• 1998' de ilk kez yollara çıkıp 2009 yılının ortalarında hala plazalarda satışta olan otomobil. iddiasız, sade çizgileri, bunun yanında dayanıklılığı ve marka güvencesi ile ülkemizde çok sevildi.

    http://online-opel.ru/images/astra_g2.jpg
  • 1998 yılında yeni astra olarak piyasaya çıkan, 2003 yılında kendisinden bir önceki astra modelinin astra classic adıyla satışına devam edilmesi nedeni ile astra classic ii olarak satışına devam edilen, son olarak astra classic adı altında 2009 yılına kadar satışı yapılan otomobil. met gümüş ve beyaz renklerinde satılanların sayısı hemen hemen toplam satış sayısının yarısına eşittir.

    adının yeni astra olduğu 2000 yılında sıfır km olarak aldığımız otomobildir. 10 yılda ve 150.000 km de bir kere bile yolda bırakmayan, benzini bitmeden kendi kendine stop etmeyen bir otomobil yapan mühendislere buradan selam ederim.
  • alman mühendisliğine ve kalitesine nispeten ucuza ulaşabileceğiniz harika arabadır. çok sağlamdır. 1.6 motoru gayet yeterlidir. hem performanslı kullanıma hem de ekonomik kullanıma olanak verir. az yakar. yol tutuşu iyidir. yüksek hızda bile insanı tedirgin etmez yola yapışır. ayrıca hem dış hem iç tasarımı benim çok hoşuma gidiyor. üstüne üstlük 2. eli çok hızlıdır. temiz ve kazasız bir astra g direkt satılır. beyaz rengi çok tutulmuştur ama mavi rengini dünya gözüyle gören insanlar bir daha başka arabaya bakamaz.
  • 15 yaşındaki arabamdır ancak ben 3 senedir sahibiyim ..

    dün frenlemesinin çok iyi olduğunu test etme fırsatı buldum ve hayranlığımı kazandı ..

    (bkz: hayatımı kurtardı, daha ne olsun)
  • ilk yıllarında ecotec motor, sonraki yıllarda twinport motor kullanılmıştır. kasa sağlamdır ve güven verir. motoru düzenli bakım yaptırıldığında uzun yıllar az problem çıkararak kullanılabilir. sanayide usta olarak anlayanı boldur. orjinal (gm) ve yan sanayi parça seçenekleri çoktur. elektrik, kilit aksamı yaz kış, gece gündüz sıcaklık değişimlerinden çok etkilendiğinden arıza çıkarabilir ancak tamiri kolaydır.
  • opel in türkiyede en çok tutan modellerinden biridir.

    düşük viteslerde hantaldır ama sadece 1080kgdır. 100beygir güçlü motorlarla genelde satışa sunulmuştur. şehir içinde hayvan gibi yakar ecotec 1.6 motorlu olanları, fakat hızlanması çok keyif vericidir. genelde gümüş gri renktedir ve diyarbakırda boldur. herkes alaman arabası der ama kaputu açınca her yerinde gm logosu olan parçalar görürsünüz. arka süspansiyonları hele bir de eskimişse kötüdür bayağı, fena hissetirir yolu. aslında o seksi önden görünüşünün içinde tam bir aile babası vardır. yine de dtm için yapılmış v8 motorlusundan tutun da iki kapılı coupesine kadar çeşitli kasalarda ve motorlarda görebilirsiniz.
    günümüz araçlarına oranla gayet ucuz yedek parçaları vardır mesela debriyaj baskı balata seti 200-250tl falandır. ön tamponunun 100-150tl ye bulabilirsiniz.

    bunun 2000 model 176000kmde olan bakımları iyi yapılmış ufak tefek kazalar yaşadığımız sülale yadigarı vardı bizde. yakın zamanda düz yolda takla attırmayı başardım. acele gitmenin ve yorgunluğun etkisini bolca hissederek kavşaktan tahimini 80km hızla düz geçtikten sonra araç yalpalamaya başlayıp kontrolünü kaybetmemle orta refüje çarpıp takla attı, karşı şeride tavanının üstüne düştü ve 50m sürüklenerek döndü ve karşı dış kaldırıma çarpıp durdu. o andan sonra benim yaptığım şey ise emniyet kemerini açıp tavana düşmem ve akabinde arabadan çıkmam oldu. sonrasında ise yaptığım şey ise polisi arayıp beklemek oldu. mucizevi bir şekilde çift şeritli düz yolda gündüz öğlen vakti ne bir yaya ne bir araç ne de bir hayvan vardı.

    bu arabanın kasasının çeliğinde bir keramet var. kendimden başka yakın çevremde de farklı yıllarda olmak üzere asrta g ile kaza geçirip burnu kanamadan çıkanları görmüştüm ve duymuştum. kazamdan sonra servise çekilen aracı gördüğümde kutu kola gibi yamulduğunu ama yolcu kabini kısmında en ufak bir hasar almadığını gördüm. hatta kontağı çevirince araç silecekleri çalıştırıp teybini bile açtı ama bir yerlerim yemediği için marşa basmadım.
    pek tabiki ön tampon ya da arabanın yanı direk darbe almadığı için tek bir hava yastığı bile açılmadı.

