• 26 ağustos 1896 yılı çarşamba günü ermeni taşnak örgütünün dünya kamuoyunun dikkatini üzerlerine çekmek için galata'daki osmanlı bankasını basıp havaya uçurmakla tehdit etmesi olayıdır.

    eş zamanlı olarak başka bir grubun bab-ı ali'ye saldırıp halil rıfat paşayı öldürmeye çalışması taşnak örgütünün başarıya ulaşmasına sebeb olmuş ve olaylar istanbul halkında infial yaratmıştır.

    dönemin padişahı ii. abdülhamit'in müdahele işini yavaştan alması üzerine cuma gününe kadar beşbin civarında ermeni katledilmiştir.

    taşnak terör örgütünün yunan ve bulgar abilerine özenmeleri sonucu gerçekleştirdikleri bu eylem zengin ermenilerin istanbulu bir gece önceden terketmeleri, avrupa'nın önceden biliyormuş gibi böyle bir olayın ruslara ortodoksları korumak için müdahale hakkı vereceği bilinciyle ege'ye sessizce deniz filosu yollaması ve müslüman halkın ermenilere olan hisleri açısından yaklaşan facianın modeli olmuştur.
  • eylemin eveliyatı için
    (bkz: sason isyanı)
  • "1889-1909 arasındaki on yılda, ermeniler, büyük bölümü doğu ve güneydoğu anadolu'da; yirmi altısı 1895 yılında olmak üzere, 32 isyan ve olay çıkardılar.
    ...
    ...
    1896 temmuz'undaki istanbul osmanlı bankası baskını, ermenilerin sultanahmet'te toplanarak galata'ya yürüyüşe geçmeleri ile başladı.
    rusya ve avrupa'nın şımartmasıyla bir zamanlar osmanlı'nın gözde tebaası ermeniler, osmanlı'nın başkentinde ona kabadayılık taslayarak; hakaretler; küstahlıklar, taşkın hal ve hareketlerle eminönü'ne ulaştıklarında bir jandarma subayı daha fazla dayanamayıp şahsen müdahalede bulundu. çoğu silahlı olan gruptan açılan ateşle öldürüldü. bunların önüne herhangi bir emniyet gücü çıkamadığı gibi, halk da bu hezeyanı, hakaretleri, ürkek bir şekilde uzaktan izledi. bu başıboş kitle galata'ya gelince buradaki osmanlı bankası'na saldırarak binanın altını üstüne getirmeye koyuldular. onlar bu işi yaparken tophane rıhtımında ekmek paralarını kazanmaya çalışan hamal, çimacı ve kayıkçılardan oluşan türklerin tepesi atınca sopalarla çıldırmış haldeki ermenilerin arasına daldılar, kan gövdeyi götürdü.
    ertesi gün, ne kadar avrupa devleti varsa hepsinin büyükelçileri sarayda ii. abdülhamit'in huzurundaydı. ağızlarından alevler çıkarak, bir gün önceki olaylarla ilgili akılalmaz şeyleri saydılar, döktüler. abdülhamit sâkindi. "beni tâkip etsinler" dedi. bir odanın önünde durup kapısını açarak, onlara içerideki silahları gösterip: "bu silahları ermeni yurttaşlarım kullandılar. benim memleketimde bu silahları üreten fabrika yok," dedi. sonra onları başka bir odaya götürüp içeride istif edilmiş sopaları gösterip: "bunları da türk vatandaşlarım kullandı. bu odunlar benim memleketimin ormanlarına aittir." dedi, arkasını dönüp gitti."

    bu metin, emekli general osman pamukoğlu'nun "ey vatan" adlı kitabından alıntıdır. *

    not: 'dikakana bey'in uyarisi uzerine farkettim ki 1889-1909 arasinda 10 degil 20 yil var. fakat kitabin orjinali artik bende olmadigi icin duzeltemiyorum, affola.
  • rastgele bankaya saldırıp altını üstüne getirmeye çalışmak diye bir şey olmamıştır.
    ermeniler ellerindeki bombayla bankayı havaya uçurmakla tehdit etmiş, iki gün boyunca çalışanları rehin tutmuşlardır.

    bu rehin alma ve "havaya uçururum buraları" demenin tribünlere oynamak, avrupa avrupa duy sesimizi diye bağırmak olduğu aşikardır.

    meselenin özü* ise eylemin kendilerine yapılan haksızlıkları avrupa görsün ve harekete geçsin diye mi yoksa bağımsızlığa giden bir yolda taş olsun diye mi yapıldığını anlayabilmektedir.

