ne feryad edersin divane bülbül

• boş kalamayacak kadar dolu bir içi olan bu bakınız efendim, birçok ciğere aparkat türkünün müsebbibi, ve aşkın edibi erzurumlu emraha ait sözleriyle, el emeği göz nuru ile ve hürmetle doldurulmuştur. gözlere yaş, ruha da aş olan ezgisiyle beraber ise hakikatli kaşı kareler^*, içi yareler için gelsin, olma mı?
  
  ne feryad edersin divane bülbül
  senin bu feryadın anam, gülşene kalsın
  bu dünyada eremezsem murada
  huzur-u mahşere anam, divana kalsın
  
  nesin methedeyim bir kaşı kare
  şu sineme açtı anam, onulmaz yare
  dünya tabib gelse derdime çare
  derdimin dermanı anam, lokmana kalsın
• içinin geveze bülbülünü bir türlü susturamayan^*, bu bilgiç, bu usanmaz, yorulmaz, bu dili kopasıca, kopup da dilli sandviçlere iç olasıca mendeburdan ve onun demokles'in kılıcı gibi habire tepesinde, bir iç ses, bir kafa sesi olarak ötmesinden ikrah ve hatta illallah^* getirmiş, amma velakin lobektomi mi lobotomi^* mi artık ne naneyse, ondan da korkanların deli danalar gibi söyleyerek dolaştıkları, başlarım senin bülbüllüğünden, bir pilavlık etin çıkmaz seni çenebaz teres seni diye bülbüle gözdağı verme amaçlı yakarış için de pek güzel vazife görür.
• yeni nesil turkucu ablalarimizdan siyahalin albumunde yorumladigi guzel turku..
• gülay'ın damlalar adlı ilk türkü albümünde yorumladığı güzel türkü.
• siyahalın söylerken içten iç, candan can çektiği, çekip de çıkarttığı iç kıyma makinası.
• güle gene^* yar olamamış bülbüle yakılmış ağıttır. (bkz: bülbülün çilesi yanmakmış güle) bu türküde derdin dermanı lokmana havale edilmiştir oysa ki ege'de o onulmaz yareleri sarmaya yar kendi gelmelidir^*.. hah evet bunu da yavuz bingölün söylemişliği vardır^*
• son dörtlüğü
  
  "bir can için geçti can-ı serimden
  vücudum kül oldu anam aşkın narından
  emrah buse ister nazlı yarından
  bu bayram olmazsa anam kurbana kalsın"
  
  şeklinde olan, yürek yaralayan türkü.
  iyi bir yorum için cengiz özkanın kırmızı buğday albümüne başvurulabilir.
• cengiz özkan yorumunda erkan oğur hoca muhteşem bir oktav vokal yapmıştır. bir dinleyen bir daha, bir daha, bir daha dinliyor.
• azıcık sirke, epeyce kezzap,
  bir dünya kaya tuzu, bolkepçeden limon suyu,
  usturanın böylesi, jiletin de şöylesi.
  oldu ciğer ezmesi.
  bu ciğerle gezmesi.
  
  ulan kazın ciğerini bile eziyorlar da para ediyor,
  vay canına yandığımın insanına bak ki ciğerinin ne dirisi, ne ölüsü,
  ne sıkısı, ne eziği para etmiyor.
  olan biten onu pare pare ediyor.
• kerkük türküsü izlenimi bırakan elazığ türküsüdür. cengiz özkan'in tüyler ürperten yorumuyla, derdinin dermanını bir türkünün kanadına yükleyip uçuranların sesini duyurur. "dünya tabib gelse derdime çare/ derdimin dermanı anam lokman'a kalsın" diyende, bir düğüm gelir oturur boğaza.