• sophie marceau ve monica bellucinin başrollerini oynadıkları film. yeme de yanında tat.
  • (bkz: geriye bakma)
  • oynayan başrol oyuncularını öğrendiğimde heyecandan tüylerimin diken diken olduğu filmdir.

    sophie marceau ve monica belucci zaten yıllardan beri büyükbir beğeni ile izlediğim, takip ettiğim herhangi birisi ile bir gece geçirebilmek için kaf dağının arkasındaki elmayı dahi getirebiceğim aktristlerdi.

    şimdi ikisi birden aynı filmde oynamış, bize de bu göz ziyafetini izlemek düşer.
  • ikisi bir arada (bkz: yürek dayanmaz)
  • izlediğim en farklı ve en iyi kurgulanmış gerilim filmlerinden biri olmasına rağmen sonu iyi bağlanamamış olan filmdir. bunun yanında, güzellikle taçlandırılmış iki muhteşem oyunculuk görsel efektlerle birleştiğinde ne olur sorusunun keyifli cevabıdır.
  • gerçekten gayet başarılı bi gerilim filmi. sonlar evet biraz zayıftı ama, filmin ilk yarısında cidden çok gerildim. en son house'un 5inci sezon finalinde bu kadar gerilmiştim.
  • iyi sahneler barındıran, vasat hatta vasat altı bir film. nedir lan öyle her korku - gerilim filminde aynı şeyler...

    oyunculardan da kısaca bahsetmek istiyorum:

    monicca bellucci: üst dudağı alt dudağından büyük, çok özel bir insan.

    sophie marceau: ayak tırnaklarına sürdüğü ojeyi taşırmış. 3,5 liram (gündüz gösterimi) helal olsun, taş gibi kadın.
  • eli yüzü düzgün, iyi bir gerilim filmi.

    --- spoiler ---

    kardeşinin büyüyüp tosun gibi delikanlı olmuş haliyle yıllardır evli olduğunu nasıl zannediyor bu kadın, bir orası muamma oldu bana. hatıraları aşmış, tahayyül kabiliyetinde doruklara çıkmış anlaşılan. bir de bacağındaki yara kazanın izidir hadi eyvallah da, arada bir kolunda gördüğü şişlikler ve duruma göre sakat olup duruma göre dört nala koşması nedir ne değildir anlamadım.

    --- spoiler ---

    bunlar dışında bir kusurunu bulamadım filmin. ama bunlar benim algı eksikliğimin kusurları da olabilir.
  • (bkz: dönüşüm)
  • filmdeki her karakteri iki ayrı kişi oynuyor. casting'ine de bakarsak oyuncuların yanında iki ayrı karakter adı görebiliyoruzz. bu alanda ilktir sanırım. gayet fransız sineması gibi başlayıp ilerleyen film, ana karakterimizin lecce'ye gitmesiyle bu kez klasik bir italyan filmine dönüşüyor. yönetmen bunu isteyerek mi yapmış bilmiyorum ama gayet şık durmuş. psikodramatik öğelerle bol bol karşılaşıyoruz filmde. insan yüzünün saniye saniye başka bir yüze nasıl dönüştüğünü dahi göstermiş yönetmen. küçüklüğünde geçirdiği kaza sonucu hafıza sorunları yaşayan ve ailesinden uzaklaşıp yeni bir hayat kuran 30lu yaşlardaki bir kadının, evlenip iki çocuk sahibi olduktan sonra yazdığı kitap ile tekrar geçmişi ile ilgili hafıza sorunları yaşaması ve kendini tanıma sürecine tanık oluyoruz filmde.

    insan vücudunun bol bol gösterildiği filmde kamera görüntüleri genelde ayna yansımaları üzerinden gidiyor. photoshop veya benzer görüntü programlarından kullanılmış hatta bu bazı sahnelerde çok belli oluyor. özellikle yüzün yarısının sophie marceau ve monica belucci'ye ait olduğu sahneler pek de özenle hazırlanmamış gibi. sophie marceau oyunculuğuyla, monica bellucci de yıllara meydan okuyan güzelliğiyle filmi vasatın baya üstüne çıkarmışlar. ilk 1 saati durağan geçen filmin, ikinci yarısı baya hareketleniyor ve akılda soru bırakılmayacak şekilde neden-sonuç ilişkisi kurulacak tüm olaylar aydınlanıyor. bir de şaşırtıcı şekilde ilk kez sinemada 50nin üstünde insan vardı bu tarz bir filmi seyrederken. normalde 10 kişi olunca bile mutlu oluyordum. belki de havaların soğuk ötesi olması sebeptir, tam anlamadım.
hesabın var mı? giriş yap