• oksijen tüpü kaynakçıların değil, ısıl yöntem ile karbon çeliği kesenlerin kullandığı tüp olup, kaynakçılar argon, karbondioksit ya da bunların karışımları ile doldurulmuş tüpleri kullanmaktadırlar...ehm...
  • "dalgıçlık", genelde yanlış bilinen konuya güzel bir örnektir. dalgıçlar oksijen tüpü kullanmazlar, içi hava dolu olan, yani 1/5 i oksijen olan tüpü kullanırlar. dalgıçlar için "saf oksijen tüpü", ilk yardım malzemeleri arasında yer alır.
  • oksijen tüpünün 3. kullanım alanı nedense üzüntülü... nefes alımının zor olduğu alanlarda kullanılır. * kişinin yaşanmışlıkları ve bu yaşanmışlıklarla özdeşen nesneler...

    2 sahne canlanmakta gözümün önünde. kaptan cousteau teknenin kenarında, siyahlar giyinmiş, suya daldı dalacak... ikinci sahne hüzünlü... bir hasta yatağı, zorla nefes alan bir kişi ve yanında soğuk bir tüp.

    biri yaşama bağı anlatmakta: varım, yapabilirim, yüzebilirim, diğer dünyalara açılabilirim, balıklar gibi suyun altında durabilirim, nefes almama yarayan nesne ise işte bu tüp dercesine... o tüp sizin diğer dünyada da var olmanıza yarayan, sizinle ıslanan, birbirinize isteyerek bağımlılığı işleyen. dalmak istediğiniz için tüpünüz var, bir işe yaraması için siz varsınız.

    diğeri trajik. siz istediğiniz için değil, o sizi biraz daha yaşamda tutabilmek için size eşlik etmekte. soğukluğunu hissedersiniz, yapayım ben, yapay nefesim, istemezsen sıkıysa çıkart beni dercesine. yapılamaz, keşke suyun yüzeyine çıksam da rahat rahat istediğim gibi nefes alayım dersiniz ama hiçbir el varmaz bu coexistance durumunu bozmaya. zaten bilirsiniz ki artık tüp girmişse işin içine çok vakti de yoktur kişinin, son varlığında onun kadim dostu insandan öte, yapay nefestir, uzatmak adına yeryüzündeki varlığını.

    yaşamın sunduğu tezatlar...
  • vücudunda oksijen oranı azalmış kimselere verilen oksijeni içinde muhafaza eden tüp.
  • her sene mutlaka bronşit olan, ve zaman geçtikçe daha ağırını yaşayan bünyenin en sevdiğidir. nefesini tıkayan o yollar, merdivenler gidiş yolunda o kadar küçülür ki bu tüp uğruna.. öyle ki, tüm gece uyutmamış, yatmaya kalkan bünyeyi hırıltılar ve öksürüklerle kaldıran, oturduğu zaman da öksürükten gelen ağrılardan dolayı oturtmayan, inim inim inleten, hüngür hüngür ağlatan bir durumdan bahsediyoruz. zaten en son gelinen nokta, evin mışıl mışıl uyuyan diğer sakinlerine ters çıkışlar yapıp, nefes yettiğince kavga etmektir.
    tüm bunların sonunda bir yarım saat için takılan o tüp o kadar güzel gelir ki.. "keşke" dersiniz, "burada böyle kalsam da akşam da böylece uyusam buralarda". çıkardığınız an yine korkunç merdivenler çıkar karşınıza. iki basamakta göğsünüz ağrır, nefes nefese kalmak bir yana onun için nefesiniz bile kalmamıştır.
    ve hayır, asla sigara yüzünden değil. yoksa dün o bir dal sigarayı içmeseydim her şey daha kötü olacaktı, biliyorum!**
  • oksijen yakıcıdır, tüp yanıcı. oksijen tüpünün söndürücü olması gerekmez mi? yangın söndürme tüpü'nde neden karbondioksit kullanılıyo ki?
  • koca internette imal usulleri hakkında adam gibi yazı bulunmayan tüp...
  • ille de içinde saf oksijen bulunduran tüp değildir. misal,
    dalgıçların kullandığının içinde aslında oksijen değil bildiğimiz, atmosferdeki hava vardır. alüminyum ve çelik olmak üzere ikiye ayrılırlar. çelik olanlar daha ağır olduğundan daha kullanışlıdır, ek ağırlık almanıza gerek kalmaz.
hesabın var mı? giriş yap