• otel odaları

    bir merhamettir yanan, daracık odaların
    isli lambalarında, isli lambalarında.

    gizli bir akis kalmış gelip geçen her yüzden,
    küflü aynalarında, küflü aynalarında.

    atılan elbiseler boğazlanmış bir adam,
    kırık masalarında, kırık masalarında.

    bir sırrı sürüklüyor terlikler tıpır tıpır
    izbe sofralarında, izbe sofralarında.

    atıyor sızıların çıplak duvarda nabzı,
    çivi yaralarında, çivi yaralarında.

    kulak verin ki zaman tahtayı kemiriyor
    tavan aralarında, tavan aralarında.

    ağlayın aşinasız, sessiz can verenlere,
    otel odalarında, otel odalarında.

    necip fazıl kısakürek

    necip fazıl kısakürek'in yalnızlığa itilmiş, bir kenara fırlatıp atılmış insanları anlattığı; şiirlerin sadece aşıkları, sevgilileri, vs. değil, böyle insanları da düşünüp onları da bize düşündürmesi gerektiğini ortaya süren bir manzume. necip fazıl bize hayatta her zaman mutluluğun, sevincin, gülümsemenin olmadığını ve olamayacağını; böyle durumlarla da tabiatımız gereği karşı karşıya gelebileceğimiz gerçeğini kanımca bize hatırlatma gereği hissetmiştir. yalnız insanların bir tanıdık sima beklemesinin ne denli vahim bir durum olduğu şiirde anlatılmıştır. temenni, hiçbir insanın birgün şiirde vurgulanan duruma düşmemesidir.
  • gülden karaböcek'in yorumu, yalnız geçen geleri bir kat daha siyaha boyar ve içinde bulunulan ortamı şarkıda betimlenen odaya çevirir.
  • (bkz: otel odası)
  • bazen sadece sozlerini yazip gecmek ister insan:

    pencerelerine isiklar duser
    otel odalari otel odalari
    sari, yesil, kirmizi, mor
    hepsi de acinin degisik tonlari
    yalnizligin mezarlari
    otel odalari otel odalari
    surgunlerin,
    gurbetlerin diyari

    her gece sabaha karsi donersin
    bir bardak su durur masanin uzerinde
    sabahtan kalma ekmek peynir kirintilari
    rutubetli duvarlarinda hayallerim gezinir
    yataginda kirlenmis bir battaniyeyle dertlesirsin
    bitmistir gece simdi artik
    kendi kendinlesin...
  • ödemiş'teki yıldız oteli'nin hikayesini anlatmış, trt 2'de yayınlanan belgesel. gerçek hayatlardan, gerçek insanlardan çok samimi, çok etkileyici sözler var.
    daha fazla bilgi için: http://www.trt.net.tr/…analadi=trt2&gunu=12.12.2007
  • adini necip fazil'in siirinden alan iki bolumluk etkileyici bir belgesel. yonetmen sevinc yesiltas daha once islenmemis bir konuyu; ucuz otellerde yasayan insanlarin hikayelerini anlatiyor. birinci bolum necip fazil'in da zamaninda konakladigi, odemis'te doneminin parlak mekani olan, simdiyse fakir fukaranin barindigi yildiz oteli'nin ve otel sakinlerinin hikayesiyle aciliyor. iki bolum boyunca izleyiciyi istanbul'un arka sokaklari ve tokat, sivas gibi cesitli anadolu sehirlerindeki ucuz otellerde yasayan insanlarin hayatlarina konuk ediyor. kimisi karisindan ayrildiktan sonra sokaklara dusmus, kimisi sevdigi kizin babasini yaralayip hapse girmis, kimi gencliginde kazandigi buyuk paralari dusunmeden harcayip elden ayaktan dusunce ortada kalmis... kimi tespih satarak, kimi resim yaparak gecinmeye calisiyor.

    belgeselin basarisi bence olaylari dramatize etme cabasina girmeden, oldugu gibi, gayet sade bir sekilde sunmasinda yatiyor.
  • trt 2'de yayınlanan bir belgesel. içinizi sarsacak, hayata bakış açınızda bir derece dahi olsa bir değişiklik getirebilecek bir yapım. yapanların eline sağlık.

    --- spoiler ---
    bugüne bir konuyu özel bir yaklaşımla ele alan belgeselde, ucuz otellerde yaşamak zorunda kalmış ve hayadek işlenmemiş tlarını bir valize sığdırmış kişilerin odasına, hayat hikâyelerine, en samimi sohbetlerine konuk olacaksınız. onları bu hayata mecbur bırakan nedenlerin izini süren sevinç yeşiltas, bu belgeseliyle bir tutunamayanlar külliyatının inşasına başlamış. aileden, düzenli ve adı konulmuş güvenceli hayatlardan, her türlü konformizmden uzakta, iyice kenara çekilmiş, bedenleri ödünç bir hayata yerleşirken ruhları geniş sözcüklerle dile gelmiş yoksul insan öyküleri, kaçırılmaması gereken bir davet niteliğinde.
    “otel odaları” belgeselinin en belirleyici yanı; bugüne dek sanatın her dalına ilham kaynağı olmuş “otel”de yaşama kavramını bambaşka bir yaklaşımla ele alması. izleyiciyi gerçekliğin en yorumsuz ve yalın haliyle buluşturmayı hedefleyen belgeselde yokluk içinde sabırla aza kanaat eden, bir odaya hayatlarını sığdıran karakterlerin geniş dünyasına konuk olacağız...

    kameramanlığını levent ahi’ nin, yönetmen yardımcılığını alev keten’in kurgusunu cantekin cantez’ in ve müziklerini ulaş özdemir’in yaptığı belgeselin ilk bölümünde ödemiş’teki yıldız oteli’ne konuk olup, 65 yaşındaki müzisyen önder akı’nın hikâyesini izleyeceğiz. “insanların ayıbını örter bu oteller, sırları saklar” diyen akı’nın otel hayatı yirmi seneye yayılmış. kahramanın yanısıra anadolu’ da yapılan ilk otellerden biri olan, zamanında zeki müren, safiye ayla , necip fazıl kısakürek , adnan menderes gibi ünlü isimlerin konakladığı yıldız otelinin de ilginç hikâyesini merak edenler ilk bölümü kaçırmamalı.
    --- spoiler ---
  • bir belgesel gecenin 3 ünde televizyon karşısında hüngür hüngür ağlatır mı? otel odaları yapıyor işte. masumiyet izlermiş gibi, eşkıya izlermiş gibi hissettiriyor başta ama kurgu olmadığı önder baba'nın sahici gözyaşlarıyla bölünürken yapıyor. "aşk yok olmaktır" dediğinden belki, o an kaybolmuş görünüyor gözüme. bir otel odasında kaybolmuş. duvarda asılı gömleği, desenli karoların üzerinde terliği, bir de başını koyduğu kemanı var bir tek. kendisi yok.
  • (bkz: anayurt oteli)'ini anımsatan şarkı.
    öyle ki küflenmiş battaniyeyle dertleşenin (bkz: zebercet) olduguna nerdeyse eminim. tabii şarkıda mastürbasyon yapılan bir havlu yok. olmasın da zaten.
hesabın var mı? giriş yap