*

  • yeni bir akım. "one meal a day" in kısaltması. günde defalarca yemek yemenin zararli olduğu, insan bedenine uygun olmadığı, gıda sektörünün dayatması sonucu kanıksandığı düşüncesine dayanıyor. (bkz: günde tek öğün yemek)
    tabii bu tek öğünde sağlıksız şeyler değil; kaliteli yaplar, lifler proteinler tüketmek gerekiyor.

    sürekli olmasa da haftada iki gun 36 saatte bir yemek yiyerek (bkz: su orucu) yağlarımdan ve birçok sağlık problemimden kurtulmuştum.

    yalnız su orucuna ya da omad düzenine geçmeden önce 2-3 haftalik bir arınma sürecine girilmeli. şeker, maya, paketli gıda tüketmemeli, mümkün olduğunca az hayvansal besin almali. yoksa açlık saatlerinde tansiyon düşmesi, seker dengesizlikleri, bayılma, baş ağrısı, migren gibi şikayetler ortaya çıkıyor.

    günde tek öğüne düşmeden önce de sadece yemek yediğiniz aralığı daraltabilirsiniz. örneğin 2 hafta boyunca sadece 14:00 - 19:00 arası gıda tüketebilirsiniz. giderek bu aralığı tek öğüne düşünürsünüz.

    ben açken gözü dönen, çok sinirlenen, dizleri titreyen bir insandım. beni iyi tanıyanlar, ben kahvaltı etmeden yanıma yaklaşmazdı. bambaska bir insana dönüştüm.
  • (bkz: tek öğün)
  • ayrıca (bkz: vsed)
  • girdiğim bi iddiayı nihayetlendirmek adına 1 haftalığına uyguladım. 5 günde 2 kilo verip amacıma ulaştım. yalnız bende asabiyet yaptı biraz:) bir de antrenmanlara aç gittiğim için çok zorlandım. kısacası hiç bana göre değil tek öğün olayı. pazartesi 16/8 if aşkıma geri dönüyorum.
  • son 10 gündür sadece pazar günü ara vererek uyguladığım tek öğünle sınırlı kalınan beslenme düzeni. geçen yaz da ara ara omad yapardım ama ilk kez böyle üst üste yapabiliyorum.

    kış başında peş peşe iki defa grip olunca diyete biraz ara vermiş; 16/8'e geçmiş ve meyve, pekmez, bal vs tüketimini artırmıştım. ister istemez bir üst bedene çıkmışım. yeniden bir disipline gireyim deyip hem low carb beslenmeye hem de açlık sürelerini uzatmaya başladım. ilk bir kaç gün 18/6, sonra 20/4 derken omad'la devam ediyorum. başlayalı 18 gün oldu, bel çevremde 5cm incelme oldu bile. kiloyu sormayın kilo kontrolü yapmıyorum. benim için ölçüler daha önemli.

    soğuk havalarda açlığa dayanmak zor geliyordu, 16/8 bile bazı günler zorlamıştı ama bu sefer çok kolay adapte oldum. hatta çok tuhaf akşam yemek saatine yakın enerjim en yüksek seviyeye çıkıyor. şekeri sıfırlayıp karbonhidratı oldukça azaltmamın da etkisi var mutlaka bunda diye düşünüyorum.

    sabah kalkıp büyük bir bardak sıcak suyu birkaç seferde bitirecek şekilde yarım saate yayarak içiyorum. öğlene doğru 2 büyük fincan kahve alabilen termosuma filtre kahve dolduruyorum ve ara ara açlık hissedersem yudumluyorum. bu beni uzun bir süre idare ediyor. tabii bu süreçte su içmeye de devam. yemek saatinden 1-1,5 saat kadar önce bütün kas gruplarını çalıştıran ama aşırı zorlamayan hareketlerle bir spor seansı ya da yoga, bazen yürüyüş ki diyete ara verdiğim dönemde çoğu zaman ihmal ediyordum bunları, hep kaytarmaya bakıyordum. şimdi ise gayet coşkuyla isteyerek yapıyorum. eşim işten dönünce 1-1,5 saate yayılan sebze- protein ve sağlıklı yağ ağırlıklı bir akşam yemeği ve saat dokuz gibi kapanış. sonrası bazen yeşil çay bazen türk kahvesi. suya tabii ki devam.
  • haftasonu saçma saan şeyler yiyerek geçirdiğim için bugün bir haftalığına başladığım beslenme şekli. if'in 23:1 kısmı gibi düşünüyorum bunu ben. bakalım sonuçlar nasıl olacak ?

