• orijinal adı ile testrol és lélekrol. bu sene altın ayı'yı kazanan enteresan film.
  • film, iki bireyin birbirlerini bulma hikayesini hayvanlar ustunden yapiyor.
    acilis sahnemiz inanilmaz guzel olan geyik sahnesi. geyiklerin birbirlerini, kis ayinda kesfi. ıldikó enyedinin belgesel geleneginden gelisinden oturu, bu kurgusal filmi boylecesine sakin ve naif dokunuslarla izlememizi, birden karsimiza cikan mezbaha sahneleri yikiyor, nitekim zaten film burada calisan iki kisiyi konu aldigindan, sahnelerin tamami gercek.
    film fena sayilmaz, sonunda yer alan ibare oldukca aciklayici: bu filmdeki hayvan sahneleri gercektir, ama film amaci ile degildir gibi birsey.
    bircok film review siteleri bu filmin berlinalede nasil altin ayiyi aldigini tam aciklayamiyor, nitekim favori degildi. oldukca sasirtici bir gelisme oldu en buyuk ödülü almasi.

    neyse; o meshur sahne ve muzik: laura marling ten geliyor: https://www.youtube.com/watch?v=cjlkhxrqovq

    dip not: bu guzel acilis sahnesini paylasmadan edemeyecegim: https://www.facebook.com/…e=3&__mref=message_bubble

    üstüne yazilmis detayli bir inceleme: http://www.indiewire.com/…film-festival-1201784941/
  • berlinale 2017'den altın ayı ödülüyle ayrılan macar filmi.

    film, sosyal yaşama tam olarak adapte olamamış, kendi dünyasında yaşayan iki karakter arasında sıradışı bir aşkın gelişimini konu ediniyor. aşk dediysem, öyle romantik filmlerdeki klasik aşklar gibi değil, karakter odaklı, gerçekçi ve tam tabiriyle sıradışı bir aşk. film seti olarak bir mezbahanın seçilmiş olması ve filmin bir mezbahanın günlük işleyişini açık bir şekilde yansıtması da enteresan bir tercih olmuş.

    bence filmin en başarılı kısmı, oldukça zor karakterler olan başrollerin son derece derinlikli bir şekilde kurgulanmış olması. oyuncuların da burada payı büyük tabii ki. özellikle kadın başrol oyuncusu alexandra borbely iyi iş çıkarmış. gerçi hepsinin ötesinde filmin benim için en büyük getirisi, what he wrote gibi güzel bir parçayla tanışmamı sağlaması oldu.

    kesinlikle izlemeye değer. yalnız, izlemek isteyenler için ufak bir uyarıda bulunayım. filmde kan unsuru son derece fazla ve çarpıcı bir şekilde kullanılmış. kandan rahatsız olan bir insansanız kötü etkileyebilir. nitekim berlin'deki gösterimde filmin sonuna doğru üç kişi fenalaşmıştı.
  • dün akşam 36. istanbul film festivali dolayısıyla rexx'te izledim ve hayatımda izlediğim yüzlerce film içinde beni en çok etkileyen filmdi. filmin o meşhur son sahnesinde kan görmeye alışkın olan ben bile müthiş etkilendim. gözlerim karardı, beynim karıncalandı, soğuk soğuk terledim ve adeta ölüyorum zannettim. altın ayı ödülünü sonuna kadar hak eden bir film kesinlikle.
  • çok yavaş ama izlettiren bir film. başrolde oynayan kadın oyuncu, rolünü çok iyi oynuyor.

    kan görünce bayılan birisiyseniz tek izlemeyin.

    8/10.
  • eğer porno direk kelime anlamında kullanılsaydı bu film kan pornosu sayılabilirdi.
    abartılı kan kullanımı göze ilk çarpan şey . genel olarak sanat ve festival filmleri içinde en rahat izlenebilenlerden biri olmuş.
  • altın ayı alacak kadar güçlü bir film mi tartışılır. rakiplerini de görmek lazım.
    ancak yönetmenin belgesel geçmişinin kendini epey belli ettiği görsel bir çarpıcılık var filmde. hayvanlar birer karakter gibi güçlü duruyor. insanın hayvanla olan ilişkisini sorgulamaya da kenardan köşeden bulaşmış oluyor film.
    çoğu sanat filmi gibi bu filmde de öncesi ve sonrası konusunda pek fikri yok izleyicinin, gösterilen kesitini izliyoruz hikayenin, neden böyle, sonuç ne olacak bilmiyoruz.

    --- spoiler ---

    bedensel disfonksiyonu olan bir adamla bedenine yabancı bir kadının aşk yoluyla buluşan ruhlarını görüyoruz. adam duygularına pek kulak asmamış ileri yaşına kadar, bedensel zevklerle yetinmiş, kadın hem bedenini hem duygularını arkaplanda tutan güçlü bir mantık duvarıyla çıkmış dış dünyaya.
    şimdi birbirleriyle karşılaşıyor ve alışkanlıklarını geride bırakmaya çalışıyorlar. rüyalarında iki geyik olup rahatça hareket ediyorlar, bedenlerine tamamen hakimler, konuşmadan anlaşıyorlar, aşk bağıyla düşüyorlar birbirlerinin peşine. ama gerçek hayat o kadar kolay ilerlemiyor, sıyrılmaları gereken bir dolu önyargıları, beklentileri, düşünceleri var. ve ancak ölümün kıyısına gelince birbirlerinin karşısında çırılpıplak kalabiliyorlar. rüyalarda buluşan iki ruh, bedenlerini geride bırakıp aşka düşüyorlar. ruhları da öğretiyor bedenlerine, yavaş yavaş, nasıl birbirlerini tamamlayacaklarını...

    --- spoiler ---
  • maria nin otistik olduğunu düşündüğüm film . gelişmiş hafızası ve çocukken gittiği bir terapisti olması ,asosyalliği,fiziksel temastan kaçınması bunu düşündürüyor. biz salonda ara vermeden izlemiştik , böylesi de başka oluyor .
  • --- spoiler ---

    geyik muhabbeti
    --- spoiler ---
hesabın var mı? giriş yap