• 28 subat sonrası askerlerin aldıkları gazla başlattıkları güç gösterisinin bir başka yansıması...bir arada "tek devlet, tek dil, tek vatan, tek..." gibi hitler almanya'sından kopya cümleler ile kaplamışlardı dağı taşı...
  • çevik bir tarafından yazdırıldığı bilinmektedir.
  • ilk gördüğüm zamanlar "yaw bu işte bir terslik var, ben millet olduğuma -ve egemenlik kayıtsız şartsız bende olduğuna- göre, ordunun bana sadık olması gerekmez mi?" diye düşündüğüm saçma sapan söz. ayrıca, "benim şerefimin orduya sadık olmakla nasıl bir ilgisi olabilir?" diye de düşünmüştüm...

    ben böyle düşünüp dururken, bir ara ne olduysa o yazılar ortadan kalktı...tamamem yok edildilklerini düşünüyordum ki, bir de baktım, orduevlerinin içinde halen mevcutlar, ve çevrilmiş olmaları gereken kişilere yani ordu mensuplarına çevrilmişler....şimdi oldu işte, ne de olsa her çalışan bir biçimde çalıştığı kuruma karşı sadık olmalıdır...diii mi efendim?
  • uzunca bir süre özellikle şehir merkezlerindeki orduvlerinden [ki ben kenarda kalmış bir orduevi görmedim daha] dışarı yayın yapan bir slogandır bu. muhatabı maalesef sivillerdir. sivillerin olası sadakatsizlerinin şerefsizlikle ithamına militarist bir zemin hazırlar. hiç unutmam gerçek hayat dergisi ilk çıktığı zaman gerçeğe sadakat şerefimizdir diye yazmıştı sağda solda.
    hala daha bu sloganı görmek mümkündür.
    bunun daha az politik görünen ama aynı ideolojik teslimiyete çağıran başka "masum" bir versiyonuda şudur ki, ilkokul fişi hatta vatandaşlık dersi gibidir:
    "bir zincir en zayıf halkası kadar kuvvetlidir".
    ...
    yani diyorlar ki: kenetlenelim o halde şerefimiz etrafında; apoletlere ram olalım. şerefimizle yaşayalım. muhtemel darbeleri onurumuz sayalım.
  • türkiye cumhuriyetinin milli kimlik inşa sürecinde, kültürel bağlarla tanımlanmış olan vatandaşlık ilişkilerinin "vatandaşın kendisini borçlu hissetmesi gerekliliği" politikasına en basitinden pratik bir açılımdır. vatandaş sürekli tetikte olmalı ve her an herşeyini vermek için halihazırda beklemelidir. sadakatin asıl açılımı her daim borçlu olmaktır. bunu reddetmeyi bırakın doğruluğunu sorgulamak bile ihanet sayılır. devlete borçlu olduğunu hissetmeyen biri ise kriterleri ne olduğu belli dahi olmayan şereflilik mertebesinin yakınından dahi geçilemeyecek; görev yerine getirilmediğinde ise bu vatandaşa kız verilmeyecek, korucu olmayı reddettiğinde ise köyü boşaltılacak-yakılıp-yıkılacaktır. malum ulus devlet böyle kurulmuştur. kuranlar böyle kurmuştur..
  • bayrak ve silah üzerine el basıp sadakat yemini edenlerin* doğal mottosu. türk ordusu'ndaki nato üyeliğinden önce hakim olan prusya ekolünün izlerini taşır. askerlikteki prusya ekolünde yeminin ve belli değerlere sınırsız sadakatin büyük önemi vardır. bu anlayış, türk insanının maneviyatı ile birleşince değişik bir sentez ortaya çıkmıştır. altında başka art niyet aramak çok sağlıklı değil diye düşünüyorum. sonuçta sarıkamışta binlerce mehmetçiğin donarak ölmesine sebep olan emirleri verenler de, 12 eylül darbesini yapanlar da, güneydoğu'da mayına basanlar da, kore'de can verenler de aynı yemini etmişler, aynı bayrağa el basmışlardır.
  • ertuğrul özkök'ün "gazetecilere söylemediklerim" başlıklı bugünkü yazısının ana fikri. andıç hakkında yazmış elbette durur mu? üstelik 301'inci maddeyi savunanların faşist olarak addedilmesini de içine sindirememiş hazret. ve döktürmüş, döktürebildiğince:

    "bir, bu olay bir andıç falan değildi.

    iki, adımın "asker yanlısı", "devlet yanlısı", şu veya bu yanlısı gibi laflarla anılması beni hiç rahatsız etmez.

    beni kırmızı görmüş boğaya hiç çeviremez.

    bu konuda kendimi savunmayı da gururuma yediremem."
  • "ss subaylarının kasaturalarında ve flamalarında yer alan 'sadakat şerefimizdir' sözünü bile, bu nazi sloganını bile taklit ettiler. istanbul'da ordunun kışlalarının duvarlarına 'orduya sadakat şerefimizdir' diye yazdılar. böylece topluma, 'orduya sadakat göstermeniz lazım' mesajını verdiler. ordu sadakat odağı olamaz. ordu devlete, vatana, millete, anayasa'ya, demokrasiye sadakat göstermelidir. onun varlık nedeni budur. ama sistem bu işte... " mümtaz'er türköne

    http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=215339
hesabın var mı? giriş yap