• aslında var olmayan mantıksızlıktır.
    çünkü kulağında müziğin varsa ve kitap da güzelse etraftaki hiçbir şey dikkatini dağıtamaz. güzel güzel okursun kitabını ve farkına varmadan da varırsın gitmek istediğin yere.
    artistlik falan da değildir bu. tuvalette kitap okuyan adamınki kadar mantıklıdır bu hareket.

    evet; gerekirse amuda da kalkılır kitap okunurken.
    *
    *
  • 5 yil ayni kitapla, ayni mantiksizlik icinde bulunan amelie kilikli kadinlarin da icinde varoldugu mantiksizliktir.
    neymis, kesin biri daha ayni kitapla ayni otobuse binip zaten bi de yanina oturcakmis.
    hadi oturdu, lan belki arkadasi "al al gebereceksin hayatin anlamindan" diye tutusturdu deyyusun eline, adam yeni aldi iki satirini okudu ve nefret etti en sevdigin kitaptan, hah sen de iste bu the one de, hemen asik ol, sonra hep aynı otobuse bin ki adamda gelsin yanina otursun.. ohoooooooo.. cok mantiksiz bu insanlik.
  • kitap okumak nerede ve nasıl olursa olsun mantıksız olmadıgından yanlış tespit, bu ülkenin ve vatandaşlarının okumaya/okutmaya herkesten çok ihtiyacı var. kitap okumak yerine otobüste ertesi günün altılısını çalışan insan görmektense, sesten kalabalıktan sefiller okuyup bir bok anlamayan insan görmek evladır.
  • otobüste kitap okumanın imkansızlığını bildim de, mantıksızlığına şapka çıkartmam gerektiğini şu anda bilebildim.

    neden imkansız ? çünkü çok gürültülü. neden imkansız ? çünkü çok kalabalık. neden imkansız, çünkü çok dar bir alan.

    neden mantıksız ? çünkü biraz sonra otobüs kaza yapacak, öleceğiz. neden mantıksız ? çünkü amneziyim. neden mantıksız ? çünkü az sonra biri tespit yapacak ve o bir sözlük yazarı.

    (yüreklendiren edit: seviyorum ben peder zickler'i.. duruşunu, bakışını, tespitini..)
  • efendim eğer hedef 'otobüste karıya kıza hava atmak' ise, bu bile yeterli bir sebep olduğundan (eylemi beğenir veya beğenmezsiniz) bir mantığa sahip olduğundan;
    a) bu fiil mantıksızlıkla suçlanamaz b) eğer suçlanırsa bu her yerde gerçekleşebilir bir fiil olması özelliğiyle; yani plajda, minibüste, kantinde, manyoda, tuvalette vs., yalnızca otobüs olarak da mekanlaştırılmamalı. açıklamalarından hareketle söz konusu tespiti ortaya koymanın saçma olacağı düşüncesi bende gark mekanizmasını çalıştırdığı için, kafamda ampuller yanmasına sebep de olmuştur, diyebileceğim hikayedir.

    bir roma türküsü vardır bilir misiniz?

    sen evet sen, bu tespitinle
    neyi amaçladın yabancı?
    başının altında
    rumuzunun başlığı altında
    birkaç yazı daha görünsün diye mi?
    birkaç defa daha sana çemkirilsin diye mi?
    yoksa otobüste kitap okurken sen
    başına bir iş mi geldi yabancı,
    sırf kitap okuyorsun diye sana birşey mi gösterdiler yabancı?
    o yüzden mi bu kadar korkmaktasın
    otobüste kitap okumaktan..
    korkma yabancı
    burası ümitsizlik dergahı değildir.
    kitabını oku.
    oku.
  • kitap okumayı bir burjuva alışkanlığı olarak algılayan beyinlerin mantıksız beyanı..ayrıca hergün binilen otobüste zaten aynı kişiler biner yüzler aynıdır aynı ifadeyi görürsün ki gene kendince o insana dair düşündüklerin aynıdır kaldı ki oturup insanların iç dünyasını merak etmekten iyidir. ve her gün gidip gelmekten ezberlenen yolda ne keşfedilebilir merak ediyorum.(şahsen iç açıcı bir destinasyon değil benimki) kitap okumuyorum ama eskikliğini de hissetmiyorumun farklı versiyonu.
hesabın var mı? giriş yap