ndh

• (bkz: neue deutsche harte)
• (bkz: nezavisna drzava hrvatska) 2. dünya savaşı sırasında yugoslavya'yı işgal eden naziler tarafından kurulmuş 1941-1945 yılları arasında faaliyet gösteren hırvatistan bağımsız devleti. tüm mihver devletleri tarafından hukuken tanınmıştır.
  
  naziler katolik olmayan ortodoks veya yahudi slav halkları katlederken; polonyalılar dışında hırvat, çek, slovak gibi katolik olanları da kendi aryan ırkının bir parçası olarak görmüştür. hatta 2. dünya savaşı döneminde papa leo hıristiyanlığın sınırını hırvatistan olarak belirlemiştir. naziler hırvatistan'da ndh adında hırvatistan devleti kurmuş ve hırvatlar kendilerini katolik aryan ırkının parçası olarak tanımlayarak sırpları katletmek üzere 20 tane toplama kampı kurmuşlardır (ustaşa ideolojisinde hırvatların kökü slav değil germen kavmi olan gotlardır. genel görüş ise orta avrupa'daki slavların roma'nın etkisinde katolik oldukları yönündedir). bu toplama kampları avrupa'da nazi'nin yönlendirmesi olmadan bir devletin kendi kurup yönettiği tek toplama kamplarıdır. 1945'te delilleri ortadan kaldırmak için bu kamplar mayınlanıp patlatılmış, ateşe verilmiştir. bu kamplar insanlık tarihinin en korkunç olanlarıdır. hırvatlar naziler'den bile daha uç yöntemler benimsemiş, ürkünç olaylara imza atmışlardır.
  çocuklar için ölüm kampı kuran tarihteki tek devlet ndh olmuştur. ndh kampları için ortaçağ engizisyonu tanımı yapılır. çeşitli işkence yöntemleri uygulanmıştır. diri diri gömme, diri diri yakma, kazığa oturtma, kaburgalardan asma, çocuk öldürme ve işkence oyunları, çocukların kafalarını kesip annlerin üzerine atma, en kısa sürede en çok insan öldürme yarışmaları, ailesine izlettirerek toplu tecavüz, hamilelerin karnını deşme, sakat bırakma, aç susuz bırakma, göz çıkartma, kaynar suda pişirme, ocakta kızartma, işkenceyle katolikliğe geçirme, çarmıha germe, petrol içirtme, ortodoks papazların nallanması, hasta insanların arasına sokma ve çeşitli sadist işkenceler.
  
  ustaşa rejimi 4 yıl içinde 1 milyona yakın sırp ortodoksu katletmiş ve 250,000 kadarı ise katolik olmak zorunda kalmıştır. bu da o dönem hırvatistan nüfusunun yüzde 20'sine karşılık gelir. birçok katolik-müslüman din adamı bu kıyımı desteklemiştir.
  
  katolik olan tito yugoslavya'da parçalanmayı önleyip, etnik grupları tek bir çatı altında birleştirebilmek için bu olayı unutturmak istemiş ve suçları örtbas ederek soykırımı reddetmiştir.