onomatope
-
ne anlama geldiği kolaylıkla anlaşılabilen yansımalar. gacır gucur, ebik gübük, macık mıcık, tapır tıpır gibi.
ey krallar olmasa uyruklakrınız
oturabilir miydiniz sofralarda
tahtınızda macık mıcık
salyalarınızı saçabilir miydiniz -salah birsel- -
-
"karı kıvrak, paşa hazretleri şallak mallak;
biri hakkıyle edepsiz, biri şartınca salak."
âsım (safahât, altıncı kitap)
mehmet akif ersoy -
mokar hastası nihan bir macerasında dildosunu bumerang gibi fırlatıp içine alıyordu.
dildonun havada çıkardığı ses: svviiiiiiiisss kaviiiiiiiissssssssssss -
-
seslerin tanımladıkları sözlere benzetilmesi, yansıtılması sanatıdır.
bunu ve batılıların 'alliteration' adını verdikleri ses tekrarlamalarını büyük bir hünerle yapmış olan ozanımız yunus emre'dir. şu satırlarında doğayı ve hareketi işitiriz.
gah eserim yeller gibi
gah tozarım yollar gibi
gah akarım seller gibi
gel gör beni aşk neyledi -
tanım yapacaksak;kelime telaffuzlarıyla doğadaki seslerin verilmesi sanatı.*
-
"türkçe uzatımsız saz sözü, sazlık yerlerdeki bazı uzun saplı bitkilerin sürekli rüzgar altında yerli yerinde çıkardıkları vızıltı ve sızıltılardan mülhem bir onomatopedir."
http://www.turkuler.com/baglama/tarih2.asp -
ingilizcesi, yazımı en garip ve bir yandan da en keyifli kelimelerden biridir: onomatopoeia. ilk karşılaştığınızda gerçekten dumur edicidir.
-
birşeyin sesinin taklit edilmesiyle oluşturulan sözcük.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap