında kutuplara yakın bölgelerde 22 saat oruç tutma, 6 saatte 5 vakit namaz kılma gibi durumlar ortaya çıkmamaktadır.

    gündüz ve gecenin güneş'ten bağımsız olduğunu bize öğreten şu ayettir:

    "ne güneş aya yetişebilir, ne de gece gündüzü geçebilir. her biri bir yörüngede yüzmektedir." (yasin 40)

    gece ve gündüz birbirinin içine geçebilir. alaca karanlık zamanları gece ile gündüzün kesiştiği vakitlerdir.

    "bu böyle. çünkü allah, geceyi gündüzün içine sokar, gündüzü de gecenin içine sokar. şüphesiz ki allah hakkıyla işiten, hakkıyla görendir." (hac 61)

    peki gece ve gündüz kavramları nedir? sonuçta kutuplara yakın bölgelerde hiç güneş batmayan günler oluyor. orada gece oluşuyor mu?

    gece ve gündüzü ayetlerden öğrenelim:

    "biz geceyi ve gündüzü (kudretimizi gösteren) iki alâmet yaptık. rabbinizden lütuf isteyesiniz, yılların sayısını ve hesabını bilesiniz diye gece alametini giderip gündüz alametini aydınlatıcı kıldık. işte biz her şeyi açıkça anlattık." (isra 12)

    "o, karanlığı yarıp sabahı çıkarandır. geceyi dinlenme zamanı, güneşi ve ayı da ince birer hesap ölçüsü kıldı. bütün bunlar mutlak güç sahibinin, hakkıyla bilenin takdiridir (ölçüp biçmesidir)." (enam 96)

    demek ki gece alametsizdir. geceye dair tek bildiğimiz şey gecenin dinlenme vakti olmasıdır. doğa, insanlar, metabolizma vb. için bir dinlenme vakti olması gerekiyor. gündüz ise alametlidir. alameti aydınlatmasıdır.

    "dinlensinler diye geceyi ve aydınlatsın diye gündüzü yarattığımızı görmezler mi? iman eden bir kavim için elbette bunda belgeler vardır." (neml 86)

    bu ayet de gösteriyor ki gece dinlenmek içindir gündüz de aydınlatması içindir. yani gündüz olduğunu söylemek için güneşin görünmesi önemli değil, yeryüzünün aydınlanıp aydınlanmaması önemlidir. işte namaz vakitleri de bu farkındalık ile tayin edilmelidir. bu doğa olayını gözlemleyebileceğiniz güzel bir vidyo çalışmasını "time lapse: the difference between summer and winter in finland" başlığı ile bulabilirsiniz.

    edit: ekleme
  • namaz vakitleri, insanın yaşam döngüsü gibi sanki...
    sabah vakti, güneşin doğuşuna kadarki süre. güneş doğuyor yani bebek doğuyor, insan doğuyor.
    öğle vakti, güneş tam tepede. yani insanın enerjisinin zirve olduğu dönem, gençlik dönemi, hayatın zirvede, tam tepede olduğu dönem. tahminen 20 yaş ile başlıyor.
    ikindi vakti artık güneş batmaya başlıyor. ikindi vakti, olgunluk dönemi.
    tahminen 40 yaş ile başlıyor.
    akşam vakti, artık güneş batmış. yani gençlik güneşi, hayat güneşi artık batmış. insan yaşlanmış, ışığını kaybetmiş.
    burası da tahminen 70 yaş ile başlıyor.
    yatsı vakti, artık ölüm vakti demek.
    insan sabah vakti doğuyor, yatsı vakti ölüyor.
    bu bakımdan düşünürsek seher vakti yani henüz imsak olmadan önceki kıymetli vakit insanın anne karnındaki dönemi oluyor.
    seher vaktinin kıymetinin nedeni belki budur. seher vaktinde müslüman kul, anne rahminde gibi oluyor. yani o vakitte belkide rahim ismi çok tecelli ediyordur.
    insan anne karnında, yani emin beldede. seher vakti, güvenli bir vakit çünkü rahim isminin tecellisi çok...

    doğrusunu allah bilir.
hesabın var mı? giriş yap