    (bkz: banka vakası)
  • baskına katılan eylemcilerin tutuklandıktan sonra serbest bırakılması bazı eserlerde ikinci abdülhamid'in batı karşısında pasif kaldığına dair bir eleştiri malzemesi olarak kullanılmıştır. oysa ki daha önceki padişahların dönemlerinde imzalanmış olan kapitülasyonlar iktisadi hükümler dışında adli meselelere ilişkin hükümler de içeriyordu. söz konusu adli hükümlerin arasında anlaşmaya imza atan ülkelerin vatandaşlarının, anlaşmanın muhatabı olan ülkelerin birinde bir suç işlediklerinde sadece vatandaşlığına tabi oldukları ülkenin mahkemelerinde yargılanabileceklerine ilişkin bir madde de vardı. bu çerçevede, olaya iştirak eden eylemciler, fransa gibi ülkelere vatandaşlık bağlarının olmasından dolayı, tutuklandıktan sonra kendi ülkelerinde yargılanmak üzere serbest bırakılmışlardır.

    ikinci abdülhamit'i eleştirnek isteyenler, bu olayın yerine abdülhamit'in osmanlı bankası'ndaki mevduatına ve yaptığı yolsuzluklara odaklanabilirler.
    (bkz: ikinci abdülhamid'in yolsuzlukları)
  • baskın olayı, 26 ağustos 1896 günü galata daki osmanlı bankası genel müdürlük binasının taşnaksutyun partisinden 26 kişilik ermeni grup tarafından işgal edilmesiyle başlar. hammal kıyafetindeki silahlı saldırganlar iki görevliyi öldürüp, iki görevliyi de yaralayarak binaya girer ve çoğu personel olan 160 kişiyi rehin alırlar.

    talepleri, saray tarafından tayin edilmiş patrikin istifası, ermenistan olarak niteledikleri bölgede köklü idari reformlar, can ve mal güvenliğinin sağlanması ve genel af ilanıdır. bu talepler yıldız tarafından kabul edilmez fakat saldırganların serbestçe yutdışına çıkmalarına izin verilir.

    1896 banka vakası ‘nın tarihdeki trajik rolü istanbul ermenilerine yönelik pogromu tetiklemiş olmasıdır. (bkz: 1896 istanbul ermeni olayları)

    baskın ve özellikle sonrasındaki gelişmelere ilgili olarak önemli bir kaynak edhem eldem 'in tarih ve toplum yeni yaklasimlar dergisi bahar 2007 sayısında yer alan 26 ağustos 1896 "banka vakası" ve 1896 "ermeni olayları" isimli yazısı. burada döneme ait resmi belgeler, raporlar, osmanlı bankası iç yazışmaları ve raporları, döneme ait tanıklıklar ve gazete haberleri karşılaştırlarak olaylar, ve olayların çerçevesiyle ne şekilde ele alındığı inceleniyor.
  • bu baskini anlatan "osmanli bankasi" / "armen garo'nun anilari" isminde bir kitap yayimlanmi$tir.

    detayli bilgi için:
    http://www.idefix.com/…asp?sid=n8yg9g3jmb4bq6rhvr6y
  • 26 ağustos 1896 günü galata’daki osmanlı bankası genel müdürlük binası 6 ermeni taşnaksutyun militanı tarafından basıldı. baskında 75 militan görev alacaktı ama randevuya ancak 31 kişi gelmiş, bunların altısı öncü kuvvet olarak seçilmişti. baskını planlayan altı kişiden dördü (kod adı armen garo olan karekin pastırmacıyan, hayk tiryakiyan, sarkis srentz ve levon nevroz) idi.
  • george tutunjian isimli bir ermeni şarkıcının bu baskını anlatan bir şarkısı vardır. buyurunuz linki: https://www.youtube.com/watch?v=yh4lngkeufe
hesabın var mı? giriş yap