• sicak tencere tavalarin masayi, ortuyu.. yakmasin diye uzerine konduklari metal, tahta, melamin(?) plakalar..
  • bizim mutfakta dilara denen, add#1 bambu su da bulunan tabaka
  • tencere altlığı diye meşhur olmuştur bu.
    ama hala dolmaydı mantıydı yemeye kocamustafapaşa'da
    annesinin evine gitse, mahalleli hala nihale diye seslenir.
    alışkanlık işte.
  • önemli nesne. bazıları gözlemlenmiştir ki masaya nihaleyi koyar, tencereyi ise masaya. tabii sonrası malum ve "ne unutkan oldum" repliği.
  • nedense bende hep osmanlı'ya, eski istanbul'a dair uzak, eski çağrışımlar yaratan bir terim... nedendir bilmem, "nihal" ismine de çok yakın gibi durur, belki kimilerine gülünç gelebilir, ne alaka falan denebilir ama yani, nihal, genellikle siyah beyazlı türk filmlerinin vazgeçelimez ince hastalıklı, umutsuz, güzel, biçare genç kızının ismi değil midir? nihale de işte dedim ya, hep "eski"ye dair bir çağrışım yaratıyor bende işte... ha bir de elbette, o filmler gibi masumiyeti, bakirliği, kirlenmemişliği ve güzelliği bir de.... şimdi artık zor yakaladığımız, yaşadığımız, rastladığımız hoşlukları, hasletleri yani...
  • yıllardır mihale olarak bildiğim, bugün nihale olduğunu öğrenmem ile hayatta doğru bildiğim herşeyi sorgulamaya başlamama sebep olan edevat...
  • veletlik zamanlarımda nevale ile karıştırdığım kelime...

    genelde hasır veya ahşap boncuktan olanları vardır... seramik benzeri bi maddeden yapılanları da çoktur...
  • en son bir çeşit deniz kabuklusundan mamul olanını görüp dekorasyon malzemesi olarak da kullanılabileceğini algıladığım masa örtüsü kurtarıcısı...
  • çukurova taraflarında, çaydanlık altlığı için kullanılan kelime. üç ayaklı olanı değil yalnız; düz olanına deniyor.
  • başkası yanmasın ben yanarım sübvansiyonundaki eşya kurtarıcısı eşya. bir sözlük yazarının * eşya olarak karşılığı.
hesabın var mı? giriş yap