• kendine yeni bir yol çizmek mesela”, “sen mutluluğun resmini çizebilir misin abidin diye sormuştu üstad”, yol çizmek, hayat bir harita mı sanki?. sanki her şey senin elinde, sanki bir yol çizsen , o yol kapanmayacak kışın, dünyanın en ucuz şeyi tuzu bile çok görüyorlar kimi zaman bize. sen kendine bir yol çizsen trafik sıkışmayacak mı sanki bir müddet sonra?
    bir yol çizmek istesen kimlerin hayatlarından ne kadar istimlak edeceksin , nasıl ödeyeceksin başkalarının arazi paylarını?

    lafını balla kestim” var bir de. ama kestin sonuçta değil mi? senin kestiğin yerden benim kanım akıyorsa bal ne işe yarar ki. “yani ben bir eşeklik ettim senin söyleyeceklerin vardı elbet dinlemedim ama balla kestim, hafifletici bir sebep sayılır bu” mu demek ister bu sözü söyleyen kişi.? ”lafını balla kestim” , iyi ettin ama ben şeker hastasıysam mesela, ya da hepsini geç bal sevmeyen birisi isem ne olacak peki?

    zaman her şeyin ilacıdır” diyorlar ya, en çok onu anlamıyorum ben. ilaç, tamam tadavi, derde deva, ama her ilacın da bir yan etkisi vardır muhakkak. ve mesela, en çok aşk yaralarına kullanılan merhemlerden şikayetçi herkes, bir ilaç olarak zaman en çok bu tip yaralarda başka bünyelere zarar verme ihtiyacını da getiriyormuş yanında, yani bu tür yaralarda ilaç olarak bahsi geçen zaman zarfında, insan hazır olmadığı ilişkilere başlayıp, sıklıkla onları tüketiyormuş, yani harcanılan suçsuz üç-beş kişi bir yan etki olarak kalıyor zamanın yanında.

    teşekkür ederim” , ne zaman? yani genelde bir teşekkür hissi midir duyulan, doğrusunun “teşekkür ediyorum” olması gerekmez mi? “birşey değil” , yalan, düpedüz yalan, demekki var ortada birşey, yani yok öyle bir şey durumunda değiliz. teşekkür edilmesini gerektiren bir şey varsa cevabının en azından var bir şey ama önemli değil olması gerekmez mi?

    teşekkür ederim, bir ara ederim işte, bu yazıyı okuduğunuz için.
  • anamızı avradımızı bir ata sattığımız, böyle silahsız, böyle çadırsız, böyle çareli (!) bir zamanda ne kadar da zamansız bir serzeniştir yarabbim.
    (bkz: önemsiz anılar mezarlığı) *
  • yanlış anlaşıldım. olmaz, yok yani böyle bir şey. muhtemelen anlaşılmamışsındır.
  • karsisindakinden yeterince elektrik alamayanlarin* serzenisidir bu olsa olsa.
    halbuki sessizce oturup saygi duyuyorum deseydi bu anlamsizligi hissetmeyecekti, herkesin aptal saptal kaliplari yineledigi bir ortamda diyalogu biraktim monolog bile olmaz ki zaten..
  • dil müsvettesine karşı bir duruş* demek olan bir kelam.
    "...ama böyle bir vaziyet alışı, ciddi ve güven verici saymak olanağı yoktur."
    * abdi ipekçi
  • misal, "ne kadar anlamsız cümlelerle konuşuluyor türkçe" , öyle ya ne kadar anlamsız? bunun bir ölçüsü mü var. hem niye türkçe, başka diller çok mu anlamlıdır. bırakalım kendi dilimizi aşağılamayı da sahip çıkalım.
    türkçenin zenginliklerini göremeyip, anlam çıkaramayanların yakarışıdır bu, anlamsız yakarışı.
    (bkz: mecaz)
    (bkz: söz sanatı)
  • karnım acıktı. yani aslında ben tokum; ama kişileştirme sanatının incelikleri ile bir şizofrenmişcesine karnımdan açmışcasına söz ediyorum.
  • türkçe'yi aşağılamayı kesinlikle içermeyen cümle. bir ironi var sadece, dile farklı bir bakış. türkçe benim zenginliğim.
hesabın var mı? giriş yap