    edit: bugün 20 saat yaptım. kendime 3 yumurtalı peynirli jambonlu bir yumurta yaptım. yanında extra peynir ve tabi ki bir egeli olarak çerez niyetine yediğim zeytinler. şu an tıka basa hissediyorum. yaklaşık 1 saat oldu yemek yiyeli. if ile kilo vermiş biri olarak, ilk defa bu kadar şiş hissediyorum kendimi.
  • kişisel sorunlarıma vücudumun iştahsızlık, mide bulantısı ile tepki vermesi sonrası, zaten yıkıklığımı yüzümde gören ailemi daha da panikletmemek için yapıyorum dediğim bir tür oruç.

    bir haftayı geçti. 3 mart'ta başladı her şey. bir iki gün hiçbir şey yiyemedim. fakat ailemin baskısını hafifletmek için bir araştırma yaptım. günde tek öğün beslenmenin aslında sağlıklı olduğunu ve omad diye bir şey olduğunu öğrendim. tamam o zaman dedim, onlar için günde bir kez yiyeyim, bunun sağlıklı olduğunu savunayım, sonra dönerim yine kabuğuma.

    işe yaradı. üstelik alıştım. o bir öğünde de hayvan gibi yemiyorum. doyuyorum. bazı günler hiç acıkmadım, üstelik 2.5 kilo verdim. ancak bir yazar yazmıştı "verdiğim kiloya değil incelmeye bakıyorum" diye. bir haftada bile fark ediyorsunuz o incelmeyi. üstelik benim omad'ımda alkol serbest. *

    yemek yapmayı da yemeyi de çok severdim. artık ikisini de sevmiyorum. artık yemek için yaşamıyorum, yaşamak için yiyorum.
  • yukarıdaki entry’lerde de yazıldığı üzere “one meal a day” in kısaltılmışı. yani günde tek öğün yemek.

    esasında intermittent fasting’in bir çeşidi. günde 1 saat istediğinizi yiyor, geri kalan 23 saat boyunca aç kalıyorsunuz.

    twitter’ın ceo’su jack dorsey bu şekilde beslendiğini açıkladığından beri epey populerleşti.
  • kurumsal bir firmada çalışıyorum. günümüz gecemiz karışık. beslenme şeklim de buna bağlı olarak karman çormandı. stresle beraber atıştırma hastalığım vardı. bu karantina döneminde evde geçirdiğimde farkettim ki acıkmadan yemek yiyormuşum . zaten evde önce kilo aldım, ki yıllardır aynı kilodaydım.
    önce atıştırmayı bıraktım. sonra sebze ağırlıklı yemek şekline döndüm . intermittent fasting denedim. etkisini gördüm ve kilo verdim. işe başladım , devam edemem diyordum . insan vücudu inanılmaz . iş yerinde de devam edebildim. alıştım. yalnız şunu söylemem gerekiyor . yemeklerimi kendim hazırlıyorum ve öğlen kendi yemeklerimi yiyorum. şu an tek öğün beslenmeye doğru gidiyorum . denedim , gayet iyi hissediyorum. tabi ki her şeyi yiyorum. sanmayın ki yemek yemeyi bıraktım. tek öğün de salatamı, etimi , meyvemi yediğim oluyor. şu ana kadar bir olumsuz durum yaşamadım. bir süre sonra kan değerlerimi kontrol ettireceğim.
    sadece diyeceğim, bir ayı tek bir elma ile günü geçirebiliyorsa bu kadar tıkınmak niye.
hesabın var mı? giriş yap