ortam insanı

• konu mankeni de denir böylesine. aslen fonksiyonsuz bir sekil içre öyle dikilir bi kösede. göz alisir bir vakit sonra, tuzluk gibi görünmeye baslar. ha tuzluk bir görev ifa eder, lakin bu etmez..
• (bkz: yalaka)
• (bkz: ortam şebeği)
• bulunduğu ortama göre farklı hal ve davranışlarda bulunan insan
• ama unutma yalnız yiyen yalnız ölür dizesi aklıma live together, die alone sözünü getiriyor ve şarkıyı her duyduğumda lost lost diye inliyorum. başlasın artık. you have to go back lost, you have to go back....
• (bkz: live together die alone)
• onuncu nesil çaylak.
• (bkz: sosyal kelebek)
• hayat boyu hep nefret ettiğim, hep nefret edeceğim ve ne hikmetse etrafımdaki insanların çoğunun müdahil olduğu ve beni de olmaya davet ettiği, ittiği yaşam formu.
  
  bu ortam insanı dediğimiz insan çeşidi, girdiği her ortama bukelamun vari kişi özellikleri nedeniyle uyum sağlama eğilimindedirler... eğer içinde bulundukları ortamda sigara içen sayısı çoksa hemen sigara muhabbeti döndürürler yahut mesela bir film hakkında olumlu sözler dönüyorsa hemen olumlu şeyler söylerler eğer 10 dakika sonra bir başkası aynı film hakkında olumsuz şeyler söylemeye başlarsa birden o film hakkında olumsuz şeyler söyleyebilirler.
  
  bu tarz insanları sürekli aynı ortamlarda görüyorsanız tanımak çok ama çok zordur... çünkü inatla kendilerinden farklı bir kişilikle dolaşırlar.
  
  misal sevgiliniz bir ortam insanı olsun... bu vakitte birden o kişi sanki sizin ruh eşinizmiş gibi hissettirir çünkü kendi istenci yoktur her şey size göre şekillenir! ama ne zamanki sevgilinizin arkadaşlarıyla bir ortamda bulunursanız birden bire o sevdiğiniz insanın aslında kendi kişiliğinden muaf ortam rüzgarına göre hareket eden ve ortamdaki alfa insanının büyük yaltakçısı biri olduğunu görür birden tiksinirsiniz.
  
  gönül istiyor ki insanlar ortamlara göre, etrafındaki insanlara göre değişim göstermesinler eğer orada kendisine uygun bir düşünüş, bir tavır varsa buna uyum sağlamak yerine direnç göstersinler.
  
  ancak ne yazık ki bir takım insanlar kendi kişilikleri, belki gerçekten su misali olduğu için belki de tam gelişmediği için ısrarla bu ortamına göre şekil değiştiren kifayetsiz biçime bürünüyorlar ve hatta ne yazık ki dahası bunu cidden matah, yapılması elzem bir şey olarak görüyor, gösteriyorlar.
  
  yazık ne diyebilirim ki... ben kendi zevklerini, kişiliğini bağımsızca geliştirmiş ve çevresine göre değiştirmeyen insanlarla birlikte olmak istiyorum... tabiri yerinde 'kaypak' ruhları her daim farklı telden çalan insanlarla değil.
• yanlış hatırlamıyorsam klibinin yönetmeni okan bayülgen olan emre altuğ parçası.