• bir kişiyle çarpışmak üzere iken ağızdan çıkıveren kelime, hop ucuz atlattık, tam da çarpışıyorduk anlamını ifade eder, ünlem.
  • (bkz: spec ops)
  • roma mitolojisinde bollugu simgeleyen tanrica.
  • "ops"'un, "öpücükler"'in türkilizce'de, kisa mesaj kısaltması olark kullanıldığına rastlanmıştır.
  • ks. opsiyonel
  • ks. operations.
  • duzgun isletmecilere ve calisanlara sahip karakoy mekani. biliyor ve takip ediyoruz ki bir sokaginin turlu cinsel fanteziye acildigi, ana caddesindeki sorler mektebinin kapisinda sosisci bufeden baska hicbir sey bulamayip kos kos istiklal'e ciktigimiz eskinin kobi ve esnaf merkezi, bugunun ise jentrifikasyon patlamasi yasadigi semt olan karakoy, turlu mekanlara, sanat galerilerine ve tabii hipsterlarin saldirisina maruz kalmakta. ops ise bu degisimden guzel bir sekilde yararlanan, kool olmayi kustahlik ve kabalikla karistirmayan, medeni kurallar cercevesinde duzgun bir mekan. yemekleri de, dekorasyonu da, isletmesi de basarili. ne yazik ki hipster denilen tipleme de, onun o sosyal disavurumu da yine mekanda mevcut ama arka sokaktaki karabatak kadar degil. kisacasi sonunun, sohretinin ve o sohretin getirdigi simarik sarhoslugun karabatak cafe gibi olmamasi dilenen guzel mekanlardan.
  • underrated bi mini lezzet mekanı. yumurtali ekmek, beş çayı gibi hafifler gerçekten alternatif. günün her saati kahvalti bulunmasi ise kahvalti severleri can evinden vuran bir hadise.
  • bir köşe yazarının köşesinde ballandıra ballandıra anlatmasına kanarak gittik, az daha tek pazarımızı mahvediyordu.

    müşterisiyle bu kadar ilgilenmeyen, onu umursamayan; zaten hızlı ve kibar olmak gibi bir gayesi olmayan mekan görmedim. gidiyorsun hoşgeldin diyen yok, oturuyorsun gelip masanı temizleyen yok; bu durumdan şikayetçi olduğun zaman da mekan sahibi gelip "burası relax mekan, kimse ışık hızında servis yapmaz, efendi olun uslu uslu bekleyin" diyerek üste çıkabiliyor. etrafta kahvaltısını ederken çay dilenen gözleri de gördükten sonra biz de mekanı ışık hızında terk ettik. zaten haftasonu kahvaltı etmek isteyen bizler onlar için istedikleri müşteriler değildik. dostlar çarşıda görsün mantığıyla gidenlerin ve yolu düşmüş turistlerin sıkıntısı yok gibidiydi. mekan dolu dediler, zaten topu topu 10 tane masa vardı, 10 masaya bakamazken haklı çıkmak oldukça "relax" bir tavırdı.

    relax mekan ne demekse onu tam bilmiyorum ama keyif almak için gittiğim yerde garsonların, çalışanların değil çayıma kahveme hızlı bir şekilde ulaşarak şahsımın "relax" olmasını tercih ederim.

    gitmek isteyen gitsin. gidip de vazgeçenlerin tıpkı bizim gibi eski dost, lades lokantasına gitmelerini tavsiye ederim. normalde sahanda sucuk yapmıyor olmalarına rağmen isteyince "hemen yaparız" diyecek kadar da "relax"lar üstelik. kuzey avrupalı olmasa da balkanlardan ve kafkasya'dan turistler de var etrafınızda.

    olay cazda bitiyorsa, "relax" sahipleriyle, "relax relax" takılabileceğiniz oza ya da eski yeşil ev yeni oza jazzgayet sempatik ve samimi hizmet alabileceğiniz, şehrin diğer yakasındaki güzide mekanlardan.

    son tanım: her şeyiyle rahatsız olduğum mekan. gidip de mutlu olabilen varsa ne mutlu onlara; bana sadece bu ülkenin sözde entelektüel kesiminden de neden hoşlanmadığımı hatırlatmıştır.
hesabın var mı? giriş yap