ormanda yaktığın ateşi söndür
-
orman genel müdürlüğü'nün olur olmaz yerlere astığı tabela/döviz. kurum bu çalışmasıyla yeşil sevgisini gönüllere aşılarken ilişkilerin ruhuna ve sürecine dair de çok şey söylemiş, güldürürken düşündürmüş oluyor. böyle yapmayıp da ilişkilerinde bilmezine/bilmiyormuş gibi ateşleri salıp salıp söndürmeden uzaklaşmaya kalkanlara ise 'kurt gibi zevk için öldürüyorsun, etini yemiyor, boğup bırakıyorsun,' diye eleştirilir. orman yandığında 'ben yanacağını bilmiyordum,' geçerliliği şaibeli bir savunma olur. gözyaşınla mı söndüreceksin?
nüansa dikkat çekelim, yaktığın ateşi söndürmek, bir ömür boyu yangın söndürme faaliyeti demek olmayacaktır. anlamı ve eylemi buna çevirenler kendileri karar vermelidir. vur deyince öldürmek de bu coğrafyaya has alımlama/talimat alma biçimi.
(bkz: orman bakanlığı)
(bkz: kendi elinle yaktığın ormanı gözyaşın söndüremez)
(bkz: bu ateşi sen yaktın içime)
(bkz: allah'ım sen soktun sen çıkart)
(bkz: ey oruç tut bizi)
(bkz: bulaşıklamak)
(bkz: ortada bırakmak)
(bkz: sikip atmak)
(bkz: orman/@ibisile)
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap