• sesbilimin* kurucusu sayılan ve ünlü prag okulu'nun önde gelen üyelerinden biri olan rus dilbilimci. phoneme terimi kendisiyle anlam bulmuştur.
  • 1890 yılı doğumlu, avrasyacılık akımının fikir babalarından olan, rusya açısından çok önemli bir şahsiyet.

    1920'li yıllarda avrasyacılık görüşünün temellerini teşkil eden görüşleri savunmuştur. o kadar ki, o yıllar daha rus devriminin ilk yıllarıydı, fakat kendisi bu devrime karşı büyük eleştirilerle çıkmıştı ve hatırı sayılır taraftar da topluyordu. taraftarları da haksız değillerdi hani.

    trubetskoy'un temelde söylemeye çalıştığı; kapitalizm denen şeyin antitezini de europecentralist düşünce hazırlamıştır. yani bu avrupalı herifler tezi yaratmış, ardından da antitezini de kendileri oluşturup, belki de yarattıkları bu teze hizmet etmesi amacıyla piyasaya çıkarmıştır.

    yani bu iki "yol" avrupa kafa yapısı, avrupa kültürü ile bağdaşabilir, fakat dünya, avrupa'dan ibaret değildir. avrupa için hiç değildir ! zira avrupalılar öyle düşünür.

    1917 rus devrimini eleştiren, aynı zamanda da tarihçi kimliği bulunan bu büyük düşünür devriminin ilk yıllarında şu sözleri söylemiş:

    " komünizm, aslında, rus yaşamının ruhsal temellerini ve ulusal birliğini yok etmesi, gerçekte hem avrupa hem de amerikayı yöneten materyalist referans yapının propagandasını yapmasıyla avrupacılığın kılık değiştirmiş bir türüydü.
    görevimiz....rusya, avrupa uygarlığının çarpık bir yansıması olmaktan çıkınca...tekrar kendisi, cengiz han'ın bilinçli mirasçısı ve büyük mirasının taşıyıcısı, rusya-avrasya olduğunda...tamamen yeni bir kültürü, avrupa kültürüne benzemeyen kendi kültürümüzü yaratmaktır."
    (bkz: n. s. trubetskoy, the legacy of genghis khan)

    sonuç itibariyle adam ne diyor; arkadaşım biz "kendimiz" olmadıkça dünya gücü olamayız, özgür olamayız, mutlu olamayız diyor. elalemden ithal edilenlerle bu iş olmaz diyor, bizim dinamiklerimiz farklı diyor. bunları haliyle, kendi memleketi rusya için söylüyor. inanmış, bence haklı da. rusya bunları geçekleştirebilecek kültürel, sosyal altyapıya sahip. bana kalırsa aynı şeyler türkiye için de geçerli. hem de bu bağlamda rusya'dan daha fazla kültürel birikimi, daha derin tarihi ve an itibariyle daha genç ve sağlam sosyal altyapıya sahip bir ülke olduğumuza inanıyorum. öyleyse olabilir, olmalı...

    mutluluk ve adalet için "kendimizi" yaratmalıyız, batı avrupalıların ve kuzey amerikalıların bencil ve ahlak dışı kapitalizmiyle değil, o batı avrupalıların kumandasındaki güney amerikalı soytarıların sosyalizmiyle değil, kendimiz olarak ortaya çıkmalıyız !
  • sosyalizme ve kapitalizme bakışı, demokrasiyi fransa'dan yani bir düşmandan geldiği için reddeden alman junkerlerinin görüşlerinden farklı değildir. bahis konusu reddin sebebi bu düşüncelerin milli olmamalarından kaynaklıdır, nitelikleri değil.
  • adamın yazılarını okuduğunuz zaman ingilizlerin ne kadar cin fikirli ve ne kadar emperyalist bir millet olduğunu daha net anlıyoruz. o zamanlardan şimdi bop denen zıkkımı görmüştür. ortadoğu ve avrasya ile ilgili olarak batılı ülkelerin ve amerikanın görüşlerini net bir şekilde açıklayan ve özetleyen adamdır. aslında deşifre etmiştir bütün planları ama o zaman için kimse anlamamış veya hayal edememiştir. " her avrupalının gizli arzusu, dünyanın bütün halklarının kimliksizleştirilmesi ve tüm özgür kültür kimliklerinden sadece avrupa kültürü hariç hepsinin yıkılmasıdır." demiş. önemli bir cümle.
  • seslerin işlevsel boyutu (yani anlamın aktarılması) ile ilgilenen dilbilimci. 1938 yılına kadar 200 kadar dünya dilininin ses dizgesini incelemiş üstüne hepsini tipolojik olarak gruplandırmaya çalışmış ama bu çalışmasını tamamen bitiremiyor, öldükten sonra yayınlanıyorlar.

    mesela türkçe ve diğer diller üzerinde ses ayrılıklarını ortaya çıkarmak için ikili karşıtlıklardan hareket ediyor. ikili karşıtlıkta şöyle; "bal", "bel" gibi ya da ingilizce'den örnek verirsem "ship", "sheep" tarzı. bunları 200 kadar dil üzerinde incelediğini düşününce günümüz şartlarında bile çığır açıcı bir araştırma bence.
hesabın var mı? giriş yap