• (bkz: dilek)
  • savaşa gidebilmek için bıyığına tarak saplayan genç osman gibi elazığ* olan destan şairi.
  • bozkurtların destanı adlı esere sahip vatan şairiridir.
    değeri anlaşılamayan değerlerimizdendir.şiirindeki akıcılık ve anlaşılırlık bize kaleminin ne kadar kuvvetli olduğunu ve türkçe'ye ne kadar hakim olduğunu göstermektedir.

    kahramanlık türküsü'nden:

    ekmek, su, aş bulmak gecikebilir.
    temele taş bulmak gecikebilir.
    devlete baş bulmak gecikebilir.
    adalet gecikmez tez verilmeli.
  • asım'ın nesli

    sakarya'nın kan fışkıran toprağından yoğrulup
    unutulmuş pınarlardan doldurulan testiler...
    azgın kuzey yellerinin ateşinde kavrulan
    bağırlardan, dudaklardan susuzluğu kestiler.
    her birinden bölük bölük yumaklanan bulutlar
    şol ebabil kuşlarınca kanatlanıp, estiler...
    haykırdılar...can bölünmez, et tırnaktan ayrılmaz! ..
    bozkurt olup, çakalları inlerinde bastılar.
    en kudurgan namlulardan boşaltılan ölümü
    döşleriyle göğüsleyip, başlarıyla süstüler.
    itildiler, kakıldılar, dövüldüler, öldüler...
    lakin düşen bayrakları burçlarına astılar.
    yaz yağmuru sağnaklardan kırk ikindi gürleyip
    şom ağızlı baykuşların seslerini kıstılar.
    ne dünyalık istediler, ne aferin umdular,
    ne kavgadan vazgeçtiler, ne gücenip küstüler.
    vatan, millet, din ve devlet, alsancaklar hakkına
    dar günlerin erkek aslan sesiydiler...sustular!

    edit: ek, şiir.
  • elazığ'da doğmuş köy ensitüsünde eğitim görmüş türk islam ekolünün temsilcisi bir sanatçısıdır. hitap ettiği kesim (ccc) sanattan uzak olunca maalesef sanatçısı da unutulmaya yüz tutuyor.

    malazgirt marşının yazarıdır.

    aylardan ağustos, günlerden cuma
    gün doğmadan evvel iklîm-i rum'a
    bozkurtlar ordusu geçti hücuma

    yeni bir şevk ile gürledi gökler
    ya allah...bismillah... allahuekber

    ülkücü eski gümrük ve tekel bakanı gün sazak'a ağıt yazmıştır.

    bölünmesin diye millet
    baki kalsın devlet
    dağlar gibi kemikle et
    seller gibi kanım gitti

    ayrıca mustafa yıldızdoğan'a ait olan işkence ile öldürüldüğü rivayet edilen dursun önkuzu'ya da bir ağıt örneği yazmıştır.
  • ilkokul 2. sınıfta süleyman özmen için yazdığı ağıtı
    tahtaya kalkıp okumuşluğum var. ülkücü dayım ezberletmişti. fakat herhalde her ortamda bu şiiri bülbül gibi şakıyacağımı tahmin etmemiştir.

    "sen yelde savrulan kül..
    yüreklerde köz menem! ..
    ülkü uğruna şehid
    men süleyman özmen' em! .."

    "vur bozkurtum vur tilkiye" dememle öğretmen
    derhal susturup beni yerime oturtmuştu tabi.

    rahmetli selimiyede bir yerlerde oturuyordu.
    üniversitedeyken şairin vefatından kısa süre önce bir arkadaş vasıtasıyla ziyaretine gidecektik ama gidememiştik.

    çok akıcı, insanı kavrayıveren şiirlerin ve tabi tam metniyle burada bulunması gereken malazgirt marşının şairi.

