onur kartal

• adnan menderes üniversitesi felsefe bölümünde fenomenoloji dersi veren sevgili boylu poslu, hem basketbolcu, hocamız.
• twitter'da şunu yazmış: "bir silahlı saldırıdan şans eseri kurtuldu. bir silahlı saldırı son dakika önlendi. yüzlerce kilometre yürüdü. idamla tehdit edildi. bugün örgütlü faşistlerce linç edildi. biz hiç layıkıyla ciddiye almadıysak kabahatin büyüğü bizde. kılıçdaroğlu önünde saygıyla eğiliyorum."
  
  husserl’in fenomenolojik metodolojisi'nden girip heidegger’in fundamental ontolojisi'ne oradan levinas’ın başkalık etiğine falan dolanan bir adamın gelip dayandığı yerin kılıçtar apolojisi olması ne fena. yetmemiş, saygıyla falan eğilmiş bir de, yavrum benim.
  
  osman baydemir'in o veciz lafıyla "husserl'in diyoruz, husserl'in"
• “yaşayan ölüler: sinema, biyopolitika ve felsefe” adlı kitabın yazarı.
  
  ithaki yayınlarından çıkan kitap 20 eylül’de tüm kitapçılarda olacakmış.
  
  yazarın daha önce cogito dergisi 90. sayıda yayınlanan şu makalesini: https://www.academia.edu/…asından_İnsan_manzaraları okuduğum için, kitabın okunmaya değer olduğunu düşünüyorum.
• kitapla (bkz: yaşayan ölüler: sinema, biyopolitika ve felsefe) ilgili söyleşisinden: "zombi insanlıkdışı bir varlığa indirgendiği müddetçe ona uygulanan şiddetin ya da zulmün herhangi bir hukukta cezai bir yaptırımı yoktur. hiçbir zombi filminde bir zombiyi öldürdüğü için cezalandırılan bir insan görmezsiniz. izleyicide de tepki uyandırmaz bu cinai edimler. şiddet olanca açıklığıyla teşhir edilirken, zombilerin kafatasları parçalanırken mesela, içimizde uyanan duygu neden sadece mide bulantısıdır? bu vasıflarıyla zombiler, yalnızca insan-altı değil aynı zamanda hayvan-altı bir varoluşa sahiptirler. bir köpeğin herhangi bir filmde bir tüfeğin dipçiğiyle kafasının ezilmesini seyretmeye dayanmanız zordur ama mevzubahis zombi olduğunda herhangi bir şiddet sahnesi sizde merhamet ya da acıma duygusu uyandırmaz. burada alttan alta işleyen bir insanlıkdışılaştırma süreci var ve bu bahiste hem arendt ya da agamben gibi felsefecilerin hem de james george frazer, victor turner, rene girard, marry douglas gibi siyasal antropologların elinde birikmiş oldukça fazla malzeme var."
• yaşayan ölüler adlı, sinema, biyopolitika ve felsefe altbaşlıklı kitabın yazarıdır. koronavirüse karşı alınan olağanüstü ve biyopolitik tedbirlerin doğasını anlamak için okunması gereken bir kitaptır. bulaşma, kir, bağışıklık ve özbağışıklık gibi kavramların politik ve antropolojik içerimlerini zombilerin beyaz perdedeki tarihsel temsilleri üzerinden harika bir şekilde sunmuştur. tebrik ederim, ellerine sağlık.
• zombilerin hakkını savunan adam.
  walked with a zombie
  contracted
  dead snow
  night of the living dead
  pride and prejudice and zombies
  28 weeks later
  the girl with all the gifts
  world war z filmlerini önerir, filmler kitapta da geçer.
  
  16-17 mart tarihinde de conatus academy’de biyopolitika üzerine söyleşisi olacak.
• "babalar genelde başarısızlar. ya ilgisiz özensizler, ya dayakçı alkolikler ya da zamansız ölüyorlar. özel bir günü hak etmiyorlar."
  paylaşımını yapan cinsiyetçi yaşam formu.
  
  https://twitter.com/…?t=zri-zrz_kquayd2-lc9rfg&s=19
  
  https://ibb.co/tzccmyb
• ıfsalanmis
  
  bu ifsaya dair hislerimi biri dile getirmis guzelce.
  
  neyse bundan sonra boyle acemilikler yapmamasini diledigim akademisyen. bu devirde her onune gelenle flortlesilmez kac yildir gormedin mi sen bunu hocam?
  
  ınsanlarin hayatini degistiren bu metoo akimin parcasi olabilmek icin taciz avina cikti bazi kadinlar. hayir en cok ben magdurum, hayir ben. aynen hepiniz magdursunuz. ama unutmayin ki en magdurunuz (bkz: pinar dinc). kendisini selam ve dua ile aniyoruz
• neresinden bakarsanız bakın taciz ile uzaktan yakından ilişki kurulamayacak bir durum yüzünden tacizci yaftasıyla karşı karşıya kalmış şahıs. diliyorum ki yapılan saçma ifşa karşısında mahkemede hakkını arar.
• izlemiş olduğu sıradan filmleri, derinliği varmış gibi süslü cümlelerle twitter'da paylaşan çıtırcı entel maganda.
  
  bu kadar film izleyen insanın mal olmama ihtimali yok. oğlum çık dışarı bir soluklan, etin kokacak.