• asla bir doktorla kumar oynamayın. "annenizin yeri" isimli bir yerde yemek yemeyin ve dertleri sizden daha fazla olan bir kadınla yatmayın. - nelson algren
  • 1909 - 1981 yılları arasında yaşamış amerikan yazar. simone de beauvoir ile bir dönem ciddi bir ilişki yaşamıştır. ayrıntılar için (bkz: aşk mektupları)
    döneminin önemli yazarlarındandır.
  • friendzone'un kralını yaşamış, simone de beauvoir'a aşık amerikalı yazar. bu aşkı hayatında önemli yer tutmuştur.

    ''bekar olmayı tavsiye etmem ama yazmak istiyorsanız işe yarıyor.''

    sana katıldığımı itiraf etmeliyim. çoğu anlamsız gelse de bilen bilir.

    her neyse... sen nasılsın? babanın oto tamirhanesinden kaytararak annenin şekerleme dükkanından aşırdığın günler çok geride kaldı değil mi? yıl 1933 ya da 34'tü notlarına düzgün yazmamışsın. baktıkça kafam karışıyor ama konuya dönelim. ikisinden biriydi, ilk romanını yazabilmek için daktilo çalmıştın ve seni bir ay içeriye tıkmışlardı. yazanları hep tıkarlar dert etme, romanı bitirdin ya, iyi tarafına bakalım.

    yıl 1965. elli yediyi devirdin. betty ann ile evlendin. fena hatun sayılmazdı, iki yıl sonra boşandın. üniversitelerde yaratıcı yazı hakkında dersler veriyordun ama fena halde içki içiyordun, bari kumar oynamasaydın.

    kendini yok etme projene son hızla devam ediyordun. yazmaya ve kendini öldürmeye devam ettin. simeone'u da unutamadın galiba. bravo. kalbinin seni yetmiş üç yaşına kadar taşıması göz ardı edilemeyecek bir başarı sayılır. ama laf aramızda onu unutamadın değil mi, evlenme teklifini reddettikten sonra...

    sorun sende değildi dostum, sen yanlış zamanda, yanlış yerde, yanlış kadınlaydın sadece, hepsi bu.

    hayat böyledir işte. kadınlar varlarını yoklarını bir erkeğin peşinden koşarak harcamaya bayılırlar. sevgiye ihtiyaçları ve aşksız yapamamaları tamamen teferruat. asıl olan içlerinde olup bitenler işte. çok az insan vardır ki onların içlerine inip onları anlayabilsin, anlatabilsin. bana sorarsan vakit kaybı ayrıca. sen ne kadar seversen sev, kadın sevmediğinin gözünün yaşına bile bakmaz.

    aklından zoru olanların deneylerine kurban gitmeye değmez dostum. iki kişi varken üçüncü her zaman nal toplar, bunu unutma. kadınlara dikkat et. nazlılıkları artıyorsa doygun hale geliyorlar, sevgileri azalıyor, terketme istekleri artıyor demektir.

    hayat böyle işte, garip bir muamma. reddedildin evet, aşkına istediğin gibi karşılık bulamadın, bir başkasına tercih edildin, bunların hepsi gerçek. ama dedim ya kafana takma dostum. hayat ve kadınlar fena halde birbirine benzer. sen onları umursamadığında peşindedirler ve peşlerine düştüğünde yokturlar işte.

    boris vian'ın dediklerini hatırla. ve bence bir viski aç ve biraz caz dinle. bir klübe git arkadaşlarınla sohbet et. güzel kadınlara bak sana bakışlarından zevk al. yanlarına git ya da yanlarına gelmesini sağla. eğlen ve keyfine bak. inan hayatta kadın ve erkeğin aşktan daha iyi becerdiği şeyler var. karl klause'a kulak ver biraz: bir kadın olmadan yaşanmayacağı doğru değil, bir kadın olmadan yaşanmış olunmaz sadece...

    ne onlarla ne onlarsız kısacası. bir sigara yak, dumanı ciğerlerinde dolaşırken bir yudum daha viski çek. kulaklarına müzik doldur ve o harikulade yaratıkların kahkalarıyla sarhoş ol. öp onları, mutlu et, seviş ve mutlu ol. kim anladı ki sen anlayacaksın. onları anlamakla vakit geçireceğin kadar onlarla vakit geçir. sevip sevilmemeye, aşka bu kadar kafa takma. o yüzden barın diğer ucunda senden ateş bekleyen kadını fazla bekletme.

    hepsi bu... *
  • simone de beauvoir’in kapı arasından art shay tarafından çekilen o meşhur fotoğrafı bu yazarın evinde çekilmiştir...
  • "seni hiç unutmasam da içimin böyle sızlamasını unutmuşum. aslında seni artık hatırlıyorum. yani demek istediğim artık yaşadığım hayata değil de hatırladığım hayata aitsin. belki de bu yüzden artık sana yazmak istemiyorum. bir anıya mektup yazılmaz ki."
    ben de simone'un ona bunu yazmasını sevmiştim. başka güzel şeyler de yazmış, bilemiyorum.
  • simone de beauvoir ile mektuplaşmaları yayımlanan adam.

    (bkz: #94777653)
  • bu abi, sadece siması itibariyle bana hurşit bey'i andırıyor.
hesabın var mı? giriş yap