• no logo kitabının yazarı kanadalı bayan gazeteci.sol aktivist gruplar, çok uluslu dev şirketler*, nafta, küreselleşme vs. ilgi alanları içinde.
  • ayrıca everything you know is wrong ve you are being lied to kitaplarına da katkıda bulunmuştur.
  • the times tarafından "dünyada 35 yaşın altındaki en etkili insan" olarak nitelendirilen yazar. tabi etkili oluşu, kitabında hedef tahtasına aldığı küresel şirketlerin canını sıkmış olsa gerek yazılı (ve -bilmiyorum- belki sözlü) basının saldırılarına uğramasına sebep olmuştur. halbuki onun tek yaptığı gerçeklerin altına kırmızı kalemle bir çizgi çekmekti.
  • kanada vatandaşı ve bir tez olarak yazdığı no-logo kitabı ile son dönem küreselleşme karşıtlarının dili olmuş gazeteci-yazar.çok uluslu şirketlerin gerçekte ne olduklarını ve neler yaptıklarını en geniş kapsamlı ve bilimsel açıklayan kişi.
  • "the corporation" adli filmde de goruslerine basvurulmustur. sirketlerin tek amaclarinin "hissedarlarin sahip oldugu hisselerin piyasa degerlerini maksimize etmek" olmasinin topluma ne gibi maliyetleri ve olumsuz yan etkileri olabilecegi kapsamli bir sekilde irdelenmeye devam ediliyor. negatif dissalliklar (cevre sorunlari), kazancin adil paylasimi, sosyal guvenlik, isgucu somurusu ve yabancilasma mevcut sistemin icinde barindirdigi, cozum bekleyen sorunlar. ote yandan, uluslararasi sirketler arasinda hicbir ayrim yapmaksizin, kar eden sirketlerden sanki inanilmaz buyuk bir suc isliyorlarmis gibi dehsetle ve hayretle bahsedenlerden ve kuresellesme muhaliflerinden su sorulara da yanit beklemek gerekmez mi? monopollerin pazar guclerini kullanarak asiri kazanc elde etmeleri arzulanacak bir sey degil, ancak rekabetin yasandigi ve hukumetler tarafindan regule edildigi sektorlerde hic kar etmeyen isletmeler orta ve uzun vadede nasil ayakta kalirlar, nasil yeni yatirimlar yaparlar, nasil yeni is alanlari saglarlar? musterileri, calisanlari, tedarikcileri ve icinde bulunduklari cevre/sehir/ulke icin katma deger ureten rekabetci isletmeler ustlendikleri sermaye maliyetleri ve aldiklari riskler nispetinde belli bir miktar kazanc saglamak zorunda degil midirler? bir sirketin itibari, unu ayni zamanda o sirketin sermayesinin bir parcasi degil midir? sermaye birikimi ve destegi olmadan ve yatirimin sonunda kazanc beklentisi olmadan, yeni fikirler ve teknolojik buluslar nasil finanse edilecekler, nasil tesvik edileceklerdir? topluma yararli, ama buyuk olcekte yatirim gerektiren buluslari olcek ekonomisi avantajina sahip olmayan, sadece yerel piyasalarda faaliyet gosteren kucuk isletmeler, kar etmeden, buyumeden nasil pratige gecireceklerdir? ayrica butun sirketlerin sadece kisa vadeli kar maksimizasyonu pesinde kostuklari nasil iddia edilebilir? ayni kosullar altinda kaynak israf eden, isini beceremeyen, zarar eden sirketlerle; daha verimli calisan, kaliteli mal/servis ureten, kendini yenileyen, musteriyi daha cok memnun eden sirketler bir midirler? bir toplum icin sifir maliyetle, sifir zaman ve ozgurluk kaybiyla, risksiz, odunsuz getiri ve uretim, yani toplumsal arbitraj mumkun mudur? ekonomik tercihler arasindaki odunlesme (trade-off) sorunlarinin varligi sadece mevcut sisteme ve kuresellesmeye maledilebilir mi?
  • 1999 seattle wto protestolari ile 11 eylul donemi sonrasi arasinda yazdigi yazilari fences and windows adli kitabinda yayinlamis yazar.
  • bütünleyip okuması pek güzel olan iki yazısı aşağıdaki linklerde. türkçesi kendisine ekim-kasım sayısında (gene) yer veren express ten de okunabilir ..

    http://www.commondreams.org/views01/0303-04.htm
    http://www.democracynow.org/…l?sid=07/08/15/1432250
  • kendisi sanırım bu tür bir asi davranışı sürdürecek. abd dış politikası sağ politikaların güdümünde devam ederse sanırım bir gün bir "vatansever" kendisini vuracak. lee harvey oswald'ı vuran da kennedy'yi çok sevdiğini söylemişti. güzel çözümlemeleri var. ama abd politikasını beklenenden fazla açığa vuruyor.
hesabın var mı? giriş yap