    "aylardan ağustos, günlerden cuma
    gün doğmadan evvel iklîm-i rum'a
    bozkurtlar ordusu geçti hücuma
    yeni bir şevk ile gürledi gökler
    ya allah...bismillah... allahuekber

    önde yalın kılıç türkmen başbuğu
    ardında oğuz'un ellibin tuğu
    andırır altay'dan kopan bir çığı
    budur, peygamberin övdüğü türkler...
    ya allah...bismillah... allahuekber

    türk, ulu tanrı'nın soylu gözdesi
    malazgirt bizans'ın türk'e secdesi
    bu ses insanlığa hakk'ın müjdesi
    bu seste birleşir bütün yürekler...
    ya allah...bismillah... allahuekber!..

    nağramızdır bu gün gök gürültüsü,
    kanımızdır bugün yerin örtüsü
    gazi atlarımın nal parıltısı
    kılıçlarımızdır çakan şimşekler...
    ya allah...bismillah... allahuekber!..

    yiğitler kan döker, bayrak solmaya,
    anadolu başlar, vatan olmaya...
    kızılelma'ya hey... kızılelma'ya!!!
    en güzel marşını vurmadan mehter
    ya allah...bismillah... allahuekber"
  • kendisi bir destan şairidir, tam da bizim gibi çok da beyni ile değil kalbi ile karar veren milliyetçi gençlerin yüreğini alparslanca duygularla dolduracak dizeler, destanlar hatta kitaplar yazmıştır. ancak bir milliyetçiyi gerçekten insan gibi anlattığını düşündüğüm hani aramızda dolaşan, senden tek farkı inandığı doğrular olan insanlar gibi bahsettiği bir bölümü vardır ki asım'ın nesli şiirinde beni benden alır. zamanında ilk kez nam-ı diğer arpad m. bahadırhan dinçaslan'ın bir girisinde okumuş aşık olmuştum bu dizelere.

    düğünlerde, bayramlarda ellerinde elimiz,
    yel estikçe alnımızda, yüzümüzde saçları.
    yeşil ekin, körpe filiz, al tomurcuk güllerle
    yedi rengin koyusundan bezeliydi taçları.
    cepleri boş, hep yarı aç, giysileri yalın kat...
    alparslanca duygularla dopdoluydu içleri.

    bir de kitle sanattan yoksun denmiş ama müsterih olun gencosmanoğlu büyük kıymet ve itibar görmektedir bizim kesimde.
  • öğütlerinden ders çıkarmak gereken, türk destan şairi.

    "... yıl miladın altı yüz kırkı
    gece yarısı
    bir bozkurt ünledi geceye karşı
    var mı tutsaklığın ölümden farkı?

    kurt ulurdu
    kurt ulurdu
    it ürür, kurt ulurdu
    bir bozkurt yol gösterse
    tutsaklar kurtulurdu.

    tutsak olur
    tutsak olur
    türk nice tutsak olur?
    kurtuluş olmaz deme
    el ele tutsak olur!"

    (bkz: #70256311)
  • şol gökleri kaldıranın,
    donatarak dolduranın,
    ol deyince olduranın,
    doksandokuz adı ile…

    dayadım sana belimi,
    kudretinle tut elimi,
    yoğuram ana dilimi,
    anamın ak sütü ile….

    tanrım türk gönlümü yastan,
    kılıcımı kirden pastan,
    kurtarırsan ben bir destan,
    derim ağız tadı ile…

    ses vermez oğuz illeri,
    niye susmuş bülbülleri,
    koy tutuşsun gönülleri,
    ergenekon odu ile,

    kış günleri yaza ersin,
    kırk ince kız kilim sersin,
    bayındır han şölen versin,
    kırk devenin budu ile…

    dedem korkut der ki “evet,
    vardır düğün, dernek, davet,
    fakat oğuzlar`da devlet,
    olmaz dedikodu ile!”

    pis sularda kir arınmaz,
    sisli günde yol görünmez,
    düşman üstüne yürünmez,
    casus ile, cadı ile!

    er o`dur ki ün salası,
    kına girmeye palası,
    oğul hey bozkurt balası,
    büyütülmez dadı ile!”

    şol gökleri kaldıranın,
    donatarak dolduranın,
    ol deyince olduranın,
    doksandokuz adı ile…
  • atsız'ı satırlarıyla anıtlaştırmış şairdir.

    [o gün tanrı dağı'nda tan ağırdığı çağda.
    dediler oğuz hanın otağına giren var.

    ve tanrı tut mete'nin huzurunda atsız'ı
    kür şad'la kül tiğin le diz vururken gören var.]
hesabın var mı? giriş yap