• "öğretmen" demenin profesör doktor'cası.
  • (bkz: eğitmen).
  • ilginc bir unvan.
    egiten degil, ogreten degil okutan...
    benim gozumun onune hep, kafayi kitaba bastirip
    - okusana lan $erefsiz!
    diyen bodur, biyikli, kel amcalar geliyor.
  • insanin "- ke$ke bir turk super kahramani olsaydi..." dedigi adam.

    - anne bak okutman geliyo!
    - cabuk eline kitabini al kizim! dover bizi yoksa...
    - okuyun lan $erefsizler!
  • komik bir ünvan daha..diğer bir örneği için
    (bkz: belletmen)*
  • genelde üniversitelerin yabancı dil hazırlık bölümlerindeki hocalara da verilen ünvan.
    öğretim görevlisi olabilmeleri için fakültelerde derse girmeleri yeterli değildir, ilgili dilin bölümünde araştırma görevlisi olarak başlamalıdırlar.
  • üniversitelerin yabancı dil hazırlık bölümlerindeki hocalara verilen ünvan.
  • yükseköğretim kanunu uyarınca: "fakültelerde ve fakülteye bağlı birimlerde dekanların, rektörlüğe bağlı enstitü veya yüksekokullarda müdürün önerisi ve rektörün onayı ile süreli veya sürekli olarak atanan; atanma süresi sonunda görevleri kendiliğinden sona eren kişilerdir."
  • asıl işleri uzman oldukları alandaki dersleri vermek olsa da görünmeyen vazifeleri rektör ne derse onu yapmaktır. kimisi bir fakülte kadrosundadır, kimisi de direkt rektörlüğe bağlıdır. olay da burada başlar. fakülteye bağlı olanlar dersler bittiği vakit çekip gider ama rektörlüğe bağlı olanlar kapıkulu askeri gibi hali hazırda beklerler. amir ne işe görevlendirirse o işi yapar. eğer ki taşrada falansa bu okutman milleti tüm ilçeler de onlardan sorulur. velhasıl-ı kelam üniversitenin öğretmenidir, amelesidir, şusudur, busudur.
  • eşek yükü ile derse giren ama sıradan bir öğretim üyesinin haftalık 12 saatlik ders yüküyle aldığı paranın kimi zaman yarısını bile alamayan akademik personel.

    okutmanların ders yükü haftalık 28, hatta 30u bulabilmektedir.
hesabın var mı? giriş yap