nice to have
-
türkçesi bal gibi dururken kullananların çoğaldığı ingilizce terim. bir de havalı olduğu zannediyorlar ya en gıcığı da o.
(bkz: olsa iyi olur)
(bkz: olsa da olur olmasa da) -
ne yazık ki kullanımı gitgide artan kalıp.
(bkz: plaza dili ve edebiyatı)
(bkz: tehlikenin farkında mısınız) -
bugün cümle içinde "bu bizim için bir nice to have" şeklinde kullanıldığını duyduğum, ve sarf eden kişiyi o anda tokatlayasımın geldiği plaza edebiyatından sıçramış bir eser.
söyleyen kişi yetmiyormuş gibi bir de onun üstüne "hmm, evet bu bir nice to have aslında" diye sıvazlayanları da olunca daha bir çekilmez oluyor. -
leş gibi bir söz öbeği.
söyleyenlerin ağzını yüzünü kırmak isteği uyandırıyor.
plaza kültürünüze sıçayım. -
yapmakta olduğumuz projelerin taskların bazılarında bahsi geçen durumdur.
her duyduğumda proje yöneticisinin ağzına vurmak istemişimdir. -
sanılanın aksine, bu lafı sıklıkla kullanan adamların ingilizce bilgisi çok da iyi değildir.
hatta bunu kullanan adam kırodur. -
her duyduğumda, "olursa ekime olmazsa skime demek istiyorsun yani" dememek için kendimi zor tuttuğum "ingilizce" söz öbeği. ingilizce konuşmalarda kullanılması makbuldur.
-
(bkz: ne âlâ)
-
fena olmaz biçiminde de çevirebileceğimiz dayaklık ifade.
-
plaza dilinde must'ın küçük kardeşidir.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap