*

  • bir herman hesse romani.
  • hermann hesse'in bozkırkurdu ve sidarta'dan sonra belki de en başarılı romanı
    kişilik ve dünya görüşü farklı iki insanın nasıl dost olabildikleri hesse gözünden yaşam,ölüm ve akıl harmanlanarak çok güzel anlatılmış
  • afa yayınevinden çıkan,herman hesse tarafından yazılan kitap.*
  • iki farkli yasami secmis yakin dostlarin, daha cok goldmund uzerinde donen hikayesi. yasam bize cok seyler verir ve herkesin gitmesi gereken yol ayni degildir. hermann hesse'nin huzur ya da buyuk uzuntu vermeyen ama cok sey anlatan romani, bazen kendi yasaminizi anlatan daha da urkutucu olani gittigi yeri gosteren romani..
  • hesse'nin, insanların çiçekleri, böcekleri ve birtakım diğer canlıları karşılıksız sevebilme, durup dururken onlara bakıp zevk alabilme yetisine dikkat çektiği romantik roman. daha derin anlamlar içermekle birlikte standart okuyucu için daha fazla şeyler anlamaya çalışması abesle iştigal olur.
  • arkasına bakmadan kapıyı çarpıp çıkabileceklerle, kapıyı çarpıp içeride kalanların mücadelesinin öyküsü. kendini bile tanımayan, sadece narziss’in söylediklerine maruz kalan goldumund’un hem kendini bulmasında, hem de hayatı anlamaya çalışmasındaki itici güç günah-kadın ikilemindeki tercihi ve beraberinde getirdikleri özgürlük, vahşilik, barbarlık; aslında insanlığa yerleşik-göçebe, yaban-uygar ikilemlerinde de dolaşmayı düşündürtmüştür okuyucunun zihninde.

    ‘kötü yola sapmış’ goldmund ile usun yolunu seçmiş narziss’in oluşturdukları zıtlık; yaşayışları, düşünce yapıları ve kavramları anlamlandırma şekilleri hesse’nin parmağıyla yavaş yavaş okuyucuyu bir güzel ısıtıp servise hazır hale getirmiş ve neticesinde dengeleyicinin varolmadığı bir dünyada dengeden bahsedilemeyeceğini göstermiştir. dengeyi yaratan ise oluklu kenarları, gedikli yüzeyleriyle birbirlerine iyi yedirilmiş narziss ve goldmund’dur.
  • farklı yollardan aynı öz düzleminde kesişen, bilgelik sürecine ait törpülenmişliklerin ifade bulduğu baş yapıt. siddhartha kadar sevdiğim içselleştirdiğim enfes kitap.
  • ortacag da gecmis gibi gorunsede hikaye, ozunde iki savas arasinin dehsetli gunlerinden cok tatlar barindirir(hesse nin hep bu donemin bunalimlarinin yazari oldugu gercegini unutmadan).kanimca bir bozkirkurdu hele hele demian olamayacak kadar felsefe ve imgeleme acisindan yetersiz kalmis yapit. narziss in konusmalarina saklamis kendisini sadece hesse kanimca,ama sonuna diyecek yok;'' evet sen narziss, bir gun annen olmadan olmeyi nasil dusunebiliyorsun''.
  • bu sabah yeniden okuyup bitirdiğim son sayfalarından sonra, varoluş üzerine, sevmek üzerine, insan olmanın türlü zorlukları, türlü keyifleri üzerine bir kez daha düşündürüp hüngür hüngür ağlatan herman hesse kitabı. içine dönüp bakabilen herkesin kendinden bir çok şey bulabileceği kuyu gibi bir kitap; satırlardaki kimi zaman gizli hüzünlerinden fışkıran farkındalıkla buluştuğunda insan, bedeninden taşmaya başlıyor; bazen mecburen göz yaşı olarak.
hesabın var mı? giriş yap