• tiyatrokare'nin emile ajar'ın aynı adlı romandan uyarlanan çalışması. profilo kültür merkezi’nde sahnelenen oyunda rüçhan çalışkur, gökçer genç, rami çakır, halit karaata, soner ansal gibi isimler yer alıyor.
  • kitabına hayran kalmış biri olarak gidilesi görülesi keyif alınası bir oyun olduğundan eminim. mesafeler engel olmasaydı keşe.
  • "hiçbir yahudinin bu kadar güzel gözleri olabileceği aklıma gelmezdi." diye bir repliği oyun.
    2 saat boyunca esnemekten çene ağrıtması da cabası.
  • 2 saat boyunca kendimizi 1950ler fransasında hissetmemizi sağlayan başarılı uyarlama..

    madam roza ile momoya kah gülümseyip, kah içimiz burulurken, henüz 4. gecesi oynanmasına rağmen, kusursuz bir oyun çıkaran usta oyunculara hayranlığımızı oyun bitiminde avuçlarımız zonklayana kadar alkışlayarak iletmeye çalıştık, umarım enerjimizi iletebilmişizdir.

    oyunun künyesi şu şekilde:

    yazan: emile ajar
    uyarlayan-yöneten: nedim saban
    dekor tasarımı: özhan özdil
    işık tasarımı: kemal yiğitcan
    kostüm tasarımı: tuğçe çaldıran
    müzikler: semih önyel

    oyuncular
    rüçhan çalışkur, gökçer genç, rami çakır, halit karaata, soner ansal

    http://www.tiyatrodunyasi.com/…tay.asp?haberno=5286
  • az oyunculu çok karakterli tiyatro oyunu. gökçer genç'in adını ayrıca anmak gerekir, dört ayrı karakteri, arada fasıla olmaksızın oldukça iyi canlandırmış.

    beni, kişisel nedenlerle en çok etkileyen replik:

    --- spoiler ---

    gözlerinin çok güzel olduğunu bugüne kadar fark etmemiştim.

    --- spoiler ---

    en sevdiğim tarafı, alıştığımız o, teatral tonlamanın oyuncularda neredeyse hiç olmamasıydı. babayla madam'ın karşılıklı oynadıkları sahnede, bir oyun izlediğimi unuttum. momo'nun* üstündeki süveter, tesadüf mü bilmiyorum ama karakterin tanımına cuk oturmuş. bir de sanki yerde halı olsaydı dekor tamamlanmış olurdu.

    not:tiyatro sanatını seviyorum elimde değil. oyun ortasında çıkılmasından da hiç hoşlanmıyorum. bu oyuncunun performansını düşürecek, kendine, oyunculuğuna olan güvenini sarsacak bir davranış. emeğe saygı bir klişe olmaktan çıksın artık.
  • izleyip beğendiğimiz şukela oyun. oyuncuların performansları harika. çok güzel detaylar yakalanmış. özellikle dikkatimi çeken, anlatılan dram içerisinde doktor karakterinin eğlenceli ve komik tarzı hiç sırıtmamış. arada bir geliyor, ortamdaki kasveti dağıtıyor fakat o gittikten sonra tekrar aynı noktaya dönülüyor. büyük başarı. oyunun sonunda ayakta alkışladık fakat kesmedi, oyuncuların her birini ayrı ayrı tebrik edip, kucaklamak istedik.

    en güzeli:

    --- spoiler ---

    bir yahudiye, israil'e gitmesi için yardım eden ilk arap olarak tarihe geçeceksin.

    --- spoiler ---
  • çok güzel ayrıntıların olduğu, inançlarla ilgili, insanlar ve toplumlarla ilgili çok güzel noktalara temas eden gerçekten başarılı bir oyun. oyuncuların ise gerçekten başarılı bir performans gösterdiklerini belirtmeden geçmek olmaz

    güzel anlardan biri;

    --- spoiler ---

    bir arap'a, israil'e gitmesi için yardım eden ilk yahudi olarak tarihe geçeceksiniz

    --- spoiler ---

    sonuç olarak, insanların bir arada yaşayabilme potansiyellerini görebilmeleri için herkesin görmesi gereken oyundur.
  • romain gary'nin bütün kitaplarını baştan okuma isteği uyandırdı oyun. her cümlesinin altına bir katman daha eklemek, algını tamamen değiştirmek... hepsini kullandığı doğal dille yapıyor. bir tiyatro oyunu için de harika bir hale geliyor metin.

    oyunun kurgusu belki biraz zayıftı ama harika bir metin ve tabii ki rüçhan çalışkur'la harika bir oyun olmuş. evde olsam hüngür hüngür ağlardım da. oyundan sonra sahne arkasına gidip sarılıp ağlayasım geldi rüçhan çalışkur'a.. benim teyzemmiş olsun o bundan sonra.
  • gözleri dolduran tiyatrodur. paranıza kıyın gidin görün efendim. schindler's list theme de kullanılınca haliyle salya sümük böhööö falan oluyorsunuz. dans kısmı da çok hoş oldu ki beklenilen reaksiyonu da aldı. (bkz: ben tatmin oldum)
hesabın var mı? giriş yap