• akp'ye katilacagi soylenen milletvekili.
    (bkz: bu ne perhiz bu ne lahana tursusu)
  • bundan sonra edirne'ye gelemeyecek, milletvekili olduğu ile giremeyecek olan şahıs.

    edit: alkışlar edirne'ye. bu kez de akp'den seçtiler adamı. üstteki mesajı yemek de bana kaldı.
  • unakıtanla beraber vali fahri yücel'in cenaze töreninde ilk kez boy gösterdi edirnede.. çok ama çok tedirgin..
  • doğduğu köyde , eski dostları ve akrabaları arasında , ilçesinde hatta genel olarak edirne'de genel olarak nefret edilen bir şahsiyet olmasına rağmen iktidar partisinin tüm yurtta olduğu gibi edirne'de de haddinden fazla insanı kandırmış olmasından mütevellit tekrar milletvekili seçilebilmiş adam .
  • doğduğu köyden (karlı köy) dahi birinci çıkamamıştır.
  • "...kimsesizlere 3 gol mektubu alan milletvekilleri, ertesi gün meclis’e geldiklerinde çubukçu’nun yüzüne bakamadılar. bazıları "vallahi ben masumum, hiç gol atmadım" derken, bazıları da "maça berabere kalalım diye çıktık ama insan oynarken öyle hırslanıyor ki kendimizi kaptırmışız" diyerek savunma yaptı. en çok sitemi de 4 gol atan necdet budak aldı. çubukçu, "geçen yıl da kimsesiz çocuklarla maç ayarlamıştık. onlara moral olsun diye. o maçı da 3-2 aldılar. çocuklar maç sonrasında ağladı, zor susturduk" dedi."

    http://www.hurriyet.com.tr/…25.asp?gid=233&sz=91244
  • hirsini anlayabildigim meclisspor oyuncusu. tanimi yaptiktan sonra maruzatimi anlatabilirim. kendisini nimet cubukcu'nun ayarina kadar tanimamakla birlikte su anda meclisspor-gorme engelliler maci ve kimsesiz cocuklarla yapilan maclarda gosterdigi hirsli ve sabetkar forvet performansinin nedenini anlayabiliyorum. en azindan cocuklarla olan mactaki hirsini. simdi cocuklarla mac yapmanin sporun herhangi bir dalinda karsilasmanin cocuklara buyukleri de yenebileceklerini gostermek, ozguven saglamak gibi bir latent islevi oldugu malum ancak is sikiya alinip cidden yenilir gibi olunca insan karsisindaki cocukmus falan dinlemiyor, dinleyemiyor. sahsen ben bir sure sonra cocukmus buyukmus takmayanlar kumesindenim. uc yil once bir yaz gunu arkadasimla badminton oynuyorum ve cimlerin kenarinda sekiz dokuz yaslarinda bir cocuk bizi izliyor. resmen ben de oynamak istiyorum diyor gozleri. isabetsiz vuruslarimla caliya cirpiya kacan toplari toplamaktan sikilmis arkadasimin isteksizligi de eklenince "sen oynamak ister misin?" diye soruyorum. son derece istekli bir sekilde atliyor. ben bir antrenman havasinda karsilikli kuleden kuleye guvercin ucurma tadinda takiliriz derken iki dakika oncesinin utangac veledi topu kosmak ne kelime kosturmama neden olacak sekilde saga sola yollamaya basliyor. onceleri gulerken onun nasil da yeniyorum bakislari sinirimi bozmaya basliyor. kacirdigim atislara gulmeler, kenarda oynamak icin bekleyen ve ne zaman toplandiklarini bilmedigim 7-14 yas araligindaki kankalarina cesitli jestlerle dogdugumdan beri oynarim demeler ve tepemdeki oglen gunesi geriyor ki o esnada vurucu cumle geliyor: "ben zaten uc senedir okulun tenis takimindayim, ondan servislerim iyidir hahaha. sana da ogretebilirim". "ahh canim pek de utangac" merkezli ozguven saglama, yenebilecegini gosterme istegim yerle bir oluyor. 1.35 m boyuna bakmadan boy olcusen bir kendini bilmeze donusuyor o an gozumde. oysa aradaki 30 cm'lik farkta 12-13 yillik bir tecrube farki yatiyor! oturup kucuk cocukla yarismaya basliyorum: "uc yil oynadim ben bunu lisede! sen muhtemelen kresteydin o zaman", "topu boyle uzaga atarsan sen gidersin almaya!" , "sinirlenmeye basliyorum ama gdjsdhjkd!".. yeniyor beni ve giderken de "nasil yendim ama hehehe" diyor gevrek gevrek gulerek. o gun bugundur cocuklarla mac yapmamaya hadi yaptim diyelim kredi vermemeye yemin ediyorum. eger siz de yenilgiden sonraki cocuk satasmalarini kaldiramayacak kadar cocuksaniz hala, yasina basina bakmadan yenilmeme hirsi gosterenlerle ayni kumede kesisip duruyorsunuz.
  • osman baydemir'i anımsatır.

    "ak parti edirne milletvekili necdet budak, havaalanı yapılması planlanan ve daha sonra proje iptal olunca, satılacağı belirtilen mera alanı hakkında bilgi almak için gittiği demirhanlı köyünde ağzını bozdu. budak, köy muhtarı sadullah biçen’in “emlak müdürlüğü bu merayı satmak istiyor” sözüne “ha si....sin” dedi. daha sonra da budak, kendisini görüntüleyen gazetecilerden, bu küfrünün haberde yer almamasını istedi."

    http://www.milliyet.com.tr/…efault.htm?ref=haberici
  • hakkında yorum yapmaya bile değmeyecek şahıs. al yaptım işte, hayatta geri alamayacağım 1-2 dakika boşa gitti. başlamışken şunu da söyleyeyim; akp'ye ve rte'nin yanına çok yakışan milletvekili.
hesabın var mı? giriş yap