*

  • 3 sene once ni$anta$i'ndaki klasik yerinden ta$inan lise olmasi lazim ayni zamanda. bu arada contentfilter'in dedigi laf atma olayi da ziyadesi ile dogru olup n kez ya$anmi$tir. hem de ne galiz laflar, burada zikretmeme terbiyem musait degil.
  • şimdilerde nuri akın lisesi olan, maçka ilköğretim okulu ile maçka endüstri meslek lisesinin arasında kalan binada hizmet veren, 6 yılımı geçirdiğim okulum. şimdilerde pek şeffaf bir politikanın izlendiği, okul bahçesinin duvarlarının yarıya indiği gözlenmekle birlikte, eskiden sert disiplin uygulamaları ile velilerin gönlüle taht kurmuştu. üç dilde birden eğitim verir, hangi sınıfa düşeceğiniz kura ile belirlenirdi. anne babası boşanmış, problemli çocukları tecrit edercesine aynı sınıfa doldururlardı. en yaramaz sınıf ünvanını almak hiç zor olmazdı o kadar sorunlu kızla birlikte. (bkz: 6 mat c) (bkz: 80li yıllar)

    ön cepheden görülen eski bina da ortaokul, arka cepheden görülen çok katlı sonradan yapılan yeni bina da lise sınıfları bulunurdu. spor salonu ve konferans salonu ayrı bir binada olup oldukça lüks haldeydi. sene sonu etkinliklerinde sezen cumhur önal gelip son 45likleri çalar, kızları coştururdu. big in japani çaldığında salon yıkılma tehlikesi ile karşı karşıya kalmış, koltukların üzerinde zıplayanları indirmek mümkün olmamıştı.

    ortaokulun ilk yıllarında ortabahçedeki öğretmenler havuzunda kurbağa kovalar, sonraki yıllarda edinilen deneyimlerle arka bahçeden endüstrideki çocuklarla işaretleşilirdi. okul çıkışında buluşmak için randevulaşır, çocuklar ekilirdi. pek bi eğlenceli idi. arka boş arazide top koşturanlara tezahürat yapılır, müdürden azar işitilirdi.

    kimler çıkmadı ki bu liseden: silikon dudaklı filmi olmayan sinema güzeli özlem selanik*, levent inanır'ın eşi neslihan (ibrahim tatlısesle hülya avşar a benziyor diye kamera karşısına geçmiş, o film yüzünden okuldan atılmıştı, koca memeli neslihan derdik*), dilek bale grubu üyeleri ki jimnastikte okulumuzu birinci yapmışlardı, şarkıcı reyhan karaca. sonraki dönem mezunlarından demet şener.

    kızlar sadece laf atmakla kalmaz, tacizde de bulunurdu eskiden. ama sadece üniversitelilere (bkz: itü) şimdilerde durum ne bilemiyorum.
  • ebru şallı isimli genç bayanımızın mezun olduğu lise.

    (mezun olanların hepsi onun gibiyse... eytere bea)
  • 4 sene boyuca yanindaki lisede okuyup, 2 kere, bilgisayarlari bozuldugu icin girebildigim lise.
    (bkz: hey gidi hey)
  • askerde rütbelilerin sürekli adını zikrettikleri fetiş lise.

    "mavi bere düşmez yere... yürüyüş kararı sayılacak... say!"
    "mavi... bere... düşmez... yere!!!"
    "kıt a duuuuuuuuuur... ne ulan bu sesiniz nişantaşı kız lisesi mi burası ! istikamet geriniz dağılın marş maaaarşşş!"
  • kıvırcık saçlarımı perma sanan müdür yardımcısı tarafından saçlarım yolunarak teste tabi tutulduğum, eteğimin boyu dizlerimi kapadığı halde neden bir karış aşağıda değil diye tokat yediğim, fitilli lacivert çorap değil de fitilsiz lacivert çorap giydiğim için uçlu kalemle çorabımın parçalandığı tuhaf okul. fen hocalarından 2 tanesi kızları taciz ettiği için arena ya da benzeri bir programda teşhir edilmişti.. o hocalardan birini televizyonda gördüğümde işte bu anne diyebilmiştim sadece.. ordan nasıl kaçtığımı bilmiyorum ama yağmurdan kaçarken doluya tutuldum kanımca..

    ayrıca bir mehlika erzi vardı.. başka da yoktu..
  • diplomasını alana kadar göbeğim çatladığı halde yine de "değdi" dediğim ,bahçe duvarları iki metreyi aşması sebebiyle o zamanlar "n.k.l. kapalı cezaevi" olarak tanımladığımız, disiplinli hocaları ve çapkın kızlarıyla ünlü istanbul'un gözde okullarından biri.

    olmazsa olmazları;
    tenefüs ve boş derslerdeki eğlenceleri (bir tane hoca da gelip bu ne hal demez.)
    yine tenefüslerde pencerelere doluşan kızları
    hayli çekişmeli voleybol maçları
    okul müdiresini çıldırtan, dillere destan 11-k sınıfı (ki mensubu olmaktan gurur duyarız.)
    okulun en sevilen hocaları ise ;ahmet turan altun ve fatma bolay'dır.

    en güzel yıllarımı saygıyla selamlıyorum...
  • koskaca nişantaşı kız lisesi için bu kadar az entry ...inanılmaz .çok disiplinli bir okuldu (80 li yıllar),her biri efsane özelliklere sahip öğretmenler için ayrı ayrı başlıklar açmak gerek bir mehlika erzi yetmez. sosyal dersleri ezberci biryöntemle verirdi ama matematik fizik kimya bioloji yi ve edebiyatı öğretirlerdi.sonuçta bugün bir şeyleri başardıysak onların sayesinde oldu,başaramadığımız şeylerin ise bir kısmı onlardansa bir kısmı bizden kanımca.karma lise de eğitim görmek ne demek bilmiyorum ama kız lisesinin ne demek olduğunu iyi bilirim.erkeklere laf atan kızlar varmış ,varsa da sayısının fazla olduğunu sanmam ben görmedim biz hep kapının biraz ilerisinde yığınlar halinde bekleşen erkeklerden laf yemeden eve ulaşmanın derdindeydik,demek ki farklı farklı özellikte kızlar varmış okulda bunu bize pek hissettireni olmadı(bundan ne kadar saman altından su yürütülebileceği çıkarımını ediniyorum)mezunları arasındagüzellikleriyle ön plana çıkanlar ünlü olanar var elbet ama hepsinin de içten içe şu hayatta sadece güzelliğin yetmeyeceğini bildiğine kalıbımı basarım,nişantaşı kız lisesi mezunu bir ünlü dışarıdan ne kadar şımarık görünürse görünsün kendini bilen biri karşısında şımarmaz şımaramaz okul bunu içimize işledi çünkü.her karakterden her türlü aile ortamından gelmiş kız güruhuna bunu verebiliyorsa bir okul işte orası sadece öğretim değil eğitim yuvasıdır.insanlar haksızlıklara uğramış,sert muamele görmüş ,ayrımcılık bile yapılmış olabilir orda .(ki ben de yaşamıştım tatsız birşeyler).o kadar çok düzgün öğretmen gördük ki karşımızda olanlar bir kenara onlar bir kenara....
hesabın var mı? giriş yap