*

  • baseline oyunu muhteşem tenisçi, tek eksiği fiziğinin zayıflığı nedeniyle maç içinde bazen performansında düşüşler olabilmesidir.
  • atp sıralamasında 5. olan davydenko, bugün paris masters'ta dominik hrbaty'yi çok rahat bir oyunla yenerek kariyerindeki ilk masters ünvanını kazandı. bu formuyla, masters cup'ta rakiplerini çok zorlayacak muhtemelen.

    davydenko, çok güçlü ve hızlı bir tenisçi. en önemli özelliği de hızlı gelen topları daha da büyük bir güçle karşıya gönderip winnera çevirmesi. çok iyi bir baseline oyuncusu ancak file önünde eli ayağına dolanıyor. çim kortta bu kadar başarısız olmasının nedeni de bu zaten. bu eksiğini giderebilse federer'e bile rakip olabilecek güçte oysa ki.
    oyun tarzıyla zaten çok benziyordu agassi'ye, şimdi saçları da iyice dökülmüş daha da benzer olmuş.
  • kendisi dunyaevine girmistir. bana gore top 10'un tommy robredo ile birlikte en overrated oyuncusudur.
  • üç vakte kadar avusturya pasaportu alacağını söyleyen ukrayna doğumlu rus tenisçi. sınırlar kalktı canım avrupa'da...
  • mtf forumlarında karıştığı şike skandalını orlandofanz rumuzlu bir yorumcunun şöyle açıkladığı tenisçi.
    "he needed the money. that's probably why he plays every tournament possible. how else will he get the hair transplant he always wanted?"
  • 1 yılı aşkın süredir süren soruşturma sonucunda aklandı.. şike iddiaları yersiz çıktı..
  • atp sezon sonu turnuvasını finalde juan martin del potro'yu 6-3 6-4 yenerek kazanmıştır.
  • bana akşam akşam bir insan nasıl böyle vole alabilir diye düşündürtmüş tenisçidir. gelsin bana vole çalıştırsın, çok değil sadece iki saat. allahım nolur allahım sübhaneke yarabbim dinimiz amin.
  • sonunda kafasını sıyırmış ve god mode'u çalıştırmıştır. tüm tenis alemine geçmiş olsun.
  • 2009 sonu 2010 başı inanılmaz tenis oynuyordu, hatta turdaki en iyi oyuncuydu o ara. sonra sol bileğini kırdı ve birkaç ay tenisten uzak kaldı, şimdi formunu yavaş yavaş bulmaya çalışıyor.

    davydenko'nun oyunuyla ilgili ilginç bir tespitim var. sağa sola top atıp onu koşturmak isterseniz o daha iyisini yapıyor ve puanı alıyor. ama sürekli ortaya, çok kısa düşmeyecek şekilde top atarsanız, eninde sonunda -değişik nedenlerle- hata yapıyor. mesela bazı durumlarda kortun ortasından içten dışa forehand vurmak istiyor, onları da etkili olması için çizgiye yakın atmaya çalışıyor ve genelde dışarı atıyor.

    çok çabuk bir oyuncu. iyi olduğu dönem (kariyerinde daha önceden uzun süre 3 numara kalmış olmasına rağmen en iyi tenisini bence 2009 sonu 2010 başı oynadı) topları çok içeriden alıyordu, neredeyse vurduğu bütün toplar yarı vole gibiydi. zaten topa neredeyse hiç spin vermeyen bir oyuncu, böyle olunca vurduğu toplar zımba gibi sert ve derin oluyor, bir de topu erken aldığı için rakibine pozisyon almak için zaman bırakmıyordu. ayrıca o dönem volelerini de geliştirdi, özellikle backhand volelerini. çift el drop vole yapmaya başladı; çok ilginç gözüküyor fakat çok kontrollü vuruyor topa. biraz maç oynayıp ritmini bulsa, hatalarını azaltsa ve yine o dönemki gibi ofansif oynasa, ilk 4'ü zorlayabilir tekrar.

    ben 2010 avusturalya açık'ta favori olarak onu görüyordum. federer ile oynadığı maçın ilk 1.5 setinde federer'i dağıtmıştı, sonra bir anda kendi kendini imha edip üst üste 12-13 oyun vermiş maçı kaybetmişti. zaten o maçtan önce de sanırım federer'le oynadığı son 2-3 maçı kazanmıştı. mental problemlerini atlatmış gözükürken bir grand slam maçının ortasında yine çöküş yaşayınca, bir de üstüne sakatlık eklenince şansı tersine döndü. bakalım sezon sonuna doğru sert kortta başarılı olabilecek mi?
hesabın var mı? giriş yap