    bana mı ne oldu, sol kolda bol miktarda çizik ve kesikler sol elin sırtında derin bir kaç yarık, ol kulak derisinde 2cm yırtık, vücudun her yerinde hissettiğim bol miktarda ağrı. ertesi gün ise düğüne gidip bol miktarda oynamışlığım vardır.

    kesinlikle güvenli bir araçtır; fakat kesinlikle o arka torsiyon çubuğu süspansiyonu varken hızlı gidilmemelidir. insan en azından bir viraj denge çubuğu koyar gm!
  • üretildiği yıllarda* direksiyon derinlik ve yükseklik ayarı opsiyonel olarak sunulan* otomobil. bu konuya zamanının otomobil dergileri çok değinmişti ve opel'i eleştirmişlerdi. lotus ile birlikte geliştirilen süspansiyon sistemi sayesinde yol tutuşu dönemin ford focus sedan'ından bile daha başarılıdır.*
  • tasarımı bertone tarafından yapılan astra kasası. süspansiyon kısmı lotusun mühendisleriyle birlikte geliştirilmiştir. yol tutuşu o yıllara göre çok iyidir. ecotec motor şehir içi biraz fazla yakar. ayrıca kalkışlarda 6k devire kadar yüklenseniz bile sıkıntı çıkartmıyor. tabi bence denemeyin. ergenlik işte.
  • 2004 model 1.6 njoy pakedine yaklaşık 6 ay kadar bindiğim ve 15 bin km yol yaptığım araba. öncesinde babamın 5 yıl boyunca 2 farklı modeline sahip olduğunu ve beraber kullandığımızı da sayarsak g kasaya dair hatrı sayılır tecrübem var.

    g kasa, kullanımı yıllar boyunca her zaman bana keyif vermiş ve genel anlamda beni memnun etmiş, şahsımca başarılı bir arabadır. hatchback olanların bagajı çok küçüktür, ancak sedanları bu açıdan başarılıdır. ilk çıktığı yıl 1998 olmasına rağmen hala modern denilebilecek bir tasarımı ve çizgisi vardır. her astra'da olduğu gibi bu kasanın da yol tutuşu emsallerine göre çok iyidir, yüksek hızlarda dahi verdiği güveni hissedersiniz; ancak takdir edersiniz ki devrin şartları ve arabının c sınıfı olduğu göz önüne alındığında bu yol tutuşu sağlamak için konfordan ödün verilmiştir. süspansiyonu ve frenleri serttir. gerçekten sağlam araçlardır, ufak tefek elektronik problemleri dışında kolay kolay masraf ve arıza çıkarmazlar. hızlanması ve sürüşü keyiflidir, hele ki elegance, edition gibi donanım zengini olanları ömürlüktür.

    1.6 ecotec motor için bilinmesi gereken bir husus, bu motorların yağ eksiltmesi normal ve olağandır. bu durum bazı iş bilmez ustalar ve kullanıcılar tarafından bok atılmasına kulak asmayın, zira opel'in kitapçığında dahi belli bir miktar yağ eksilmesinin motorun sağlıklı çalışması açısından bir gereklilik olduğu belirtilmiştir.

    tam olarak hatırlamamakla beraber, belli bir yıldan sonrakilerde klima sistemi değiştiğini söylemişti servis. dolayısıyla özellikle akdeniz gibi sıcak bölgelerde yazın bazılarının (yamulmuyorsam 2004 ve sonrası) kliması çok sesli çalışır.*

    lpg ile çok fazla gaz seçer ve zengin ya da fakir karışım diye sık sık arıza lambası yakar. tabi ki burada lpg montajı ve gaz ayarının hareket halinde yapılması da önemli, ancak yine de bu konuda diğer markalara göre hassastır.

    hem kendi kullandıklarım, hem de çevrede gördüğüm kronik olarak tüm astraların vites körüğü, direksiyon gövde bölümü ve korna düğmeleri çabuk deforme olmuş oluyor. cüzi bir ücret karşılığında bunları yenileyebilirsiniz. eyyorlamam bu kadar.
  • sifir kmden itibaren 14 sene benimle olan arabam. ömür boyu kullanma niyetim varken talihsiz bir kazayla pert olmus, saglamlik testini de geçmiştir.
    neyse asil yazmak istedigim şuydu ki arabanin klimasi acilinca yolcu tarafina su dolar, cogu astra g aracta vardır bu. klimaciya gidersin ve ezbere iş yapip "abi tikanmis bu" der, alttan hava basar, parayi cukkalar ama sorun geçmez, inatla ayni yere gidersen ya sökmeyi ya da parça degistirmeyi tavsiye eder. çözümü ise bu degildir. yoğuşan suyun tahliye hortumu bir yerde ek yapmaktadir ve oradan sizdirmaktadir. bali tarzı bir yapistiriciyla etrafını cevirince sorun kesilir.
hesabın var mı? giriş yap