• sözlük için konuşuyorum, niye yazmakla uğraştığını anlamadığım yazardır.

    okuyan anlasın diye yazmadıkları belli, çünkü anlaşılması mümkün değil. ancak yazarın o anki ruh hali, eğitim durumu, oturuş pozisyonu gibi değişkenleri aklınızda canlandıracaksınız ki, o entry'den bir anlam çıkartıp- "ha bu cümle demek burda bitmiş" diyebilesiniz.

    ya sözlük'ü günlük sanıyorlar, "nasıl olsa benden başkası okumuyor yazdıklarımı" misali; ya da millet beyin jimnastiği yapsın diye amme hizmeti yapıyorlar. ulan en kötü ihtimalle birkaç yüz insan okumaya teşebbüs ediyordur yazdığın "şey"i. hiç olmazsa entry'nin başına "kendi halinde serbest çalışmadır" benzeri bir uyarı koyun da okumaya başlamayalım gereksiz yere.
  • en güzel noktalama işaretlerini kendilerine saklayanlardır.
  • bunlardan biriyim maalesef.
    düzeltmeye çalışıyorum kendimi. sırf bu sebeple entry'leri 30 kere düzenliyorum. bir noktayı bile unutmuşsam onun için bile entry düzenliyorum. kelimeyi yanlış yazmışsam onu düzeltiyorum falan.
    bilmemekten değil de öğrenememekten utanacağım yakında!
    en çok kafamı karıştıran noktalama işareti için (bkz: noktalı virgül)
  • herhangi bir yarışma düzenlenirse en azından juri özel ödülünü alacağıma inandığım yazar grubudur. (bkz: hocam baştan alalim) *
  • ünlem işaretini ters yazılmış i harfi, tırnak işaretini yağmur damlası sembolü zanneden yazardır.
  • üç nokta yerine iki nokta koyandır. "ve"den önce virgül koyup, sınırsız ünlem koyabilen ve hatta o heyecanla

    !!!!!11bir1!

    yapabilendir. sevgiyle kucaklıyoruz...
  • en azından yazı yazmasını biliyor lan, ona da şükür.
  • noktalama işaretlerinin esaretinden kurtulmuş, çığır açmış yazardır. bilmeyen, tanımayan için... (bkz: james joyce)
  • noktalama işaretlerini kullanmayı ve delerin daların hangi durumlar da ayrı yazıldığını bilmeyenleri yazar yapmamak gerekir bence nota bilmeyenler de bi müzik aleti çalmasın lütfen
hesabın var mı? giriş yap