ocaklık
-
eski evlerde* şömine benzeri ateş yakılan ve yemek pişirilen yer. hatta elektiriğin olmadığı zamanlarda gaz lambası ile birlikte evin aydınlatılması görevini de üstlenmiştir. olmazsa olmazları sacayağı ve maşadır.
http://img242.imageshack.us/i/ocaklk.jpg/ -
osmanlı'da, geliri kale muhazfızlasrı ve tersane giderlerine ayrılan topraklarmış...mış mış da miş miş...
-
şömine benzeri çok işlevsel köy evi bucağı. yemek yapılır, ekmek yapılır, kül biriktirilir, başında toplanılır..
önü kavurga kavurur, arkası harman savurur: bilmece gibi; şömine, ocaklık, tandır, kamp ateşi veya bunlar gibi eşitsizlik, düzensiz sonuçlar üreten insani/sosyal durumları anlatır.
zemheri: "oyulmadık kabakları oydum,
kırılmadık yumurtaları, ırbıkları kırdım,
yeni evlilerin arasına giremedim."
hamsin: "ocaklıktan* aşağı inerim,
burulayı burulayı* küllerini kaldırırım,
kocakarıların çeyreğini* yakarım."
(ilk giri tarihi: 25.7.2016)
(bkz: kabak yemeği/@ibisile)
(bkz: sayacak)
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap