• ulkemizde ince dusunulmus hirsizliklarin azligini telafi etmek amaciyla hayal edilmis, en ince ayrintisina kadar planlanmis, ters gitmesi icin hic bir sebep olmayan hirsizlik yontemleridir. ornek vermek gerekirse:

    --soyulacak evin ust katina tasinilir. (soygundan beklenen hasilat, tasinma islemine harcanan paradan azsa soygun plani iptal edilir)
    --eve bir bateri seti getirilir. baterist bulunur. ( beklenen hasilat, tasinma + bateri + baterist maasi toplamindan azsa plan iptal olur)
    --bateriste gece oniki-sabah sekiz arasi manyak gibi bateri caldirilir. bu arada saga sola, "tasindik ama mutlu degiliz, her an baska yere tasinabiliriz" imaji verilir.
    --kisa sure sonra alt komsu hisimla kapiya dayanir. en sirin suratla kapi acilir ve amca tatli sohbetle yumusatildiktan sonra , "amcacim siz bana evde olmadiginiz zamanlari soyleyin ben o zamanlar calarim, gelecek ayki dunya bateri yarismasi benim icin cok onemli" denir. amcanin verecegi saatler ozenle not alinir.
    --not alinan saatlerden birinde alt kata inilir, ev bosaltilir.
    --ust kattaki eve tasinmak icin kullanilan kamyonun iki kati buyuklugunde bir kamyon kapiya dayandirilir, kendi esyalarinizla birlikte alt komsunun esyalari da kamyona yuklenir.
    --hizla uzaklasmaya gerek yoktur, olay mahallinden yavas yavas, keyfini cikara cikara uzaklasilmalidir.
  • -içinde boş daire, mümkünse birinci katta olsun, olan bir apartman seçilir.
    -bu boş daireye bir şekilde girilir.
    -girilen boş dairenin banyosundan havalandırma boşluğuna girilir. tabi havalandırma boşluğu yoksa
    ışıklık ta olabilir ama tavsiye edilmez.
    -havalandırma boşluğunun içinden tırmanılarak istenilen daireye ulaşılır.
    -hırsızlık yapıldıktan sonra kapıdan çıkılır.

    böyle bir yöntem uygulanabilir mi diye merak edenler için söyliyeyim, bizim sitedeki apartmanlardan birinde böyle bir hırsızlığın olduğu rivayet edilmektedir, olasıdır.
  • bir firmada broşür dağıtma işi bulunur. bir pazar günü broşürler alınıp hedef apartmana gidilir. bir şekilde içeri girilir (bunu beceremiyorsanız yeteneklerinizi başka bir sektöre kaydırmanız tavsiye edilir).
    kapıcısı olmayan apartmanlar tercih edilmelidir. (neden diye soruyorsanız lütfen bu yazının devamını okumayınız.)
    broşürler her dairenin kapısına sıkıştırılır ve yavaş yavaş, acele etmeden apartmandan çıkılır.
    2 gün sonra hedef apartmana geri dönülür. kapısında hâlâ broşür bulunan dairelerin sahipleri evde değildir.
    kolay gelsin.

    edit: x factor kuzusunun söylediğine göre benzer bir olay bin jip adlı filmde geçmekteymiş. henüz seyretmedim. bilginize.
  • girecegim sertifika sinavina calismak ve leziz bir chai tea latte icmek icin, hafta ici sakin olan starbucks'a gittim. arka taraftaki, uzerinde parlak isik olan calisma masalarindan birine oturdum, yanimdaki ispanyol eleman da muhendislikle ilgili izdirapli grafiklerle ugrasiyordu. aradan bir saat falan gecti, ispanyol kahve almak icin kasaya gidecegini soyledi ve esyalarina goz kulak olmami rica etti. oturdugu yere goz attim, cantasi olup olmadigini sordum. (en cok calinan sey cantalar oluyor). laptop cantasi varmis, cantayi sandalyenin onune, gorunen bir yere koymasini onerdim. ben de kendi sandalyemi biraz geri cekip, hem laptop'u hem de cantayi gorebilecegim bir sekilde notlarimi okumaya devam ettim.

    aradan 5 dakika gecmemisti, 25 yaslarinda bir genc geldi ve tam yanimda oturan ispanyol'un sandalyesinin arkasindaki sandalyeye oturdu. sandalyeler arka taraflari birbirine bakar sekilde (biri digerinin aynadaki yansimasi gibi) yerlestirilmisti. ceketini sandalyeye asti ve elindeki poset ile ugrasmaya basladi. onumdeki notlara baktigimi dusundugu icin beni fazla onemsemedi ve ceketinin cebinde birsey aramaya basladi, bu arada hemen arkasinda duran sandalyenin uzerinde ispanyol'un ceketi ve biraz ilerisinde de laptop cantasi vardi.

    hareketlerinden suphelendigim icin once goz ucuyla yan tarafa baktim, ellerini hemen kendi ceketine cekti. sonra kafami cevirip yandaki sandalyeye baktim ve sandalyeyi tutup birkac karis masaya dogru cektim. sorry, excuse me gibi bir seyler soyledi. kafami tam olarak cevirip hirsiza baktigimda masasinda herhangi bir bardak veya kek olmadigini gordum. hirsiz oldugunda emin olmama ragmen, herhangi birsey caldigindan emin olamadigim icin birsey yapadim.

    ispanyol kahvesini alip geri geldi ve sandalyesine oturdu. bunu goren hirsiz biraz daha oturduktan sonra ceketini giyip ortadan kayboldu. o an dikkatimi etrafa vermemis olsam, o cakal hirsiz ceketin ceplerindekileri hatta laptop cantasini kolayca alip goturecekti. bundan sonra birbirine yakin sandalyelerde otururken aklima surekli bu olay gelecek.
  • intial, intihardır.. koskoca prof burada yazdığım yazıdan aşırmış ben cümlelerimi nick im gibi bilirim.. düpedüz intial, akademik soyguncuu :@
hesabın var mı? giriş yap