night moves
-
hatirlamadigim bir filmin muziginde de gecen bir bob seger parcasi. ne$elicedir.
-
aynı zamanda bob seger and the silver bullets'in 1976 tarihli albüm adıdır.
şarkının kendisi şahane bir yol şarkısı tadındadır.
hatta:
i was a little too tall
could've used a few pounds
tight pants points hardly reknown
she was a black-haired beauty with big dark eyes
and points all her own sitting way up high
way up firm and high
out past the cornfields where the woods got heavy
out in the back seat of my '60 chevy
workin' on mysteries without any clues
workin' on our night moves
tryin' to make some front page drive-in news
workin' on our night moves
in the summertime
in the sweet summertime
we weren't in love, oh no, far from it
we weren't searchin' for some pie in the sky summit
we were just young and restless and bored
livin' by the sword
and we'd steal away every chance we could
to the backroom, to the alley or the trusty woods
i used her, she used me
but neither one cared
we were gettin' our share
workin' on our night moves
tryin' to lose the awkward teenage blues
workin' on our night moves
and it was summertime
and oh the wonder
we felt the lightning
and we waited on the thunder
waited on the thunder
i awoke last night to the sound of thunder
how far off i sat and wondered
started humming a song from 1962
ain't it funny how the night moves
when you just don't seem to have as much to lose
strange how the night moves
with autumn closing in
diye de sözleri vardır. -
mükemmel bob seger şarkısı. ayrıca how i met your mother da 5.sezon 20.bölümde de çalmıştır.
--- spoiler ---
barney, ted'in annesi virginia'yı hava alanına bırakırken. arabada.
--- spoiler --- -
-
how i met your mother sayesinde öğrendiğim bir şarkıdır. az önce diziyi izlerken dinleyişimde kendisini bir başka şarkıya benzettim ama şu an kafayı acayip bir şekilde o şarkıyı hatırlayamıyorum.
hatırlarsam buraya yazacağım. nakaratın başlangıcındaki melodiler bir şarkyıı anımsatıyor, blue öyster cult olabilir, ah keşke hatırlayan olsa!
ekleme: hah sanırım don thomas'tan, come on train olacak bu. çok benzemese de aklıma direk onu getirdiği için bir benzerlik olsa gerek. ch32vs1'e teşekkür ederim ama silver bullet değilmiş.
http://www.youtube.com/watch?v=whauojmrsss -
tüm zamanların en iyi yol şarkılarından biridir benim için. yemyeşil bir ülkeyi karış karış saran demir yolların üzerinden bir yaz günü akıp giden bir trenin camının dibinde kulağınızda bu şarkıyla bir kentten bir kente, bir insandan bir başkasına defalarca yolculuk yaparken daha sonra bu şarkıyı her duyduğunuzda o anları hatırlayacağınızı fark edersiniz, çünkü yolla, yolculukla bir bütün haline gelmiştir o şarkı. sözlükte yeterince ilgi görmemesi kalitesinden hiçbir şey götürmüyor. dinleyin, beğeneceksiniz.
-
--- spoiler ---
tepeden bir bakış açısıyla konuşacağım; "durağanlıkla hikaye anlatan bağımsız festival filmi" diye bir şey varsa eğer, işte bu film o tarzın harika bir parodisi, veya beğendiğim old joy'un/bitsin diye acı çektiğim meek's cutoff'un yönetmeninin, bu algıyı yaratan festival filmleri kalesini içeriden çökertme planı olabilir. parodi diyorum, çünkü bir çırpıda özetlenemeyecek konusu, bağımsızlarla dalga geçmeye çalışan birinin elinden çıkmış gibi: çevreci, çiftçi üç arkadaşın protesto amaçlı bir barajı patlatması ve sonrasındaki cılız vicdan azabı üzerine kurulu film. yazar/yönetmen reichardt'ın atladığı şey ise, zaten gülünç kaçan bu hikayenin böyle bir metinle anlatılamayacağı. film ilk kırk dakika olay örgüsüyle ilgili hiçbir ipucu vermediği gibi bir merak unsuru da yaratmıyor, iyi bir senaryonun ne kadar özelliği varsa yıkıp geçiyor ve en kötüsü, şu "sessizlikle bir şeyler anlatan film" makyajını kullanarak seyirciye bunu unutturmaya çalışıyor. burdan çıkarabileceğimiz sonuç da, bağımsızların formulize edildiği, festivallere giden yolun açılmış olduğu. bitmek bilmez, merak kamçılamayan, düşündürmeyen, baştan sonra basit ama güzel görüntülerle süslenmiş, makyajlı bir bağımsız film. averaj takılır ve eksiklerine çok da dikkat etmezseniz, izlediğim salondaki çift gibi, "çok ilginç bi film" yorumunu yapıp geçebilir, veya üstünde biraz düşünüp iyi gizlenememiş eksiklerini fark edebilirsiniz, karar sizin. ama bunun yerine izlenebilecek, benzer temaları benzer şekillerde işleyen çok daha başarılı filmler varken değer mi, bilmiyorum. dakota fanning büyümüş lan der yazıyı burada bitiririm, iyi geceler.
--- spoiler --- -
başka sinema aracılığı ile izlediğim filmlerden. şimdiye kadar gördüğüm en çok salon terk eden izleyici rekoru bu filmdeydi sanırım. evet durağan bir film, kesinlikle akıcı değil çoğu insan için sıkıcı bir özellik olabilir ancak bence izlemeye değer.
-
bu eko-sabotaj konusunun daha çok tartışmaya yol açan bir belgeseli var zaten:
(bkz: if a tree falls) -
aynı zamanda big sir grubunun da vokalisti olan lisa papineau'nun 2005 tarihli ilk solo albümünün adı.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap